Sen Bilirsin Git
gerçek değer geldiğinde boşluk dolduran değil gittiğinde boşluk yaratandır. Özdemir ASAF
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
gerçek değer geldiğinde boşluk dolduran değil gittiğinde boşluk yaratandır. Özdemir ASAF
Gidişin… Yaktı beni! Susuz kaldım, katıksız… En çok beni ben yapan, senden ayrı kaldım. Yokluğun dedim, gelir-geçer dedim. Ben her ne dediysem içimi yaktı bu gidişin.
Sessizim bugün, duygularımın parmaklarımın ucundan ayrıldığı bir haldeyim. Karanlık odamın penceresinden süzülen ışığın önündeyim, küçük bir kâğıt ve kalemimle. Her defasında bir şeyler yazıyorum ve yine her defasında siliyorum. Belki de son yazım olmasındandır diye avutuyorum kendimi. Yalnız kalacağım korkusu ile beklide yazıma bir türlü başlayamıyorum. Derin bir
Sonbaharda üç gül fidesi dikti üç dilek için. Aşk, sağlık ve para diledi. Baharda gül fidelerinin tuttuğunu gördü sevindi. Peki dilekleri tuttu mu?
Yanındayım…
Seni görmek, yüzüne bakmak, “ölsem de olur” dediğim andan sonra,
“hadi biraz daha bak gözlerime”
“ya da sen dur ben bakayım baktıklarıma”
“Az daha, biraz daha, lütfen”
Sona varmaktır sonbahar; yok olmanın sınırında tükenip bitmek… Zamanın telaşa kapılması, akşamların tez olması, sabahların nazlanması, takvimlerin son bulmasıdır. Ve.......
Hatasız olmak sadece her şeyden müstağni olan Allah’a aittir. İnsanlar ise hata yapabilen varlıklardır. Ancak Allah, bu konuda da "tevbeleri kabul eden "olduğunu bildirerek büyük bir kolaylık vermekte ve insanlara kurtuluş imkanı sağlamaktadır. Bu da Allah’a duyulan sevginin çok önemli nedenlerinden biridir.
Yaşlı, olabildiğince beli bükülmüş kambur bir adam gibiydi, yaprağın tutunduğu! Öksürüyordu ağaç, bastonu yoktu belki ama olsaydı inan o da tutamayacaktı. Duruyordu işte, kökünden tutunmuş, bir beden gibi yerde yatan çamura.
Çamur bendim, yaşlı ağaç... Bu hayattır; o sarı yaprak sakın sen olma sevgili!
Alfabesini alıp gittiler çocuğun...
Şimdi dudaklarında yıkık kelimelerden yarım cümleler...
Anlatamadı çocuk...
Sen, anlamadım diye üzülme
Anlayamazsın...Git...
Akşam geceye yaslanırken...
Ruhumun kaskatı kesilerek, sanki dünyanın "en sakini, en duygusalı, en mantıklısı" kesiliveriyormuşum gibi geliyor.
Unuttuğumu sandıgım sen, aşk merdivenlerini tırmanarak çıkıyorsun beynimin kazan dairesine...
Ve zamanların gölgesi düştü avuçlarıma, ağır ağır tükendi tan ağarırken, çocuklar geldi geçti bir bir, doğumlarla ölümler el sıkıştı birden..
Belki aşkı utandıramadık ama kendi adıma ispatladım: “seni çok seveceğimi ve asla unutmayacağımı…”
Evet biz terk edildik sayın okuyucu, kahvemde bende …
Müsaadenizle uyumaya çalışacağız ama bilirsiniz kafein uyutmaz
Mahir Ünsal Eriş