Size Ne Oldu?
Peki, ne oldu size de Ebu Sufyanın, Hamzanın mezarına attığı tekme anında sarf ettiği sözleri şimdi sizin kalemlerinizde damlalar oldu.
"Yazmak, varoluşsal bir bunalımın, kağıda dökülmüş, estetik bir intikamıdır." — Franz Kafka (kurgusal)"
"Yazmak, varoluşsal bir bunalımın, kağıda dökülmüş, estetik bir intikamıdır." — Franz Kafka (kurgusal)"
Peki, ne oldu size de Ebu Sufyanın, Hamzanın mezarına attığı tekme anında sarf ettiği sözleri şimdi sizin kalemlerinizde damlalar oldu.
Bilmece : Belediye Zabıtası, bir gün önce 2 lira olan Hamsinin fiyatını kar yağdı diye 9 liraya çıkaran satıcıya ne soruyor ?
Ermeni Kilisesi ve cemaati Rum ve Yahudilere göre çok daha da ayrıcalıklı bir konumdaydı. Zira 29 Mart 1863 tarihinde Ermenilerin Osmanlı İmparatorluğu'ndaki durumunu daha da güçlendiren, ek ayrıcalıklar tanıyan ve kendilerini yönetmeleri konusunda özerklik getiren Ermeni Milleti Yönetmeliği (Nizamnameyi Milleti Ermeniyan) yürürlüğe girmişti.
Aynı bayrak altında yaşadığı halde komşusuna karşı terör eylemine kalkışan aşiret düzlemindeki etnik gruplar insancıl ve devrimci olamazlar. Onlar, gerici ve ırkçı yapıları gereği, ancak faşizme, teröre ve küresel güçlere sığınarak hareket etmek zorundadırlar. Kukla ve maşadırlar. O halde, Türkiyedeki etnik grupların ayrılıkçı eylem ve söylemlerinin tarihi küresel
kitabının sunuşunda, çileli meslek hayatında haksızlıklarla nasıl mücadele ettiğinin öyküsünü anlatmaktadır. iyi insan olmanın, çok değil, tek şarta bağlı bulunduğunu, bunun da, kendinize yapılmasını istemediğiniz bir davranışı başkasına yapmamaktan ibaret olduğunu anlatmaya çalışmaktadır. Sadece vicdanının sesini dinleyerek, yetki sınırları içinde, nazi zulmünden kurtardığı insanların minnet ve şükran dolu
Büyük patronlar, birinci figürün halktaki tahammül sınırını iyice zorladığını, megolamanisinin zaptedilmez olduğunun farkına vardılar. Ama bu coğrafyada siyasal İslam’ın Işid, El-Nusra gibi en vahşi renkleri de olmak üzere her rengine, bunlar aracılığıyla mezhep ve etnik ayrıştırmalarla halkları kırdırmaya hâlâ ihtiyaçları var. Dünya yeniden paylaşılmakta, dünya pazarı yeniden oluşturulmakta,
Bazi İşleri̇ Herkes Bazi İşleri̇ İse Büyük Beyi̇nli̇ İnsanlar Yapar , Onlardan Allah Razi Olsun , Onlar Olmasa Ne Yapardik
Gazetelerde yazılan yazıların bir günlük gibi kısa bir ömrü vardır. Gazete okunduktan sonra, doğal olarak o yazının hükmü de biter; ya bir şeyin sarılmasında kullanılır, ya da çöpü boylar. Onun içindir ki yazarlar, gazetelerde yayımladıkları yazılarını daha sonra iki kapak arasına alarak kitaplaştırırlar. Böylelikle yazılarının zaman karşısında yok
iki türlü canlının dokunulmazlığı vardır: bir sokak köpeklerinin iki korumalı insanların... bu iki varlıkların tek farkı vardır: sokak köpekleri kemik yer, korumalı insanlar bonfile ve biftek yer.
Durum böyle olunca vatandaş ne yapsın? Umut kapısı, lotarya! Bunlar arasında yer alan Yılbaşı Çekilişlerinde yaşananları izledikçe kendi kendime güleceğim gelir Gülsem mi, ağlasam mi bilmiyorum. Yılbaşı öncesi günlerde Eminönü ndeki Nimet Abla gişelerinin önünde uzun kuyrukları hep görmüşüzdür Gazeteciler sorar, orada bekleşenler arasından seçtiklerine: Para size çıkarsa
2019 Sürmeli Şiir Şöleni
Yapıldı
antakyaya yağmur yağıyor sicim sicim
ben üşüyorum
ağaçlar üşüyor, kuşlar üşüyor, caddeler
ayakkabım kıravatım şapkam üşüyorum sokaklar saçaklar evler
sokaklar saçaklar evler