İşte Büyük Kurtuluş ve Mutluluk Budur! - I
Mümin, güzellikleri görebilen insandır ve imanı nedeniyle gerçek mutluluğu yaşar. Samimi imandan kaynaklanan bu mutluluk, sonsuza kilitlenmiş bir duygudur.
"Kitaplar, uyku hapıdır; sadece daha yavaş etki ederler." - Terry Pratchett"
"Kitaplar, uyku hapıdır; sadece daha yavaş etki ederler." - Terry Pratchett"
Mümin, güzellikleri görebilen insandır ve imanı nedeniyle gerçek mutluluğu yaşar. Samimi imandan kaynaklanan bu mutluluk, sonsuza kilitlenmiş bir duygudur.
Bir insanın babasına annesine beddua etmesi ahlaki ve etik açıdan ne kadar yanlışsa, amcasına, yengesine ve akrabalarına beddua etmesi bir o kadar yanlıştır. Şık değildir. Anaya babaya saygı, sevgi, atalara, büyüklere hürmet nerede kaldı? Herhalde eski Türk töresinde kaldı ve unutuldu !
Kur’an’ı anlayabilmek için üstün bir zeka değil, düzgün bir niyet ve önyargıdan arınmışlık gerekir.
Psikanaliz kurban kesmeyi insandaki "öldürme" ve "kan akıtma" içgüdüsünün yüceltilmesi (süblimasyon) olarak görür. Kurban kesmekle insan bu "kan dökme" arzusunu tatmin etmiş olur. Bu arzu veya hayvansal içgüdü bu şekilde tatmin ve telafi edilemediği takdirde insanın herhalde daha çok kan dökmesi kuvvetle muhtemel olsa gerek !
Müslümanlara atılan iftiralara araştırmadan inanıyorsak, İttihad-ı İslam’a karşıysak, Kur’an’ın bu hükmünü göz ardı ediyoruz demektir; farkında mıyız?
Bu uygulama Yahudi geleneğinde de vardı. Habil sürüsünden "ilk doğan" hayvanları Tanrıya kurban eder. Kardeşi Kain ise toprağın ürünlerinden sunar. Ancak, sadece Habil'in sunusu kabul edilir, Kain'in sunusu kabul edilmez.
Kitap eleştirmenliği öyle kolay bir mesele değildir ve hele eleştirilmeye çalışılan kitap, Sonsuz Allah’ın „lâ raybe fih“ (içinde şüphe yok) mühürlü kitabıysa, işler daha da imkansızlaşmaktadır.
Bu dünyayı biz yaratmadıysak nasıl özgür olabiliriz ki.Bir filozof: " Ben Tanrı'sız bir yerde yaşamak istiyorum” der.Tanrı olmadığında mutlu olabilecek miyiz? Hayat bize hep mağlubiyeti öğrettiyse ve haksızlıkları önleyememeyi öğrettiyse bu dünyada kötülük yapanların yaptıkları yanlarında kar mı kalacak.
Bu metin, İsrâ Suresi'nin ilk ayetinden yola çıkarak Mi'râç olayını eleştirel bir bakış açısıyla ele alıyor. Geleneksel Mi'râç anlatımının Kur'an ayetleriyle, akıl ve tarihî gerçeklerle çeliştiğini savunarak, bu konudaki rivayetlerin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.
İnciller üzerine yazdığım iki makalemin ardından, bu serinin son yazısı olarak incillerde yer alan birbiriyle çelişkili cümleleri maddeler halinde yazacağımı belirtmiştim. Daha anlaşılır olması için bu maddeleme metodunu kullandım.
..lambalar eğri, aynalar akrep meleği zaman çarpılmış atın son.....
İslam ve Hakikat konulu bir yazı.
Deneme amaçlı olarak yazdığım şiir kitabı çalışmamın ön anlatımlarından bir tanesi...
İnsan aklı böyle işte, bazen hiç bilmediğin insanların peşinden sürükler
Bazen de aklını işletir anlattırır.
İlim idrakında olursak ne haktan geçeriz
Ne de yardan.
Bütün güzellikler bizim için bu can sıkıntısı neden dir..neden zorlaştırır insan yaşantısını.
Müslümanların dini vecibelerinden birisidir gücü yetenlerin kurban kesmesi… Her yıl gerçekleştirilen bu kulluk eylemi, kulu Allah’a yaklaştırır. Sözlükte yaklaşmak, Allah’a yakınlaşmaya vesile olan şey anlamlarına gelen kurban, dinî bir terim olarak, ibadet maksadıyla, belirli şartları taşıyan hayvanı usulüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder.
Eski Mısır'da yaşamış bize anlatılanlardan farklı bir Firavun var. Bu yazıda onunla ilgili küçük bir derleme bulacaksınız.
Bunu yapmakla bir nevi, Hz. Âdem’den beri insanlığın ortak bir düşmanı olan şeytan ve onun temsil ettiği kötülük ile aramıza mesafe koymuş oluyoruz. Kötülüğe karşı iç dünyamızda bir direnç geliştirerek, dayanışma içerisinde buna karşı ortaklaşa bir tavır alıyoruz. Yaratılışımızın doğal bir sonucu olarak bizi her tür varlıktan ayıran,
Takva sahipleri de Allaha ortak koşmayan, Allah için yaşayan, güzel ahlak ile hayatını idame eden, kulluğun yalnızca Ona olması gerektiğinin bilincinde olan aklı selim sahibi kimselerdir.
Batılılar olarak aklı, sezgiden üstün sanıyor ve önce zekâyı geliştirmeye çalışıyoruz. Bunu yaparken ruhun diğer kuvvetlerini görmezden geliyoruz. İnsanlığın bu temel faaliyetinin aksatılması, modern insanı ruhen kör yapmaktadır. Bu körlük, insanı sosyal hayatın üretken bir unsuru olmaktan uzaklaştırmaktadır.
Mukaddesiyat duygusu, özellikle dua ile ifade edilebilir. Dua
Akıl, vahiyle malumdur. Vahiysiz aklın yokluğuna hükmetmek, varlığıyla pasif kalmaktan evladır. Ruhu arındırmanın temel şartı sağlıklı ve düşünebilen bir iradenin olmasıdır. Çünkü asıl komut iradeden gelir ve ruha işler. Ruhun kirli kalması insanın psikolojik hastalığa yakalanmasına sebebiyettir. Bütün bunlar ise uydurmalardan uzak tamamen saf bir vahiyle çözüme kavuşur.