"Yazmak, bir hayaleti kovalamak gibidir; yakaladığında sana ait olmadığını anlarsın." - Umberto Eco"

Şiir > Deneysel

üzgün

Geceydi

![]() / Geceydi... / Ve iliklerime kadar aşk sancılıyordu..

olumsuz

Umumi Tuvaletler

uygalığımızın aynasıdır umumi tuvaletler.. / hayatımızın kokuşmuşluğuna karşı sürgülenen kapıları /

duygusal

Yazmalıyım

Ne kadar uzun zaman olmuş yazmayalı, yormayalı beynimi, oynamayalı kelimelerle. Öyle çok şey biriktirmişim ki, anlatmaya

üzgün

Nereye?

gözümü kapasam ne fayda / işte geçip gitti bir kadın / ardında

üzgün

Yalnızlık ve İnsan

insan nedense hep arar hep bulur yada bulamaz ama arar.Kalbine sığdırdığı içini bunaltan çogu zaman farkına

üzgün

Küf Tutmuş Yokluğun

Küf tutmuş işte yokluğun. Gelsende değiştiremezsin odamın nefesimi kesen nütubetli havasını. Değiştiremezsin bir kenara bırakıp gittiğin

üzgün

Bir Adam Tanıdım

bir adam tanıyorum / dalgaların eteklerinde, o masanın bir köşesinde /

nostaljik

Kuştufanı

1\. / GÜVERCİN SÜRÜSÜ / Ertelenmiş anılardan / Havalanan / Güvercin sürüsünün /

olumlu

Üzülme

Üzülme! / İki satırı bir araya, / Kelimeleri hizaya sokamadım

olumlu

Hep Eksik

Sabahların aydınlığına verdim gizemini ömrümün. / Umutsuz yaşadığın hergün yanındaydım, /

üzgün

Sonra...

Ah o tutunulası dallarım. / Ah yokluk gecelerim. / Ölüp

umutlu

Uzanış

Uzanış… / İnce kollarını uzatıyordu gökyüzüne, / Kararlıydı bu sefer

karışık

Diyorum ki

Diyorum ki... sen yürürken şose yolunda salına-salına / Bense bir söğüt ağacı salkım

KİTAP İZLERİ

Engereğin Gözü

Zülfü Livaneli

İktidarın Göz Kamaştıran Işığı ve Bir Hadımın Gözünden Saray Zülfü Livaneli’nin, okurunu XVII. yüzyıl Topkapı Sarayı'nın loş ve entrika dolu koridorlarına davet eden romanı "Engereğin
İncelemeyi Oku
Başa Dön