Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 12
Mirasçıları aralarında anlaşamadıkları için kaderine terk edilmiş olan bahçe içindeki eski ve birçok yeri yıkık bir evin içinde, sağlam kalan bir odada üç genç yaşıyormuş.
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Mirasçıları aralarında anlaşamadıkları için kaderine terk edilmiş olan bahçe içindeki eski ve birçok yeri yıkık bir evin içinde, sağlam kalan bir odada üç genç yaşıyormuş.
Yillar Önce Yazdiğim Bu Romani Kaybolmasin Di̇ye Koyuyorum Si̇teye.
Uydurduğumu Düşünebi̇li̇rsi̇ni̇z. Çok Belgesel İzledi̇m Kurtlara Dai̇r.
YZ
Bana mutluluk veren, rahatlatan bir karanlık, koyu karanlık. Çok hoşuma gitti. Eğer körlerin içinde bulunduğu karanlık da böyleyse, onlar gerçekten çok şanslı insanlarmış.
Sabahattin Ali
Kömür şehrinde bir cinayet soruşturması sırasında, dalgın Poyraz müdür, Sultan'a "Bülbülü Öldürmek" kitabından anlamlı bir alıntı paylaşır. Masum bülbüllerin şarkılarını dünyaya armağan etmesi gibi, şehrin "bülbülleri" de bir zamanlar madenlerde hayat kurtaran kanaryalardı. Geçmişle bugün arasında kurulan bu metaforik bağ, soruşturmanın derinliğine işaret ediyor.
Nimali sözlerine başlarken ve devam ederken, Gri mavi gözlü arkadaşına doğru atağa geçen elinde kalınca zincir olan biri, onu zarar verici nitelikte salladı. Rakibi hiç tereddüt etmeden kılıcı ile bir kaç hareket eşliğinde sanki bir müzik aletinin tellerine uyumlu bir şekilde dokunur gibi metal ve görünüşe göre paslı
Yurdun müdavimi çocuklar, oyun saatlerini büyük avluda geçirmekteydi. Fiziksel olarak yeterliği olanların bazısı ateşli taraftarları önünde futbol, basketbol, voleybol oynamaktaydı. Fiziksel yapıları bunları yapmaya yeterli olmayanlar da yakar top, saklambaç, körebe türü oyunlarla eğleniyorlardı. Elleri kıçları üstünde bağlı birkaç görevli avlu boyunca gidip gelerek gözcülük yapıyorlardı.
Hayalet dadandığı izbe, terk edilmiş evin içerisinde volta atıyordu. Sanki Yıkılmış bir binanın moloz yığınından çıkmış gibiydi. Karmakarışık gri saçları, paçavraya dönmüş takım elbisesi derisi kurumuş suratı ile korkutucu görünüyordu. Volta atarken bir şeyler mırıldanıyordu.
bu mezarda yatanlarrr dedi. Sonra düzeltti Bu kabirde yatanlar, yok yok
Bir rivayete göre köy, dere kenarında kurulan bir çiflik ve müştemalatı olarak başlamış,daha sonra burada çalışanların ve dışarıdan gelip buraya yerleşmesindan sonra köy haline dönüşmüş.
Batı ve Türk müziklerinde teksesli ve çoksesli olarak 2000 kadar eser bestelenmiştir. Türk müziğinde çoksesli olarak yazdığı parçalar, bu yeniliğin ilk eserleridir. 51 Mevlevi ayin-i şerifi, 108 durak, 88 ilahi, 23 peşrev, 108 saz semaisi, 45 oyun havası, 19 tasviri saz eseri, 20 taksim, 52 gazel, 130 şarkı,
Şule Gürbüz