|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katılımı |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
Sevdalanalım
Orhan Bani
Şiir > Garip
Hadi, yine öyle bak seviyor gibi, yeniden yak yüreğimi
Kızarsın yüzüm, tutulsun dilim, bir garip olalım, sevdalanalım
Vakit çok mu geç, sevemezmiyiz, ağarmış saçlarımın suçu benimmi?
Varsın geçsin yıllar, ağarsın saçlarım, yine öyle bak, beraber yanalım
Pek bir şey söyleme, seviyorum deme, yıllar çok şey aldı, sözüm yok kendime
Ben yine suskunum, ben yine sensiz, bir nedeni yok, seviyorum nedensiz
Gönül had bilmiyor, yak ki yanalım, dö
[DEVAMI]
|
|
|
• İzEdebiyat > Eleştiri > Türkiye |
21
|
|
|
|
Bir teyze sen görevini bırakıp arabaya binerken ”seni çok arayacağız” demişti, haklıymış. |
|
22
|
|
|
|
Michal “Üç çocuk öldürmüşüz idamdan kurtaracağız ha. İyimiş valla. Anladığım tek şey hiçbir şey anlamadığım. Çok komiksin” Yaa ne kadar şirin bir durum. Bu kadar da basit! “Yastık Adam” ruhları sakatlanmış bütün çocuklara adanmış bir öykü. İnsanın içindeki kötülük ve iyilik arasındaki evrensel mücadele. Bu savaşta “kötülüğü alt etmenin yolu, kötülükle yüzleşmekten geçer” demenin en dramatik yolu.
|
|
23
|
|
|
|
Yazık… Kardeşim iyi güzel haklısın ama… Bilmediğin birtakım şeyler var muhabbeti de dönecekse... Ki dönüyor... Ki bazen parmaklar klavyeye gidemiyor... He işte... O zaman daha da yazık.
|
|
24
|
|
|
|
Bunların yanında küreselleşmenin bir sonucu olarak kültür etkileşimi ve sınırlarımızdan giren yabancı kelimelerin Türkçe eşdeğerlerinin yerine konulmasında yaşanan gecikme yada umursamazlık bir garip iletişim dilini ortaya çıkarıyor.
|
|
25
|
|
|
|
"Türkiye büyük millet meclisi üyesi hakkında, seçiminden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, üyelik sıfatının sona ermesine bırakılır; üyelik süresince zamanaşımı işlemez."
mana: halk unutsa, hukuk unutmaz. seve seve devam edicez yavrucum soruşturmana demektir.
|
|
26
|
|
|
|
Yazının başlığından da anlaşılacağı gibi, Cumhuriyetin hangi felsefe ile kurulup hayata geçtiği anlatılıyor... |
|
27
|
|
|
|
Türkiye’de muhafazakâr duruşun peşinen getirdiği açık ya da örtülü bir önkabul vardır. Bu önkabul, Osmanlı geçmişine, Osmanlı’ya dair her şeye sempati duyma ve bu dönemi “ideal devlet ve toplum düzeni” olarak tahayyül etme biçiminde tezahür eder. Bu düşünüş biçiminin aynı zamanda bir tepkiselliğin sonucu olduğu da kuşku götürmez bir gerçektir. Tepkisellik ise Cumhuriyet’e karşı Osmanlı’yı öne çıkarma ve muhafazakâr yaşam biçiminin en idealinin ya veya en özgür şeklinin Osmanlı’da yaşandığının iddia edilmesi biçimindedir. Bu tepkiselliğin, özellikle Cumhuriyet’in çoğulcu bir yapıya kavuşmadan önceki politik atmosferi kapsayan Osmanlı karşıtlığıyla öne çıkan tutumuyla oldukça ilintili ve hatta onun sonucu olduğu da savunulabilir. Buna mukabil, çoğulcu yapının inşa edildiği ve her türlü yaşam biçiminin göreli de olsa toplumsal yaşamda kendini göstermeye başladığı yıllarda da devam eden geçmişe ve Osmanlı’ya özlem duygu ve düşüncesi vardır ki sebeplerini düşünmek gerekir.
|
|
28
|
|
|
|
21 Aralık tadında... En uzun gece malum... |
|
29
|
|
|
|
Ümit Özdağ; Reis ile Akp’den başvurusu reddedilen ve Chp’den aday olup belediye başkanlığı kazanan İmamoğlu’nu bir tutmuş… Olmadı be… |
|
30
|
|
|
|
Ne kadar çok başımız sağ oluyor. Ne kadar çok vatan sağ oluyor. Ben kendimi bildim bileli başımız ve vatan sağ oluyor. |
|
31
|
|
|
|
Muhalif-muvafık, yerli-yabancı her seviye ve kademeden, konuya ilişen herkesin müşterek düşünce, tespit ve kanaatine göre, Türkiye’de; Ekonomi, eğitim ve adalet ağır bir buhran veya kriz içindedir. Bütün alametlerini hepimizin gördüğü, bu kriz artık milli çap ve seviyeye gelmiştir. Bu durumu görmeyenlere ne sözümüz olabilir? Ya da görmek istemeyen köre rengi anlatmaya ne lüzum var? Millet olarak hayatımızın her sahasına ve safhasında şahit olduğumuz olayları görmemek için hepimizin körler ülkesinde yaşaması gerekir diye düşünüyorum... |
|
32
|
|
|
|
Zorladıkça olmayacak. Zorladıkça kaybedecek. Zorladıkça karanlığa sürüklenecek. Ne yazık ki zorladıkça hep ama hep kan akacak… O kan da kendi kanı değil şehit kanı olacak ama ne uğruna? |
|
33
|
|
|
|
lant olsun sizin banyo keyfinize!.. |
|
34
|
|
|
|
Zaman kısıtlı... Ölüm ani... Ölüm hepimize... O yüzden gözden geçirmeli bazı şeyleri... En de, daha da olsan sen de zamana yenileceksin... Farkın? Mevkin mi yoksa sahip olduğun tırı vırı mı?
|
|
35
|
|
|
|
İngilizce eğitimin Türkiyeliler üzerindeki etkileri. ODTÜ hiç umulmadığı gibi Türkiyenin yurtseverlerinin yetiştiği bir kurum olmuştur. Hiç umulmadık başka bir yerde, ABD'de Oktay Sinanoğlu kendi kendisini yetiştirebilmiştir. |
|
36
|
|
|
|
Bir de vatanı satışa getiren vatan hainleri var haliyle... Onbeş temmuz da olduğu gibi, daha öncesinde ki bir çok savaşta ve ekonomik, sosyal olayda olduğu gibi... Para mı, en çok vatan satmayı gerektiren davranış? Eğer ki vicdanlar satılık ise, içimizde ki bazı hainleri, yeşil dolarların ya da başka başka ülkelerin paralarının ucunu göstererek satın alabilirsiniz...
|
|
37
|
|
|
|
Bugün Kemal Kılıçdaroğlu baktığın zaman bir şanstır, bir çaredir, bir sonraki nesiller için ümidini kaybetmemedir… Tabi,tabi... |
|
38
|
|
|
|
Dünyaya gelişimiz nasıl inkârı mümkün olmayan bir hakikatse, buradan gidişimiz de öyle kesin bir hakikattir. Gidişi hesaba katarak bu şuur içerisinde yaşamalıyız. Azrail defterimizi dürmeden dünyada yapacaklarımızı yapıp ölüme hazır vaziyette beklemeliyiz. Çünkü ölüm vaktinin ne zaman, nerede ve nasıl geleceği hiç belli olmuyor. Bu gerçeği peygamberlere bile bildirmemiş yüce Allah… Kişi yaşlı olsun genç olsun, aydın olsun cahil olsun, zengin olsun fakir olsun, ne olursa olsun günü vakti gelince ölüm meleği muhakkak kapısına uğrayacak, emaneti geri isteyecek ve onu sonsuz âleme götürecektir. Durum bu iken akıllı adam buna göre yaşar, sonsuz olan ahiret hayatını geçici olan dünya hayatına değişmez.
|
|
39
|
|
|
|
Bu kadar güçsüz ve etkisiz muhalif geçinen varken… Mesela… |
|
40
|
|
|
|
Bu işin çözümü ya Zafer ya Memleket... Bir kere de benim gibileri dinleyin be... Ne kaybedeceksiniz? Zaten dedeniz ve saz arkadaşları yine kaybedecek... Kazansalar dahi... |
|
|
|