Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 29
Beklersen tost gelince sana da veririm, dedim. Anlamış gibi oturdu. Tost gelince de ayağa kalkıp Sözünü tut! dercesine miyavlamaya başladı. Bir lokma bana bir küçük parça ona, yedik.
"Yaratıcılık, beynimin en tuhaf köşelerinde saklanan, asla ödenmeyecek bir borçtur." – Dorothy Parker"
"Yaratıcılık, beynimin en tuhaf köşelerinde saklanan, asla ödenmeyecek bir borçtur." – Dorothy Parker"
Beklersen tost gelince sana da veririm, dedim. Anlamış gibi oturdu. Tost gelince de ayağa kalkıp Sözünü tut! dercesine miyavlamaya başladı. Bir lokma bana bir küçük parça ona, yedik.
simlerdi. İsimler, Öz Türkçe diyebileceğimiz türden isimlerdi. Kimileri tarihimizden alınmış bazı kahramanların ismi, kimileri etrafımızda gördüğümüz, yakinen bildiğimiz, tanıdığımız eşimizin, dostumuzun, arkadaşlarımızın isimleri idi. İsimlerin halis Türkçe olmasına dikkat edilmişti: Oğuzhan Göktürk, Ülkü, Alp Amca, Ayperi Hanım, Kürşat Yiğit, Bengisu, Fatih Özmen, Timur Özmen, Gökçe Özmen, Melek Kutlu
YZ
Mahkûm merdivenleri kendinden emin adımlarla çıkıyor, giyotinin önünde duruyor ve usta bir basketçi gibi elindeki kafayı sepetin içine atıyor. Ve giyotinin keskin bıçağı da gürültü çıkararak aşağıya iniyor, ama kestiği bir şey yok ki...
Ercan Kesal
Nimali sözlerine başlarken ve devam ederken, Gri mavi gözlü arkadaşına doğru atağa geçen elinde kalınca zincir olan biri, onu zarar verici nitelikte salladı. Rakibi hiç tereddüt etmeden kılıcı ile bir kaç hareket eşliğinde sanki bir müzik aletinin tellerine uyumlu bir şekilde dokunur gibi metal ve görünüşe göre paslı
Şermin Yaşar