Herkesin Yapabildiği İşler
Bazi İşleri̇ Herkes Bazi İşleri̇ İse Büyük Beyi̇nli̇ İnsanlar Yapar , Onlardan Allah Razi Olsun , Onlar Olmasa Ne Yapardik
"Bütün o 'parlak gelecekti' diye yazılan kitapları okumuş olmama rağmen, hala çorapsız dolaşıyorum." — Douglas Adams"
"Bütün o 'parlak gelecekti' diye yazılan kitapları okumuş olmama rağmen, hala çorapsız dolaşıyorum." — Douglas Adams"
Bazi İşleri̇ Herkes Bazi İşleri̇ İse Büyük Beyi̇nli̇ İnsanlar Yapar , Onlardan Allah Razi Olsun , Onlar Olmasa Ne Yapardik
Bu yazının oluşma nedeni, Derinlemesine Atatürk 1 konulu şiirimsi bir kompozisyonuma olan sayın şair yorumundan yansıyan diyalektiklerlen yazıldı.
"1\] 'İttihat ve Terakki Partisi bizi savaşa soktu da, battık' denişli; bir tür söylemler kendi mantığı içinde, yaygın bir anlatımdır. Ama bu türden denişler, bir başka şekilde anlaşılışla
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de komünist örgütlerin hem propagandalarının ve hem örgüt içi eğitimlerinin önemli bir parçası Darwinist eğitim programlarıdır.
TV reklamları bu ülkedeki psiko-sosyal bunalımın, hastalığın ve ruhsuzluğun çok açık bir göstergesi, adeta toplumdaki gidişatın, zavallılıkların, aczin, yenilginin, çürümenin ve kokuşmanın aynası olmuş. Ruhunu kaybeden toplumlar diğerleri karşısında başarılı olamaz, ruhsuz uluslar ezilmeye ve özgürlüklerini kaybetmeye mahkumdurlar.
Burada sevgi hususundaki aptallığımı anlatmaya ve sevgininde aslında insanı körelten bir duygudan başka bişey olmadığına ilişkin ........
Yeni moda: Evliyken sevgilin olacak. Boşanmayacaksın. Çünkü boşanırsan sevgilin seni dul ne yapsın; kuru ne yapsın. Sen evliyken değerlisin. Boşanırsan değerini kaybedersin. Yeni moda aşklarda üçü bir arada olmalı. Eve gelince kocan ya da karın seni karşılamalı. Sevgilinin yanında ise onunla el ele tutuşurken, parmağında evlilik yüzüğü olmalı.
“Firuze gözlü yârimdir Malatya!...
Zamanın buz tutmuş eteklerinde kırık dökük düşlerime tutunurken, peşinden gittiğim acı tatlı hayallerim beni Beydağı eteklerine götürüyor. Yürek devletimin payitahtı olan bu gizemli ak şehir, bana kaybettiklerimin izinden ısrarla gitmemi söylüyor. Ne kadar uzağına düşsem de, Malatya hep yanımda, yanı başımda… Ben
Yasaklar yasaklar yasaklar ! Her yasak, içinde bir sindirme politikası saklar.
Tek tanrılı semavi dinler gibi bir kitaba sahip değil bu yeni din,ancak çok güçlü bir tanrısı var.
Bu tanrı ödüllendirme ve cezalandırmayı öteki dünyaya bırakmaz,her şey bu dünyada olur ve biter.Hem de anında!O tanrıya sahipsen yaşadın,değilsen yandın…
Bu tanrı ya kağıttandır,ya da madenden.Bankalarda yatar,
Doğu-İslam toplumlarında kraliçelik gibi bir kurumun olmayışı kadının dinsel gerekçelerle aşağılanmasının en önemli göstergelerinden biridir. Padişah anaları ya da karılarının Osmanlı sarayında çevrilen dolaplarda bir hayli etkili olduğu doğrudur. Ancak, bu Osmanlının iç ve dış politikasını kapsamaz ve haremdekiler Valide Sultan mertebesine bile yükselseler Batıdaki kraliçeler kadar etkin
"...Gerçeği kabul etmiş ve derin bir sessizliğe dalmıştı.
O akşam gardiyanlar mahkûmları işkenceye götürmek için koğuşa gelince adamın ölüsünü bulmuşlardı; zavallı, gerçeğe dayanamamıştı.
Hikâyeleri yazarken bile ürperdim, inanın"
Kitap fuarları, şehirlere kan ve can pompalayan organizasyonlardır. Oldum olası bu fuarların Trabzon’umuzda da düzenli olarak her yıl yapılmasını arzulamışımdır. Bu konuda İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Adana gibi şehirlere gıpta etmişimdir. Hele İstanbul TÜYAP Kitap Fuarı, bu organizasyonların en muhteşemidir. Trabzon’da kitap fuarlarının açılmasına yönelik isteğimi değişik