"“Yazarlık, kelimelerle savaştır; en büyük düşmanınız ise, kendi fıkranızı tekrar eden kelimelerinizdir.” – Mark Twain"

Deneme

Yazmak Serüveni

Herkesin bir hikayesi var olduğunu ifade eden, klâsik bir söylemden sonra, Hac yolundaki karınca misali yazmak serüvenimi hikaye etmek gibi bir ham hayalin peşinde, kaleme ve kağıda sarıldım. Kaleme ve kağıda sarıldım diyorum. Çünkü, kağıt ve kalemdeki içtenliği,sıcaklığı bilgisayarın ışıltılı ekranında ve duygusuz tuşlarında bulamıyorum.

Hayat Bekle; Geliyorum Yeni Sevgilere!

Hayatımın öyküsünü yazmak, hem kolay hem zor. Ben zor olanı seçiyorum. Her yürek sevgiyi tanıyamaz, ezilir, arayışlara girer. Çünkü sevgiyi bilmez, boşluktadır. Her insanın görevi: Kendini Geliştirmek Değil, Gerçek Benliğini Hatırlamaktır. Ses, sevgime susuyordu. Bu ben olamazdım. Kapı kapalıydı, amaç sadece anahtarı kilitten çıkarmaktı. Hoş geldin Hayatım, Beni

yazı resim

Duygularımız Başımızın Tacıdır

Duygusallık nedir? Kimler duygusal statüsünün içine girer? Duygularını; ulu orta, herkesle paylaşan daha mı duygusaldır? Duygusunu ruhunun derinliklerinde bir sır gibi saklayan duygusuz mudur? Yoksa duygusallık; gözden doğup, kirpiklerden süzülüp, bir kolu şakaklardan diğer kolu burun kenarlarından akıp, yürekte çağlayan, his dünyası haritamızdaki bir nehrin ismi midir? Veya

Dünya

Öncelikle bu yazımız bölüm bölüm yayınlanacaktır. Yazımızın başlığı çok basit gibi görünmektedir ancak yazımızın içeriği sizi ve düşüncelerinizi bir yolculuğa çıkaracak ehemmiyette yazara özgü bir yazıdır. Okurken düşünmeniz akabinde betimlemeleri ve örneklemeleri iyi idrak etmeniz ümidiyle. HER KELİME KENDİ İÇİNDE ANLAM BARINDIRMAKTADIR.

Son Gidiş

Her gelişin mutluluktu. Seni ağırlarken, yüreğimin sözünü geçiremiyordum. Yalnızlığımla penceremden bakarken seni düşünüyordum. İyi ki geldin diyordum. Oysa her gelişin, alaysı gizlerinle doluydu. Aldatışların saklıydı ruhunda. Bakıyordum ve gülümsüyordum her seferinde. Mantığımın yüreğime dur dediği gecede, yüreğim sildi seni. İstem dışı gerçekleşti zannettiğim zamanlardı. Oysa bir kandırıştı, bedenindeki

Katil

Aradaki fark sadece insan eti yememek ama insan ölüleri üzerinde başka bir şey yemek mi?

Birileri Mısri"yi Çalıyor…

Elbette ki Uluslarası Niyazî Mısri Sempozyum’dan kastımız O’nu daha geniş kitlelere tanıtmak ve tanıştırmaktı. Lakin bu sempozyumda; -tebliğcilerin hepsi olmasa da- çoğunluk Mısrî hazretlerini bize yanlış tanıttılar…Tam olarak ifade edemediysem de, sanırım siz anladınız anlatmak istediklerimi…
Özet olarak anlatacak olursak; birileri bizden Niyazî Mısri’yi çalmaya çalıyor…

Ekopolitik"in Malatya Ayağı

Yani anlayacağınız “Türkiye’nin büyük çatısı: Demokratikleşmeye doğru Malatya durağı”nda Malatyalılar yoktu
Kaç yıl öncesi tam tersi olurdu.
Birkaç yıl önce bu tür etkinliklerde halk vardı, devlet yoktu; şimdi devlet var, halk yok…
Hangisi daha acı bilmiyorum ama ben devletle halkın iç içe

Kumru (Dergi Tanıtımı)

Dört edebiyat ve şiir gönüllüsü bir araya gelerek bir tarih, kültür, sanat ve edebiyat dergisi çıkarmaya başladık. Dergi yolculuğumuzda el ele yürüdüğümüz dostlarımızdan biri Avukat Abdulhadi bay. Değerli bir şair olan dostmuz

Başa Dön