Terapistin Olmadığı Yerde IX
Canım.
Gerçekten yanında olmam gerekiyordu.
Seni battaniyeye sarıp sarmalamam ve de.
Eline, sıcak içilesi bi' şey tutuşturmam...
"Yine mi Salı? Sanırım evren, beni pazartesi sendromundan kurtarmak için günleri karıştırıyor." - Douglas Adams"
"Yine mi Salı? Sanırım evren, beni pazartesi sendromundan kurtarmak için günleri karıştırıyor." - Douglas Adams"
Canım.
Gerçekten yanında olmam gerekiyordu.
Seni battaniyeye sarıp sarmalamam ve de.
Eline, sıcak içilesi bi' şey tutuşturmam...
Gençlik yıllarımda Doğu Karadenizin şirin ilçelerinden Ünye ve Fatsa bölgelerinde yapmış olduğum fındık işçiliğim sırasındaki gözlemlerimi aktarmaya çalıştım...
İyi mi Hasan abi? Diyen bir sesle uyandım.Gözlerimi açtığımda ilk onun soğuk yüzünü gördüm.Bir an bu rüya mı demekten kendimi alamadım.Sonra kalbimdeki acıyı hissettim
Yüzünde hiçbir değişiklik olmamıştı.Bir aslan avına nasıl bakarsa öyle bakıyordu.Ne annemele babamın şaşkın yüzlerini ne de Murat’ın anlamayan bakışlarını farkettim
Varlık başka birşey istemezdi herhalde.Bundan daha büyük bir ödül yoktu onun için.Nedense denize karşı büyük bir zaafı vardı.
Kumların üstünde oturarak birbirlerine bakıyorlardı.Sonra da denize.
Sonsuzluk,mavi,derin,rüzgar.
bu bir roman başlangıcıdır biraz daha devamı var ama sonlandıramadım tepkilerinizi ve ne yöne gitmesini isterseniz söyleyin değerlendiririm şimdiden teşekkürler
Günahkarı duygularıma,o andaki ruh halime göre yazmaya çalışacağımÇünkü beklenmedik olaylar için ben büyük ilham duygulardır.
Ecem her genç kız gibi beyaz atlı prensini heyecanla beklerken böyle bir uğraş peşinde olmadığını söyleyen genç bir kız.Taa ki Melih'le tanışıncaya kadar..Tutkulu bir aşk yaşarken ihanete uğrayacak ve savaş başlayacak
''Sen gittiğinde kahrolurum,boğulurum ama acımı hissettirmem bizzat kendim olarak sana.Sana zarar veremem.
Her tarafı ağaçlarla çiçeklerle dolu olan bu bahçede hapsolduğumda sorarım bedelini onlara.
Tayfunla esen ağacın sallanan yapraklarında bulursun sesimi.Kaçmak zorunda kalırsam çıkaramadığım çığlıklarımı duyarsın tepelerdeki uluyan kurtlarda.Denizin rahatsız edici dalgalarında.Bir buket değil,binlerce
aşık kişinin davranışları yaşanmış aşk hikayeleri...
Güzel gözlüm... Sana ne söylemem gerektiğini artık bilemiyorum. Çünkü bildiğim bütün yöntemleri denedim ve bilmediklerimi de senin için öğrenip uygulamaya çalıştım. Belki düzeliriz diye. Aramıza ördüğün duvarları yıkarız da ilk zamanlarda olduğu gibi yakın oluruz hayaliyle yapılmış eylemlerdi o yapılanlar.
İstanbul a gelin gidiyorsun dendiğinde çokta şaşırmamıştı, 30 lu yaşlarını yaşıyordu, gitmek de istiyordu içten içe, belkide bu bir kaçıştı, yaşadığı köyün en sevilen ve en ağırbaşlı kadınıydı, bu nedenle Hatice adının başına molla lakabını almıştı. Hiç tarla sürmemiş, hiç odun kesmemişti dağdan, elleri hamur kokmazdı farklı olduğunu
İşte böyle, sıkı aile ilişkileriyle kurulmuş, kurumsallaştırmaya çalıştığımız büyük bir aile şirketinin Genel Müdürü olarak çalışan, boşanmış iki çocuklu dul bir adamım altı üstü. Dışarıdan bakıldığında hayatım sıradan gibi görünse de, mutlaka kendimi heyecanlandıracak işler çıkarttığım için, kendimce diyebilirim ki, bir günüm bir günüme uymuyor. Bazen bir hayırsever