|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katılımı |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
Azmi, Bir Kadın, Bir Çocuk, Bir Bebek
İsa Kantarcı
Öykü > Aşk ve Romantizm
AZM, BİR KADIN, BİR ÇOCUK, BİR BEBEK
41 yaşındaki Azmi, hayvan tüccarıydı mutlu hayatında, sığır üretip satardı, bu işlerin içinde büyümüştü, babasının işi buydu, kurbanlık için da et ve et ürünleri üreten şirketler için. Köyde bir çiftliği vardı, tarlaları vardı. Ondan sığır
satın almak için gelen bir baba ve iki oğlu vardı, kamyonla, dört sığır satın almışlardı, asmanın altında çay kahve içmişlerdi,
Azmi müşterisi şişman adamı ve iki gen
[DEVAMI]
|
|
|
• İzEdebiyat > Eleştiri > Türkiye |
81
|
|
|
|
Onumuzde 31 Mart yerel secimleri var. Kisaca; memleketin tablosuna bir bakalim. Ulkede milli fabrikalarin cogu satilmis. Borc ve kredisiz don almak zor. Halk; domates, salata kuyruguna giriyor. Belediye secimleri gercekten bu kadar onemli mi? |
|
82
|
|
|
|
Müstesna zaman dilimlerinden birisidir mübarek ramazan… Onun için de Müslümanlar tarafından büyük bir şevkle karşılanır. Bu aya erişmeden evvel hazırlıklara girişilir. Kadınlar ramazanlık yiyecekler hazırlamaya aylar önceden başlarlar. Yufkalar açılır, konserveler yapılır. Kadınlar her gün birbirine gidip bu gibi hazırlıkları beraberce yaparlar. Bu ayda büyük bir yardımlaşma ve dayanışma örneği gösterilir.
|
|
83
|
|
|
|
Ben artık halkı kötülemiyorum...Gerçekten. Yok cahilmiş te yok okumamış ta. Neymiş efendim üç kuruş yüzünden oy vermiş hatta o dağdaki çobanmış,o siyaseti bilmezmiş.... |
|
84
|
|
|
|
Evde erzak yok denecek kadar azalmıştı.
Üstelik de ne ekmek, ne kahvaltılık vardı. Cumartesi nasıl olsa semt pazarımız kurulacaktı. Köylülerden alırım, diye ertelemiştim.
Banka kartımı alıp Vakıfbank ATM den para çekmek için evden çıktım.
Aneee o da nee?
Yazlıkçılar bankamatik önünde iki sıra uzun kuyruklar oluşturmamış mı?
Yanlarına umutsuz, "aklıma gelen ihtimal korkusuyla," keyifsiz yaklaşıp sordum:
"Neler oluyor burada?
Sesler koro halinde havaya yükseldi
"Darbe oldu..!" |
|
85
|
|
86
|
|
|
|
Bu bağlamda AKP iktidarı, 12 Eylül rejimiyle hesaplaşmak bir yana, bizatihi bu rejimin siyasi sonucu ve varacağı son nokta olduğu için vazgeçilmesi kendileri için son derece zor bir siyasi zeminin üzerinde duruyorlar.12 Eylül rejiminin sivil yüzü ve uzantısı olan Özalizm’in siyasal, kültürel ve ekonomik mirasının konjonktürün ve sosyolojinin de elverişli olmasıyla en Ortodoks bir biçimde yaşanmasına şahit olmaktayız. Hal böyle iken AKP’’nin kendi ontolojisini yok etmesi elbette beklenemez. |
|
87
|
|
|
|
Ülkemizde ilk binden ve en başarılı öğrencilerini almasına rağmen niçin Galatasaray Lisesinden ve Robert Kolejinden ülke çapında yapılan üniversite sınavlarında derece çıkmıyor? Acaba bu öğrenciler nasıl yönlendiriliyor? Sayısalcı olmayan birinin derece yapması çok zor. Bu okullarda sayısal yerine yönetim kadrolarına uygun eşit ağırlık veya sözel eğitimler mi veriliyor?Dikkatle incelediğimizde bu okul mezunlarının daha çok sosyal alanlara ve hukuk gibi bölümlere yönlendirildiği göze çarpıyor. |
|
88
|
|
|
|
İslamcı muhafazakâr iktidar, devlet teşkilatında kadrolaştıktan sonra, başka bir tabirle devleti dönüşüme uğrattıktan sonra, sıranın topluma geldiğini söylem ve eylemleriyle açığa vurmaktadır. Kendi yaşam tarzlarını toplumun bütününe dayatma gibi bir anti-demokratik tavır sergilemektedirler. Özellikle yerel yönetimlerde, söz sahibi oldukları yerlerde muhafazakâr yaşam biçiminin bütün kural ve kaidelerini zaten uygulamaktadırlar. Orta Anadolu kentlerinde sözü edilen uygulamaların fütursuzca devam ettiği sosyolojik araştırmalar sonucu ortaya konmuştur. Buna ilaveten, büyük şehirlerde, darülharp anlayışıyla fethedilmiş bölgeler oluşturarak toplumsal kutuplaşmalara zemin hazırladıkları görülmektedir. Tophane baskını bunun tipik bir örneğidir. Kendileri gibi yaşamayan, düşünmeyen insanların içki kullanmalarını, giyinme biçimlerini ahlak anlayışlarına aykırı bularak fiili müdahale ile cezalandırma gereği duyan kesime iktidarın sempati ile bakması muhafazakârlaşmanın vardığı boyutu göstermesi açısından manidardır. |
|
89
|
|
|
|
Eee burası Türkiye, sporcu dediğin Allah tarafından kuvvetli Koca Yusuf’dur bir de Bulgarların yetiştirip bize pazarladığı halteciler. Kalanı magazin malzemesi kolay köşe dönme, kolay para kazanma yolu. Kimsenin spora saygısı yok. Kimsenin başarıya |
|
90
|
|
|
|
Gelişmiş, uygar ülkelerde seyahat ederken kitap okuyan birçok kişiye rastlayabilirsiniz, orada bu görüntü normaldir ama bizde böyle bir kişi görenler ona tuhaf tuhaf bakmaktan kendilerini alamazlar; çünkü bizde bu görüntü alışıldık bir şey değildir. |
|
91
|
|
|
|
Türkiye,doğal dokusu bakımından dünyanın en cazip ülkelerinden biridir.Ülkemizdeki bitki zenginliği,özellikle arıcılığın altyapısını oluşturmaktadır. |
|
92
|
|
|
|
Dilerim Türkiye cumhuriyeti ilelebet payidar kalır. |
|
93
|
|
|
|
Ülkemizde yıllardır bir türlü çözülemeyen konu, türbandır. Liseden hatta ortaokuldan başlar, imam hatipliler, orada olanlar, sen başka dünyanın insanı olarak konumlandırırsın kendini, kimi zaman başı örtülen kızlara üzülür, zorla yaptırıldı zannedersin, bazen başları bağlı kızların sokakta sevgilileri ile geziş şekillerine hayret edersin… |
|
94
|
|
|
|
Kirli ellerle, kirli tezgâhlar kuruluyor |
|
95
|
|
|
|
Bu ateşi ve kötüye gidişi ancak Türk ve Kürt aydınları durdurabilir. |
|
96
|
|
|
|
Korkudan medet umanların amacı ne olabilir?Toplumsal kargaşadan umutları olanlarınki neyse o.Yani,gerçekleri örtmek,sömürüyü sürdürmek... |
|
97
|
|
|
|
Bilincin ve kültür seviyesinin vizyon kazanamadığı, bizim gibi aydınlanmasını tamamlama sürecinin emekleme döneminde olan ülkelerde insanların ilgisinin sığılığı sonrasında:
Günlük yaşamda; direk ya da dolaylı yoldan herşeyin maddi, sanatsal yaşamda; herşeyin ucuz-değer/emek/estetik kaygısız, siyasi hayatta ise; herşeyin liderler oligarşisi altında, sistem içi hiyerarşinin getirdiği zincirleme yalama tamlamasının oluşturduğu kokuşmuş yalaka, öğelerde toplanması kaçınılmaz olmaktadır.
|
|
98
|
|
|
|
Bu ülke, cemaat, tarikat, vakıf ve dernekler ile bu grupların zihniyetinden kurtarılmadıkça, bundan daha iyi bir duruma asla gelemeyecek. |
|
99
|
|
|
|
Bilindiği gibi ocak ayının 10. günü “Çalışan Gazeteciler Günü” olarak kutlanıyor. Bu vesileyle Trabzon Belediye Başkanı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, Trabzon’da görev yapan basın mensuplarıyla sabah kahvaltısında buluştu. Dizgicisinden imtiyaz sahibine kadar, basınla bir şekilde ilişkili olan herkes Zorlu Grand Otel’deki sabah kahvaltısına davetliydi. Ben de Trabzon’da yirmi yıldır köşe yazarlığı yapan bir kalem erbabı olarak bu kahvaltıda yerimi aldım. İlk kez böyle bir programa davet edilmiştim. Bizi gazeteci olarak saymadıkları için böyle toplantılara da çağırmıyorlar. Hatta toplu fotoğraf çekilirken bir gazetecinin “Öğretmenlerin bu fotoğrafta ne işi var, öğretmenler günü müdür, gazeteciler günü mü?” deyişi basın camiasının, köşe yazarlarına yaklaşımının nasıl olduğunu ortaya koydu.
|
|
100
|
|
|
|
Birleşik devletlerin her ferdi doğar doğmaz, devlet güvencesinde olacak, her türdeki sosyal haklara ve statülere sahip bulunacak. Coğrafyada doğan her canlı Allah’ın kutsal bir emaneti kabul edilerek koruma altında bulundurulacak. Doğan her fert, şartlar gereği kendini büyük davalar, büyük ülküler içinde bulmalıdır. Bu ülkülere erişmek onun Kızılelma’sı olmalıdır. Devlet öyle isteyecek, öyle büyük ülküler; ve uzak ufuklar hayâlerini süsleyerek yetişecektir. Bu devletin bütün fertleri bilecek ki savaşlarda ölenler şehit, kalanlar gazidir.
Devlet-i âli(Büyük Devlet) Topraklarında güneşin batmadığı devlet
Devlet-i ebed müddet(Ölümsüz Devlet)
Hilâfet-i rûyu zemin(Yeryüzünün Halifesi)
Sultan’ül bahreyn(Karaların Sultanı)
Hakanül Bahreyn( Denizlerin Sultanı)
Yedi iklim ve diğer topraklar ile kürre-i arzın mutlak sahibi... Bu görülesi bir rüya olacak. Bununla yatılıp bununula kalkılacak. İlahi kelimetullah nizamını, bütün yeryüzüne yayma rüyası görülüp durulacak. Birleşik devletlerin heyecanı diri ve canlı kalacak.
|
|
|
|