Çocuklar İçimizde Çoğalacaklar

Çocuklar içimizde yıprana renkli balonlar. Onlar vicdanı infaz edenlerin sağırlıklarına aldırmadan çığlık atmaktalar. Çığlıklarını kendileri ve birkaç insandan başka duyan yaratık olmasa da.

yazı resimYZ

Çocuklar içimizde yıpranan renkli balonlar. Onlar vicdanı infaz edenlerin sağırlıklarına aldırmadan çığlık atmaktalar. Çığlıklarını kendileri ve birkaç insandan başka duyan yaratık olmasa da.

"Zalim hükmederken gönül tahtıma
Nasıl isyan etmem nasıl kahretmem
Oturmuş ağlarken kara bahtıma
Nasıl isyan etmem nasıl kahretmem"

Çocuklar, ellerinde oyuncaklar, oyun oynamalıydılar. Oyuncak oldular karakteri sürüngen olan yaratıklar ellerinde. Yaratıklar, ellerinde adalet halay çekmekteler. Temizlikten arındırılmış ruhları istemleri doğrultusunda hareket ettirerek.

"Yargı kesin: Acı duymak ruhun fiyakasıdır
kin, susturur insani; adına çıdam denir
susulunca tutulan çetele simsiyahtır
o siyah öç almakçasına gür ve bereketlidir"

Çocuklar, kursaklarımızda kalmış mutluluklar. Çocuklar derebeylerinin ellerinde umut tüketmekteler. Sözünü tüketmiş bir ozanın elindeki sazı incitmekteler sığ bir acuzenin huzur bitiren sırıtmaları arasında.

"Vandal yürek! Görün ki alkışlanasın
ez bütün çiçekleri kendine canavar dedir
haksızlık et, haksız olduğun anlaşılsın
yaşamak bir sanrı değilse öç alınmak gerektir."

Çocuklar, sınırları ihlal edilmiş ülkeler. İlkesiz kalmış devletler, ürkek ve korkak kahramanların ellerinde saldırıya uğramaktalar. Barışın kovulduğu kent meydanlarında dindar ahlaksızlar dolaşmaktalar çocukları heba etmek pahasına.

"Köleler gördüm, karavaşlar
hayaları burulmuş bir adamın ayaklarını yıkamaktalardı
artık kelimeleri kalmamış fiyatları sormaktan
saçları taranılmaktan usanmışlar"

Çocuklar, aç ve açıkta değil, taciz ve tecavüze uğramışlar. Uğratanlar mağrur bir edayla sokakları arşınlamaktalar. İnsanın insan olduğu umudunu da ellerinden alarak güneşi köreltmekteler. Görevleri sosyal bir yarayı hendek kılmak, insanın insana güvenini yok ederek.

"kaldırımlarda demokrat
otobüslerde dindar
geceyi
saatlerine bakarak anlıyorlar"

Çocuklar, hangi vicdansızların harabeye dönmüş sokaklarındalar. Sokaklarında türlü masumların kanı ve gözyaşı var. İçlerinden kaçı küresel bir alçaklığın kapısından çıkmaya cüret edebildiler. Uygunsuz düşlerin dişler arasından sarktığı bu garip çağda adlarını eritilmiş kurşunlarla yazıldılar çocuklar.

"en okunaklı çehremle bekliyorum
oyundan çıkmıyorum
korkuyorum sıram geçer
biletim yanar diye
önümde bir yığın açalya
bir sürü çarkıfelek
gergin çenekli cesetleriyle
önümde binlerce çiçek"

Çocuklar nefreti iliklerinde yaşayıp meşrulaştırdılar. Çocuk çığlıklarına kulakları tıkalı olan varlıkların salyaları altında insanlıktan utandılar. Ama bu tacizci, tecavüzcü namussuzlar arkalarını sağlama aldılar ve hiçbir şeyden utanmadılar.

"Yapılsın adil pazarlık
yapılsın yapılacaksa
işte koydum işlemeyi düşündüğüm suçları
sizin geçmiş hatalarınız karşısına.
Ne yapsam
döl saçan her rüzgarın
vebası bende kalacak"

Çocuklar, içimi kurcalayan masum duygular. Biz öpmeye kıyamazken, kimler onları canice emelleri uğrunda kullandılar? Kimler bu yaratıkları kör numarasına yatıp da görmediler? Kimler Allah nidaları altında Allahı bütün kalplerde öldürmeye kalktılar?

"hiç değilse bir günlüğüne
allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar
oynasınlar türküler söyleyerek yıldızların arasında
dünyayı çocuklara verelim
kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi
hiç değilse bir günlüğüne doysunlar
dünyayı çocuklara verelim
bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı
çocuklar dünyayı alacak elimizden
ölümsüz ağaçlar dikecekler."

Siz, çocuk düşmanları; çocukları, kadınları, insanları, hayvanları, bitkileri, denizleri, dağları, bulutları, güneşi ve yıldızları hak etmiyorsunuz. Sizin hak ettiğiniz kirli para ve kirli düşleriniz. Karaktersizsiniz, nesilsiz de kalın.

"Hayın, karanlıktı gece,
Can garip, can suskun,
Can paramparça..."

Çocuklar içimizde çoğalacaklar. Bir gün kurduğunuz bu düzenin sizi boğması için çalışacaklar.

29 Haziran 21
Gölcük

Başa Dön