Suçlamakla Başlamak!
Hadiseleri değerlendirmek ancak sağlam bilgiler ve kâmil tecrübeler ile kaim olsa da topluma yön verenler açısından durumumuz oldukça vahimdir aslında.
"Yazarın en büyük düşmanı, yazdığı şeyi okumak için zamanı olan okuyucudur." – Dorothy Parker"
"Yazarın en büyük düşmanı, yazdığı şeyi okumak için zamanı olan okuyucudur." – Dorothy Parker"
Hadiseleri değerlendirmek ancak sağlam bilgiler ve kâmil tecrübeler ile kaim olsa da topluma yön verenler açısından durumumuz oldukça vahimdir aslında.
Dünden beri sosyal medyada Mursi paylaşımı, ağıtları ve ağlamaları son derece samimi bir hava içinde, adeta birbirini tetiklercesine dolaşıyor.
Fikir üreten pek yoktur,lakin eleştiren çoktur.
Başkası ne der diye düşünülseydi:
Dünya dönüyor olmayacaktı bugün.
Anneler, babalar! Çocuğunuza sahip çıkın ve sorumluluklarını lütfen üstlenin! Unutmayalım ki, başkalarının, çocuklara karşı görev ve sorumlulukları, siz, onların ailelerinden sonra gelir.
Elbette ki, madde bağımlısı ve sokak çocukları da, tüm kurum, kuruluş ve toplum katmanlarını ilgilendiren ciddi ve çetrefilli bir sorundur. Sorun, özü itibariyle toplumsaldır
İnsan düşündüğü, tahkik
Ettiği ve kimliğini tanımladığı ölçüde,
Bir kıymet bularak, bilgi seviyesini artırır.
Bu kadar bencil hatta bu kadar sadist olmayı nasıl başarabildik? İnsanların acı çekmesine bu kadar kolay tahammül edebilmeyi, Benim dışımda herkes haksızdır! diyebilmeyi nasıl öğrendik.
Bir Müslümanın görevi, Müslümanlara destek olmak... Burada şu soru geliyor insanın aklına: Hangi Müslümana destek vereceğiz? Kendi yarattığı dini, Allah’ın indirdiği dinin yerine koyan ve kendilerine Müslüman diyenlere mi yoksa Allah’ın dinini Kur’an-ı Kerim’e göre yaşayan, çevremizde destek vereceğimiz kadar Müslüman var mı ve varsa bunları bulabilecek ve
İki insan konuşmaktaydı:
"...Neden dürüst ve iyi insanlar hep kaybetmeye mahkumdurlar?..Neden hep kötüler kazanmakta?.."
"...Çünkü; kötüler yanlışlarına sıkı sıkıya sarılır ve asla vazgeçmezler. Ama; dürüst ve iyi insanlar doğrulara sarılmaktan vaz geçerler..."
Çocuklarımız geleceğimizdir; zaferleri de başarılarında gizlidir. Gelin, onların gizli elleri biz olalım ve onlara sahip çıkalım. Elbirliğiyle onları, başarıdan başarıya taşıyalım.
Canım Oğlum;
Bu mektubu aldığınızda belki de ben yaşamıyor olacağım. Gelecekte neler yaşayacağımızı, kim bilebilir ki? Öyle ya, belki bir trafik kazasında, belki de bir ölümcül hastalık sonrası yaşama veda edeceğim."
Bilmek hem merak gidermekte, hem de öğrenmenin sevincini yaşatıp, bunu birileriyle paylaşma gereksinmesi vermektedir.
Peki ne olacak bu ilçenin hali; ne olacak bu çocukların durumu? İlçe de, çocuklar da sahipsiz olmuş olmuyor mu? Bunları, şimdi kendimize dert edinmezsek, yarın hepimizin başına dert açacaktır. Hiç kimse bu konuya duyarsız kalamaz veya kendini sorumsuz göremez. Bu güzelim ilçe hepimizindir ve hepimiz çare aramakta ve
Tarih 13 Haziran Şişli Belediyesi 30 Haziran’a kadar Maçka parkında I. Geleneksel Kitap Fuarı düzenliyor. Okulların tatile girdiği, ÖSS, SBS sınavların artık bittiği, çalışanların tatile ayrılmaya başlandığı bir dönem. Gençlerin, öğrencilerin ve kitapseverler için ideal bir dönemdir yaz ayları. Böyle bir zamanda kitap fuarları okumak isteyenlere kaçınılmaz bir
Sonuç bir felaket; milli değerlerimiz zafiyet geçirmekte ve atomun çekirdeği gibi parçalanmakta. Her insan adeta bir “canlı bomba” gibi ortalıkta dolaşıyor. Dokunsan ağlıyor, söylesen seni yanlış anlayıp, sesini yükseltip, tartışma çıkartıyor, vb...
İnsanlar el ele, gönül gönüle verdiklerinde zor gibi görünen işleri de rahatlıkla yapabilirler. Yeter ki birlik ve beraberlik olsun. Ülkeleri ve cemiyetleri ayakta tutan birlik ve beraberlik çimentosudur. Düşman milletlerin ilk planda yaptığı şey, hedeflerindeki ülke halklarını birbirine düşürmektir. Bu da sanıldığından daha kolaydır. Dostluk ve kardeşlik emek
Derste beyin fırtınası yaparken, bir kız öğrencim ilginç ve düşündürücü bir cümle kullandı.'Toplumda kadın erkek için bir ölçüttür.' dedi. Şaşırmıştım. Kızım ' Ne demek istediği açıkla, arkadaşların da anlasın' dedim. Hocam ' Biz başımızı erkekler için örtmüyor muyuz? ' veya 'Sokakta, evde erkeklere dikkat ederek hareket etmiyor muyuz?
To be or not to be; that is the question..(W.Shakespeare)
Yazmayayım, herşeye maydanoz olmayayım diyorum ama çıkarılması düşünülen kürtaj yasası konusunda sessiz kalmak da olmazdı bir kadın olarak.
Yalnız benim durum biraz karışık, ben hem kürtaja, hem kürtaj yasasına karşıyım..
Millet olarak sevgi, saygı ve hoşgörümüzle tanınırdık. Dünyaya insanlığı ve gerçek medeniyeti biz öğrettik. Fakat nedense son senelerde bir garip millet olduk. Menfi bir değişim süreci geçiriyoruz. Büyüklerin küçüklere sevgisi, küçüklerin büyüklere saygısı kalmamış. Edep erkân buharlaşmış; herkes burnunun dikine gidiyor. Değerlerimiz iyice aşındı.