Hayat ve Biz
Hayat biz olmamızı isterken, biz hala başkaları gibi olmak için çabalıyoruz...
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Hayat biz olmamızı isterken, biz hala başkaları gibi olmak için çabalıyoruz...
Bu hal ve gidiş içinde Demokrasiyi tarif etmek olanaksız.
Mine'yi Sinan ile Timur sevmektedir. Bu olay tam kurtlar vadisine dönüşmektedir. Polat Alemdar Mine'yi ikisine bırakmamakta kararlıdır. Hemen Memati'yi çağırır. Memati Mine'yi kaçırır. Polat Alemdar'ın yanına getirirken Mine'ye aşık olur. Polat Alemdar'ı öldürür. Olay büyümüştür. Kanuni bunu bir devlet ve millet meselesi sayar. Hürrem'e Mine'ye aşık olduğunu söyler.
Olur olmaz yere konuşmak yerine bir kere de söylediklerinizi kendiniz uygulasanız olmaz mı? Bize inandırmaya çalıştıklarınızı bir kere de kendiniz ve cidden inansanız daha güzel olmaz mı?
Ekonomik çıkarlar uğruna yapılan etnik, dinsel, mezhepsel savaşlarda, kan gövdeyi götürsün, meydan diktatörlerin, diktatör ailelerinin saltanatına kalsın istiyorum. Demokrasi, sosyalizm falan da neymiş öyle? Hepsi uzak dursun bizden.
Sayın başbakanımızın istediği köşe yazarı olmak ister misiniz?
Genelde erkek çocuklarına yakıştırılır bu fırlatmalık durumu. Çocuğun babası da zaman zaman gizliden gizliye, bazı zaman da göstere göstere çocuğuyla gurur duyar. Fırlatma olmak sanki güzel bir şeymiş gibi gelir, diğer insanların aklına... Ulan onun çocuğu fırlatma oluyor da benimki niye fırlatma olmuyor, onu fırlatanlar benimkini niye fırlatmıyor,
Birbirimizi kandırıyoruz o kadar. Kimsenin söylediklerine inandığını ya da böyle bir derdi olduğunu sanmıyorum. Laf üretmek yerine olaylara empatik bakarak çıkarlarımızı besleyen hatalarımızı görmeli ve yanlışlarımızdan dönmeliyiz.
Gerçekten de hayatlarını dört duvar arasında geçiren kader mahkûmları için çok anlamlı bir isim Gündoğdu. Çünkü onlar hep dört duvar arasındalar ve gün bu dört duvar arasına hiç geçmiyor neredeyse. Hep karanlık, hep acı, hep hüzün…
Onları bu acıdan, bu karanlıktan, bu hüzünden bir nebze de
Günümüz müziğine dair bir kitabın değerlendirilmesi...
Siyasi davalar, neoliberal ideoloji ve politikaların dışına düşen her örgütlenme ve bireyi yok etmeye yönelik bu ülkede. Üniformasız diktatörlük ve sivil darbe tüm gücüyle hüküm sürmekteyken, darbeciler ve darbecilikle mücadele, göstermelik bir safsata…