"Yazarlık, cennete giden otobüs biletini alıp, sonra otobüsün hiç gelmemesi halidir." - Stephen King (kurgusal)"

Deneme

Pencereler

Bizler de öyle değil miyiz? Tül görevi gören, sis tabakası oluşturan, davranış ve sözlerimiz bazen yetersiz kalır. Bazende bilgi birikimimiz dışarıya karşı yetersiz durumdadır. Bu anlarda yetersizliğimizin anlaşılması asla kabul edilemez. Hemen zihnimizin kalın keten perdelerini çekeriz: Yani, inatla dogmalarımıza sarılırız.

Yorgun İnsan Konuşmaları

İstanbul yorgunu kendini İstanbul da yaşıyor: Kağittan gemiler akıyor boğazın inci mercan sularına, martılar sabahın çiğ tanelerini yakalıyor sanki çığlıklarında, alacasında sabah mahmuru bir düş, salacak sokaklarında. Aslında nasıl da yorgun insan konuşmalarına. Ah! İstanbul Ah! Baktığım Yerden Sorguluyor: Topkapı Sarayı, Düş Salıncağından Tarihimi.

Soğuk Düşler Yaşadım Hayata Dair

Mektubuma bu şiirle başlamak istedim. Çünkü sen derdin ki kelebekleri incitmek istiyorsan gülleri kanatlarından kır. İşte bu yüzden seni mutlu etmek için gül kokan mısralarla başladım mektubuma mor kelebeğim.

Şiir Gibi Adam

Yerine ve adamına göre bir İstanbul beyefendisiydi. Türkçesi su gibi akıcı ve duruydu. Kelimelerini hep özenle seçerek konuştuğunu sanırdınız, oysa o hep nazik, hep saygılı, hep mütevazı ama tevazuun altına sakladığı bir bilge kişiliğe sâhipti...

Kel Başa Arap Saçı

Bu gün havada bir acayiplik var. Üreğil Köyü İznik gölüne bakıyor. Sazlar zeytinlerin kadar uzun, kıpırtısız. Ne bir kuş, ne bir dalga… Gölün kıyısı var ötesi yok. Geniş sular sisler içinde kaybolmuş. Günün hangi saatindeyim, bilmiyorum. Yağmur gelse ansızın acaba yıkanır mı gökyüzü? Güneşi özledim ben

Beyaz Bir Sayfa

Hayat uzun gelebilir. Oysa hiç de öyle değil. Zaman denilen kör yılan sokup duruyor dilini geçmişten geleceğe dair. Koparıyorum o dili, atıp gidiyorum saymadığım zaman için. Yeni bir sayfa çevirdim, okuyorum ve şimdi varım. Meydan okuyorum hayata, geçmişimde kalan ne varsa. Değmeyen yaşamları yük etmişim sırtıma. Önce onlar

Başa Dön