Üç Din ve Bir Filistin
Ben dünya Müslümanları hakkında konuşmaktan çok, birlikte yaşadığım Türkiye Müslümanlarının yaşantıları ve protestoları üzerinde durmak istiyorum.
Ben dünya Müslümanları hakkında konuşmaktan çok, birlikte yaşadığım Türkiye Müslümanlarının yaşantıları ve protestoları üzerinde durmak istiyorum.
Ben değişirsem ruhumun, aklımın derinliklerine eklediğim bilgiler ile çevremi de olumlu yönde değiştirmeye gücüm yeter... Önce kendimi, sonrada çevremi değiştirmeye gücüm yetmiyorsa, yerinde sayıyorum demektir...
Çiftçilerimize faydası olmak yerine onları kendi varlıklarına mahkum eden, sömüren soyup soğana çeviren ziraat odaları mutlaka lağvedilmeli, yerine çiftçilerimizin gönüllü üye olacakları çiftçi teşekkülleri oluşturulmalıdır!
Başın sıkışsın, kahpe felek. Kumarda para kaybet, vay kahpe felek. Takımın maç kaybetsin, kahrolası felek. Zenginlikten fakirliğe düş, alacağın olsun kahpe felek... Bu örnekleri tabi daha da çoğaltabiliriz. Biz, sen, ben adam gibi davranmıyorsak, yaşamıyorsak felek ne yapsın? Her şey Allah'ın yazdığı ilahi kader doğrultusunda meydana gelmiyor mu
Bu gün 1 Nisan herkes herkese şaka yapma derdinde olsa da siz biraz ciddi olun yine de... Roma İmparatoru Sezar M.Ö 46 Yılında takvimin başlangıcını ocak ayı olarak ilan etti ise bile Avrupada 16. Yüzyılın ortalarına kadar bahar aylarının başlangıcı 25 Mart günü, senenin başladığı kabul edilirdi. Sezardan
Beni hayrete düşüren şeylerden söz etmek istiyorum biraz. Sanırım maddeler halinde yazsam daha iyi olacak. Ne de olsa öğretmeniz.
Dilimizdeki Anadil, Anayasa, Anayol, Anaokulu ve hatta Anadolu kelimeleri Anaerkil bir toplum olduğumuzun ispatı. Bu durumda babalara ise sadece iskele kalıyor. :)
Neler bekliyor bu yuvarlak dünyayı daha? Bu biranın sloganı ise şu : Hayat çocuklar için bile içki olmazsa çekilmezdir. Ne denir ki? Bu dünyayı içkisiz çekilir kılmaya çalışmak bu kadar zor mu?
Her ilin insanları, kendi illerinde en az bir üniversite kurulmasını arzular ve bunu gerçekleştirmek için her alanda mücadele ederler. Seçimlerde, siyaset malzemesi bile yapıldı, yaptılar. Mardinliler de, bunun için az çaba sarf etmediler.
Bu hafta günü hatırlamamakla beraber 2004ün Mayıs ayında Bandırmada tanık olduğum bir durumu ele almak istiyorum.
Beyaz camda haftalardır keyifle izlemekteyim Ata’yı.
Kimisi Ata’yı ticari bir reklam metası yapmanın yanlış olduğunu savundu.
Kimisi reklam filminde anlatılanlardan çok “Aaa… ne kadar da benzetmişler…” yönüyle ilgilendi.
Reklam filminde gül bahçesinde Atatürk ile bir çocuk arasında geçen diyalog yansıtılıyor.
Bilmek hem merak gidermekte, hem de öğrenmenin sevincini yaşatıp, bunu birileriyle paylaşma gereksinmesi vermektedir.
Ülkemizin Bilinçli Bireyleri
Ne çok okuyan ne de çok gezen bilir.
Havada buğum buğum güneş ışıkları ve bahar kokusu var artık.
Ilgınların savruluşunu, dağ kekiklerinin sersemletici kokusunu duyar gibiyim şimdiden.
Yaz mevsiminin özlemi iliklerime kadar titretiyor, göz bebeklerim toprak kokusunu doya doya teneffüs etmek isteyen beynime inat ufuktaki dağlara kayıyor.
Gençlerde bir boşluk, bir umursamazlık, bir boş vermişlik var. Bana göre bunun tek sebebi: Maneviyat eksikliğidir... Maneviyatı zayıf olan, inancı olmayan, içinde Allah korkusu bulundurmayan gençler, maalesef bir boşluğa düşüyor.