Aşk Denizinde 18 Yıl Önce Batmış Bir Aşk Gemisi
Aşkta mutluluk yok, aşktaki mutluluğu, aşkı yaşayan kahramanlar yaratır. 18 yıl sonra bile olsa.....
"Yazmak, varoluşsal bir bunalımın en zeki yoludur." — Woody Allen (kurgusal alıntı)"
"Yazmak, varoluşsal bir bunalımın en zeki yoludur." — Woody Allen (kurgusal alıntı)"
Aşkta mutluluk yok, aşktaki mutluluğu, aşkı yaşayan kahramanlar yaratır. 18 yıl sonra bile olsa.....
Omoto, 20. yüz yılda ortaya çıkmış bir Japon dininin adıdır.
Ben seni sözün bittiği yerde, noktanın netliğinde sevdim. Sözsüz notaların huzurunda yasladım başımı aşkına.
“Kara bahtlı okur” seni ”Avrupa” ve “Afrika”daki yazılarından biliyor, ben de öyle. Ben senin yazılarını okurken, yazmaktan başka bir şey yapamayacağını ve aslında yapmaman gerektiğini düşünürüm. Yine de sormak isterim: Yazı senin için nedir? Bir ev mi, bir oda mı, kitabında da olduğu gibi bir hücre mi yoksa?
Küçücük omuzlarıma kocaman bir ailenin sorumluluğunu yüklediğinde vazgeçtim aşktan. Çocuksu düşlerimi de beraberinde götürdüğünde öğrendim aşkın acı halini.
Saçma zamanların dolaşıklığını çözen ben deli. Az sonra cinnet geçireceğim dört dörtlük. Cinnetimden kimse mesul değildir.
“Dört koyundular/ İlkini kestiler önce/ İkincisini haklarlarken tam/ Kaçmayı denedi üçüncüsü/ On metre gitti gitmedi..
Hay daktilomun tuşlarına eşek arısı soksaydı da yazmaz olsaydım. Şaryosu raydan çıkıp Pamukova treni gibi devrilseydi de yazacaklarım yarım kalsaydı.
Sen ölmedin baba oradasın arka bahçemde,yemyeşil bir ovanın ortasındaki o büyük ağacın altında ruhun.Ne zaman özlese içimdeki kızım kokunu oraya,o beyaz çitin ardındaki bahçeye yolluyorum onu.Pembe elbisesi ardından savrularak koşuyor sana, sarılıyor,sarılıyor…
Götüremeyeceğin iki şeyin kalacak bende; birisi senin hayalin, kaşların, gözlerin dudakların, ellerin yanakların, gülümseyişin.. Diğeri de sevdan. Bunları alamazsın benden. Bunların ağırlığını taşıyamazsın sen.. Ne sana, ne de arabana sığmaz...