Avrupa'nın Bağrında Yırtık Dondan Fırlayan Neo - Siyonist Bir Ülke: Fransa

"İsrail hükümetinin çabalarının Fransada siyasal destek bulması kaygı vericidir. Fransa Meclisini Antisemitizm ve her türlü ırkçılıkla mücadele etmeye, ancak İsrailin işgal ve ilhak etme programına karşı çıkmaya davet ediyoruz. (İsrail ve değişik ülkelerden 127 Yahudi akademisyenin tasarı yasalaşmadan önce Macron'a gönderdikleri mektuptan bir bölüm.)

yazı resimYZ

4 Aralık 2019da Macronun girişimiyle Siyonizme karşı çıkmak Antisemitizm ile eş değer bir suç olarak Fransız meclisinde kabul edildi. Bu utanç verici yasaya bir çok aydın ve akademisyen dünya çapında tepki gösterdi, Macrona uyarı mektubu bile yazdılar. İsrail ve değişik ülkelerden 127 Yahudi akademisyenin tasarı yasalaşmadan önce Macron'a gönderdikleri mektup özetle şöyle:

Yahudi tarihi konusunda uzman olan biz Yahudi akademisyenler bu yasaya karşıyız. Antisemitizm ve ırkçılığın bütün türlerini birer tehdit olarak görüyoruz. Ancak, bu yasa tasarısı Siyonizm karşıtlığını Antisemitizm ile eş değer saymaktadır.

Netanyahu kendi politikasına karşı olan her hareketi ve her sözü antisemit olarak tanımlamakta, Anti-Siyonizm ile Antisemitizmin ilişkilendirmesini savunmaktadır. Antisemitizm İsrail hükümetini savunmak için bir bahane olarak kullanılıyor. Oysa, Siyonizm, Filistinliler için topraklarına el koymak, göçe zorlamak, işgal ve yapısal eşitsizlikleri simgeliyor. Holokost kurbanı birçok insan anti-Siyonistti.

İsrail hükümetinin çabalarının Fransada siyasal destek bulması kaygı vericidir. Fransa Meclisini Antisemitizm ve her türlü ırkçılıkla mücadele etmeye, ancak İsrailin işgal ve ilhak etme programına karşı çıkmaya davet ediyoruz.

Öte yandan, bir devletin politikasını eleştirmenin Antisemitizm anlamına gelemeyeceğini belirten akademisyenler tasarıdaki İsraili eleştirmek, Yahudilerden oluşan bir toplumu eleştirmektir, bu da Yahudilere karşı işlenen bir nefret suçudur tümcesini de çok sakıncalı bulduklarını, zira ülke nüfusunun % 20sinin Müslüman ve Hristiyan İsrail yurtaaşlarından oluştuğuna dikkat çektiler.

Fransız parlamentosunun Anti-Siyonizmin Antisemitizm olduğuna karar vermesi 1789 Devrimi ve Cumhuriyet adına büyük bir utanç ve kaygı verici bir geriye gidiştir. Neden? Zira Siyonizm, Neo-Siyonizm veya Apartheid gibi doktrinler, Nazizm, Turancılık, Kürtçülük, Pan-Türkizm gibi siyasal-ırkçı doktrinlerdir. Salt belli bir ırkı veya etnik grubun egemenliğini savunurlar.

Oysa, Anti-Nazizm Nazizm karşıtlığı, Anti-Siyonizm de Siyonizm karşıtlığıdır. Anti-Nazizm, Almanlara karşı bir nefret suçu değildir. Aynı şekilde Anti-Siyonizm de Yahudilere karşı bir nefret suçu değildir. O halde ne zamandan beri ırkçı bir siyasal öğretiye karşı çıkmak bir nefret suçu ya da ırkçılık olarak kabul ediliyor ?

Ayrıca, Antisemitizm, İslamofobi veya Zenofobi siyasal doktrinler değil, birey, toplum veya topluluklara karşı yönelik odaksal düşmanlığı, önyargıyı, ayrımcılığı veya nefret suçlarını tanımlamak için kullanılan sosyolojik terimlerdir. Bir doktrin ile bir terimi mukayese etmek mantıklı mıdır? Bu nedenle, Anti-Siyonizmin Antisemitizm olduğunu iddia etmek mantık ve akıl dışıdır.

Bu bağlamda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 11 Haziran 2020'de bir markette İsrail ürünlerini boykot etmek isteyen Fransızlara ceza kestiği için Fransa'yı ifade özgürlüğünü ihlal etmekten suçlu buldu. Neden? Zira bu bir sosyal protesto eylemiydi! Nefret suçu değildi !

Görünen o ki Macronun başa oturmasıyla Fransa artık gün be gün prestijini kaybediyor ve artık bir "pays de droit de l'homme" değil. Geçmişteki sömürgeci, emperyalist ve her boka maydanoz olma sendromu sonunda yeniden nüks etti ve aslına geri döndü.

Fransa ABDden sonra Netanyahunun Neo-Siyonist ırkçı Apartheid rejiminin en büyük karnaval destekçisi oldu. Bu karnavala Arap ülkelerinin büyük bir bölümü de katılmış bulunuyor. Beyrut'ta 4 Ağustos'ta 170'ten fazla kişinin ölümüne, 6.000'den fazla kişinin yaralanmasına neden olan yıkıcı patlamanın ardından, Macron'un Lübnan'a yaptığı acil ziyaret kanlı karnavalın bitmediğini gösteriyor: Fransa, Lübnan'ın mandater koruyucusu olmaya soyunuyor. Tüm bu iğrençlikler bana II. Dünya Savaşı öncesini ve sonrasını hatırlatıyor.

Başa Dön