Omurgasız Siyasetçi
Halkının isteklerini yapabilmek için bedeller ödemek zorunda kalan ve tarihte omurgasız diye hatırlanacak olan bir siyasetçinin kısa bir bakış açısı
Halkının isteklerini yapabilmek için bedeller ödemek zorunda kalan ve tarihte omurgasız diye hatırlanacak olan bir siyasetçinin kısa bir bakış açısı
ben ele almış olduğum bu konuyu siz değerli okurlarımın bilgilendirilmesi amacı ile satırlara dökmüş bulunuyorum.
görüyorum ki insanlar bir başkasına hükmetmeyi marifet sayıyor bunun hoş bir durum olmadığını anlatmak istiyorum.
Eşek, edebiyatın ve felsefenin olduğu kadar geometrinin ve sosyolojinin de en gözde mecazları arasında yer almış. Birçok şair, yazar, düşünce insanı, filozof, bilim insanları hatta folklor da eşekten vazgeçmemiş.
Ömrünüz boyunca kaç kitap okuyabileceğinizi sanıyordunuz?... Bakalım... Hesaplayalım, gerçekler acı mı acaba?...
Binbir Gece Masalları... Bizden çok Batılılar’ın rüyalarını süsleyen masallar dizisi. Doğu’yu “içeriden” anlatıyor.
Gençlere klasikleri neden okuturlar? İstanbula geldiğim yıllarda Donkişottan niyeyse çok sıkılmıştım. Yirmilerimdeydim; Kemal Tahirin her fırsatta Donkişotu övmesine bir türlü anlam veremezdim. Zaten onu da çok iyi tanımazdım.
Okuduğum kitapların, -satırlarının altını çizmeye kıyamasamda- önemli bulduğum kısımlarını ve sayfalarını işaretleme huyum vardır. Bu işaretli kısımlarda, bazen cevabını bilemediğim soruların tanımına, neden oluştuklarına, nasıl çözülebileceklerine dair kıvılcımlara hatta yıldızlara rastlarım. Cem Mumcunun Kendine Bakma Kitabı da, bunlardan biri. Bana göre, kitabın her bölümünde, yaratıcılığın konuşturulduğu, farklı bir
80 darbesinin toplum üzerine saldığı korku canavarı ve yine 80 darbesi sonrası uygulanan kalkınma programlarıyla ülkeye dayatılan neo-liberal politikaların etkisiyle toplum içinde insan yabancılaştı, yabancılaştırıldı. Hayatta tek başına bırakıldı.
Kendisinden dahi güven duymayan, para uğruna her şeyi yapabilen bir insan kuşağı yetiştirildi. Vicdanı benliğinin yeni düzenin
... Şeyh Galibin çıtasına erebilen şairin çıkmayışı bir yana, Nedim gibi söyleyebilen adamlar da yok olmuştu.
Ülkemizde bir sinema sektörü olmamasına rağmen Sayın Susuzlu büyük bir cesaret örneği göstererek uzun metrajlı bir film çekti. Film, tamamen yerli unsurlardan oluşuyor. Kendi deyimine göre her şey yerli. Senaryo yerli, oyuncular yerli, aksesuarlar yerli, mekân yerli, konu yerli yani aklınıza ne geliyorsa bu filmde yerli. Bizden olmayan
Yeni Türk Edebiyatına ister akademik açıdan, ister popüler yayınları okuyup yeni bakış açıları elde etmek için bakın, bu dergi herkese hitap ediyor
Pek çok insan yaşam enerjilerinin büyük miktarını “ufak şeyleri dert ederek” harcadıkları için, yaşamın güzelliğini ve büyüsünü ıskalamaktadırlar.
Özgürlük için kanat çırpmayınca bir kuş
Rüzgar gökyüzüne uzatmaz elini
Bir insanı, yemini ve de sadakati üç durumda tanırsınız. Ya elindeki tüm güç ve konfor alanını alırsınız; tepkilerini izlersiniz. Ya eline sonsuz güç ve yetki verirsiniz. Ya da sadece onun kararlarına güvenir, onun karakterine ya da sözüne güvenirsiniz.
Bir gün özgürlüğü ve soru sormanın ne olduğunu anlayacak bir toplum hayal ediyorum. İskender Pala’nın kitabı sanki bana bu hayalim gerçek olacak ümidi veriyor.
"kast” kelimesi hindistan’da çok şey ifade ederken türkiye için pek bir şey ifade etmediğini başlangıç için düşünülebilirsiniz. ancak detaya girdikçe arada pek bir fark olmadığını göreceksiniz.
Yolcu bu yolda yürüyen yolcunun haykırışıdır. Bir anadan doğan yolcuların hikâyesidir bu. Dünyaya bakanların, insan olarak doğanlara öte dünyanın hatırlatıcısıdır.
Avrupa'nın 7 ülkesinde satılan haftalık SESVER GAZETESİ'nde yayınlamış bir makale...