Sığınış
Göğsümüzden içeri sızan o garip duygunun adını koymaktan ödümüz patlar olsa da yinede istedik…
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Göğsümüzden içeri sızan o garip duygunun adını koymaktan ödümüz patlar olsa da yinede istedik…
Herşeye rağmen sevmek güzel, sevmek kolay
ve ben sevmeyi seviyorum, bencilce, beklentisiz,
bedeli sadece 'sevgi' olan sevgiyle. Zor olan mı? Sevilmek.. O da umrumda değil!
Hatasız olmak sadece her şeyden müstağni olan Allah’a aittir. İnsanlar ise hata yapabilen varlıklardır. Ancak Allah, bu konuda da "tevbeleri kabul eden "olduğunu bildirerek büyük bir kolaylık vermekte ve insanlara kurtuluş imkanı sağlamaktadır. Bu da Allah’a duyulan sevginin çok önemli nedenlerinden biridir.
Sonbaharda üç gül fidesi dikti üç dilek için. Aşk, sağlık ve para diledi. Baharda gül fidelerinin tuttuğunu gördü sevindi. Peki dilekleri tuttu mu?
Belki aşkı utandıramadık ama kendi adıma ispatladım: “seni çok seveceğimi ve asla unutmayacağımı…”
Ah! Kalbimin adı konmamış, insan izi tutmamış sahili. Ah! Hükmedemediğim coğrafyamın onurlu İstanbul’u, nerdesin?
Her söylediğim yankı olup neden geri geliyor
Bu ne zor bir gece...
Bu nasıl uyku aralığı; rüyalarımdan yırtarak evren kabuslarına tutulup da yakarcasına bedeni, eritircesine cismi...
Aşkla dolar ve yine aşkla asilleşir insan kalıpları, sevdası çekildiğinde geriye kalan yalnızca bir ‘dara’ dır ...
Yağmurlu bir yaz akşamıydı. Islak kaldırım taşları paylaşıyordu hüznümüzü. İkimiz de yorgun, başımız önde yürüyorduk, tek bir kelime bile konuşmadan.
Sen, kaldırım taşlarını sayıyordun gözlerinle, ben ağlayamıyordum...
Sil gözyaşlarını, akıtma benim için...
Sen sadece gülümse, istemesen de sus ve gülümse,
hiç birşey söyleme, sen söyleme...
Evet biz terk edildik sayın okuyucu, kahvemde bende …
Müsaadenizle uyumaya çalışacağız ama bilirsiniz kafein uyutmaz
Keli̇meler
Ruhun Ses Telleri̇nden Geçmi̇ş Hali̇di̇r.
O Nefes Sadece Eş Ruhuna Üflenmeli̇di̇r.
Yıldızların altında gezmek için geceleri beklemiyorum artık,
Hüzünlü kirpiklerinin ardında, en ışıltılı yıldızlara benzer senin gözlerin…
Onlar hiçbir zaman sönmez gökyüzünün topraklarında…
Herşeye cevap veren yüreğim suskun kalmıştı bir an..Kalbim tıpkı eziyet gören bir tutsak gibiydi.Senin tutsağın olmuştum anlamadan .Öyle bir tutsaklık ki bıkıp usanmayacağım,benii yaşatan bir tutsaklık..
Ellerim bağlı,gönlüm kelepçeliydi artık.Kelepçelerimi bizzat kendin takmıştın bileklerime.Öyle çok acıttın ki bileklerimi gözlerine bakarken hissetmemişim.Ölüme mahkum darağacındaki mahkumlar gibi seni
aslında düşman olmaları sağlanmış iki kavram vücut bulursa bir ilişki de isyanı gelir böylece.