Yarın 29 Ekim... Atatürk ve Türk bayrağı fotoğrafları eşliğinde ''Cumhuriyeti yarın ilan edeceğiz'' gibi sözler şimdiden sosyal medyaya koyulmaya başlandı bile... Koyulsun tabi, kutlansın Cumhuriyet!
Fakat ne yalan söyleyeyim bu kutlamalar, bana zorla devam ettirilen bir birliktelik gibi geliyor. Vardır senin çevrende de... Yok deme! Adam; 365 günün 360 günü eşinin yüzüne bakmaz, son 5 gün özel gün diye iki çiçek alır, bir yemeğe götürür, herkes görsün diye fotoğrafları paylaşır, pişkin pişkin altına da not düşer. Ben aşkımı seviyorum...
Cumhuriyet kutlamaları da aynen bu şekilde... Bugüne özel havai fişekler patlatılır, davetiyeler verilir, iki İzmir Marşı biraz da Onuncu Yıl Marşı bağıra bağıra okundu mu tamamdır! Artık cumhuriyetçisindir, her şey de yolundadır. Değildir arkadaş, değildir...
Kadın da cumhuriyet de candır. Canlıdır. Enerjidir. İlgiye, bakıma, sevgiye, şevkate, saygıya, gelişime ve fedakarlığa ihtiyacı vardır. Cumhuriyet'ten bahsediyoruz, cumhuriyettten! Gücün, özgürlüğün, yasanın hatta hayatların belirli bir zümrenin elinde değil de halkın elinde olmasından bahsediyoruz.
Cumhuriyet nefes alma özgürlüğüdür. Nasıl sadece bir güne sığdırılabilir ki? Cumhuriyetsizliği gerçek anlamda yaşamadığımız ve bilmediğimiz için anlamıyoruz. Cumhuriyet; Mustafa Kemal Atatürk ve onun gibi insanlığı düşünen yol arkadaşlarına teşekkür de edilip her gün kutlanmalıdır. Bağıra çağıra değil belki... Biliyorum seviyoruz ama abartıya gerek yok... Sadece hatırlamalı, hatırlatmalı, cumhuriyetin ne olduğu hakkında iki sohbet, belki sıradan bir günde bu özel gün hakkında paylaşım yapılmalı... Hani bir akşam gelirsin, eşin kapıyı açar ve elinde tek bir gül olur ya... Nasıl da mutlu eder onu... Böyle olmalı, azar dozlarda cumhuriyeti gerçek anlamda anlamalı, benimsemeliyiz.
Tıpkı birlikteliklerimizde olduğu gibi cumhuriyet için gerçek anlamda bir şeyler katar ve onu yeşertmek için mücadele edersek, emin olun sadece kendi yaşamımız değil, çevremiz de bundan etkilenecektir. Cumhuriyet'in ne olduğunu ve nasıl kazanıldığını bilen nesil; kendi hayatını, çevresini hatta bir ülkenin çehresini buna göre şekillendirecektir. Klasik olacak ama Yaşasın Cumhuriyet!