Rtük'ün Saçmalıkları
Yasaklar yasaklar yasaklar ! Her yasak, içinde bir sindirme politikası saklar.
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Yasaklar yasaklar yasaklar ! Her yasak, içinde bir sindirme politikası saklar.
Doğu-İslam toplumlarında kraliçelik gibi bir kurumun olmayışı kadının dinsel gerekçelerle aşağılanmasının en önemli göstergelerinden biridir. Padişah anaları ya da karılarının Osmanlı sarayında çevrilen dolaplarda bir hayli etkili olduğu doğrudur. Ancak, bu Osmanlının iç ve dış politikasını kapsamaz ve haremdekiler Valide Sultan mertebesine bile yükselseler Batıdaki kraliçeler kadar etkin
YZ
Tek tanrılı semavi dinler gibi bir kitaba sahip değil bu yeni din,ancak çok güçlü bir tanrısı var.
Bu tanrı ödüllendirme ve cezalandırmayı öteki dünyaya bırakmaz,her şey bu dünyada olur ve biter.Hem de anında!O tanrıya sahipsen yaşadın,değilsen yandın…
Bu tanrı ya kağıttandır,ya da madenden.Bankalarda yatar,
Faruk Duman
Çok merak ediyorum seçimlerden sonra tanzim satışlar devam edecek mi?
Eski Yunan'da Tiyatronun neden baştacı edildiğini biliyor musunuz !
Günümüz Türkiyesinde, bu gün de referandumda Hayır denilecek mi, denilmeyecek mi tartışması yaşanıyor.
-Bir yanda Hayırcılar,
-Diğer yanda Hayıra Hayır diyenler var.
Kılıçlar çekilmiş, söylenmesi gerekenler söylenmiş ya da söylenecek
Kıyasıya bir mücadele.
Gazeteci can dündar tutuklandıktan sonra yazı yazıyor ve infaz koruma memurlarına , gardiyanlara hakaret ediyor ,tuvalet deliği gibi kokuyor gardiyanların ağzı konuştukça batıyoryar diyor
Türk milleti! Yunus Emre'ye, Mevlana'ya, Mahzuni Şerif'e, Aşık Veysel'e, Mimar Sinan'a vs. sımsıkı sarılmalıdır. Onlar sizlerin gerçek pastalarınızdır. O pastaya yamatılmış, puding niyetine Elif Şafak'a, Orhan Pamuk'a, İskender Pala'ya, Bedri Baykam'a vs. el bile sürmemelidir. Onlar anca karın ağrısı yapar. Günümüzde aşk mide bulandırır hale gelmişse; Yusuf ile
Hayat biz olmamızı isterken, biz hala başkaları gibi olmak için çabalıyoruz...
Kibir abidesidir bazı sanatçılar, siyasetçiler ya da tanınmış kişiler... Çevrelerindeki yalakalar da onların ağızlarına bakar şakşakçılık yapmak için... Çevrelerinde yalakalar olduğu müddetçe bir şey sanıp dururlar kendilerini... Aslandır onlar, kaplandır, en yakışıklıdırlar, en karizmatikdirler, her konuda fikirleri vardır. Ukalalık deseniz had safhada...
Olur olmaz yere konuşmak yerine bir kere de söylediklerinizi kendiniz uygulasanız olmaz mı? Bize inandırmaya çalıştıklarınızı bir kere de kendiniz ve cidden inansanız daha güzel olmaz mı?
Genelde erkek çocuklarına yakıştırılır bu fırlatmalık durumu. Çocuğun babası da zaman zaman gizliden gizliye, bazı zaman da göstere göstere çocuğuyla gurur duyar. Fırlatma olmak sanki güzel bir şeymiş gibi gelir, diğer insanların aklına... Ulan onun çocuğu fırlatma oluyor da benimki niye fırlatma olmuyor, onu fırlatanlar benimkini niye fırlatmıyor,
Nurdan Gürbilek