Bir Şiir Emekçisi: İhsan Tevfik Kırca
İhsan, Su Şehri’nden bir arkadaştı. Doğduğu şehre adeta âşıktı. Sözünün bir cümlesi mutlaka Su Şehri idi. Orayı anlatmakla bitiremezdi.
"Benim tek tutkum, hiçbir şeye tutkuyla bağlı olmamak." - Albert Camus"
"Benim tek tutkum, hiçbir şeye tutkuyla bağlı olmamak." - Albert Camus"
İhsan, Su Şehri’nden bir arkadaştı. Doğduğu şehre adeta âşıktı. Sözünün bir cümlesi mutlaka Su Şehri idi. Orayı anlatmakla bitiremezdi.
Bu özet incelemenin pek okunduğunu söyleyemem.Ama gene de ısrarla okunmasını tavsiye ederim.Çünkü bu eserde yararlanabileceğimiz pekçok bilgi var.O nedenle geri kalan bölümleri birlikte sunuyorum...
Ankara'da Akba Kitap ve Yayınevi yıllarımda tanıdığım Orhan Veli'yi içeren inceleme bir anı.
Kemal Tahir
Güney Afrika Cumhuriyeti devlet başkanı Mandelanın onurlu yaşamı ilklerin adamı mandela
Efendiler, Türkiyede gerek siyasi arenada, gerek politika sahasında, gerekse aydınlar arasında halen politika ve ideoloji kavramları bir türlü anlaşılamamıştır! Zaten başımıza da ne geliyorsa bu iki mefhumu birbirine karıştırmamızdan geliyor. Bu tespitimi lütfen realist bir genç kalemin veya okurun tespiti olarak görün! Zira ideolojiler bildiğiniz tanım üzere, fikir
Mektubu yazan ihtiyat zabit (yedek subay) namzedi Edhem, İstanbul Hukuk Fakültesi son sınıfına devam ederken, aynı zamanda Beyazıt Numune Mektebinde öğretmenmiş (1912). Gönüllü olarak katıldığı Çanakkale Savaşında bu mektubu yazdıktan sonra şehitlik mertebesine yükselmiş.
Dilini kelimelere, yüreğini hayata korkak alıştırma.
Cemal Süreya’yı dinlerken, gereksiz safralardan arın.
Mesela, şair utancını duvara asar, sen önyargılarını as, şair kuralları masaya koyar, sen kuşkularını masaya yatır. Bırak orada kalsın. Cemal Süreya öyle yapıyor, sen de yap. Masumiyet çağının “esas oğlanlarıyla”, “esas kızlarının”
"Madame Bovary, kapağını açtığınızda geçmişin kokusunu hissettiren bir klasik. Teknoloji çağında yaşarken neden taşra hikâyelerini okuyoruz diye düşünürken, Emma'nın hayalperestliğinde kendimizi buluyoruz. Flaubert'in 150 yıl önce yarattığı bu gerçekçi roman, günümüzün filtresiz hayat hikâyelerinden daha fazla etkileyici. Çünkü Emma'nın dramı, aslında hepimizin içindeki boşluğun, hayallerin ve hayal kırıklıklarının
Bu gün size Anavatanımız Türkiye′nin serhat şehri Edirne′de görev yapan bir şairimizi tanıtmak istiyorum. Selçuk Üstün.
Selçuk Üstün, Edirne Anadolu Lisesi′nde Edebiyat öğretmenliği yapıyor, aynı zamanda müdür muavini.
Selçuk Hoca′nın anlatmaya değer o kadar çok meziyetleri var ki şaşırıyorum hangisinden başlamaya…
Her
yağmur çiselerken, güneş; taşı toprağı, ağacı otu, çatıyı bacayı, ırmağı tepeyi, böceği kuzuyu çimeni avuyu velhasıl yaylayı koyulaşan kızıla boyuyordu. sonra kurşuni bir şal olup dağları, ormanları örtüyordu.
Anne ve babalar oğullarına tosunum derler. Bilmezler mi tosun büyüyünce öküz olur. Yine anne ve babalar çocuklarına aslanım derler. Sonra niçin insanlığın var olmadığından şikayet ederler. Önce çocuklarınıza insan gözüyle bakın, sonra orman kanunlarından nasıl çıkıldığını göreceksiniz. Kuzum veya kuzucuğum denildiğinde ise, büyüyünce koyun olur çocuklar.
cagimiz siir(!)ine panoromik bakissal aci..
İhsan Oktay Anar