"Yazmak, bir yazarın kendi cehenneminden geçerken okuyucularına cennet vaat etmesidir." – Charles Bukowski (kurgusal)"

yazı resim

bulunduğu yer : istanbul

yoksa yer yer istanbul mu ?
arasıra mı şehirdeyiz,
yer yer yağışlı
yere yağacak yağmurlar gibi,
yoksa adamı yer mi bu şehir,
ne çok istanbullu muyuz yoksa,

oysa lami cimi yok buralıyız işte

yüzümü kapatıyorum nereye,
neyin beni belirlediğine?
aslında yüzüm yok,
belki yerin beni benimsemesini istemeye...
yer yer mi belki de bu numaraları,
aşağıdaymış gibi görünüp içimizi yiyen yukarıda konaklama tutkusunu?

yer yer yer

gerçek bu galiba , üzresinde bulunduğumuz zemine takılan isimle anılmamız,

-nerelisin : istanbul"lu
-yalnız mısın ?
-hayır
-kim var?
-istanbul var
-nasıl yani, bir "yer" lemi berabersin
-ewet, bu içimi yiyor ama öyle,
-bu muhabbet uzayacak mı?
-belki başka bir yerde,
-başka bir şehri mi bekliycem o halde
-hayır , üzerinde bulunduğumuz zemini değiştiricez?
-neden?
-çünkü ayaklarının altından kayıyor
-ah ewet , gidelim o zaman,,,

KİTAP İZLERİ

Cumhuriyet'in İlk Yüzyılı

İlber Ortaylı

Cumhuriyet'in Mirası ve Geleceği Üzerine Bir Sohbet Milletlerin kurucu yüzyıllarıyla hesaplaşması, kopuş ve devamlılık arasındaki o hassas dengeyi sorgulaması, tarih yazımının en çetrefilli alanlarından biridir.
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön