• İzEdebiyat > Deneme > Modernizm |
21
|
|
22
|
|
|
|
Bütün ev ahalisi yer sofrasının etrafında öbeklenir, büzüşür, bağdaş kurar, tebessümler, sohbetler tatlının gelmesini beklemeden yemeğimizi tatlandırır. |
|
23
|
|
|
|
cama çıkma sevdiğim. hava da pus kokusu var. soğumuş düşlerin artığı bir eylül bulaşmasın yüzüne. cama çıkma sevdiğim... |
|
24
|
|
|
|
Aydın olma sorumluluğunu taşıyamayan, kendi ikbalini her şeyin ve her değerin üstünde gören aydın zümresinin bize bıraktığı mirasla cebelleşmekten yorgun düşmüş bir neslin gelenekle olan bağını yeninden kurması bizlere epeyce zaman kaybettirdi. |
|
25
|
|
|
|
Bir çift gözün sizi hoş devinime götürdüğü oldumu hiç.Bir türkünün pelesenkiyle birçift gözün buluşması.Mısralarmı türküleşmesi gereken,yoksa bir çift gözmü.Bunun hikayesini anlatmaya çalıştım. |
|
26
|
|
|
|
Her İnsan kendine bir değer biçer, atfeder ve vehmeder.Sonra kendine biçtiği bu değere şahit arar.
|
|
27
|
|
|
|
Kadehimin dolu yarısını sana kaldırıyorum. Bana dolu dolu yaşattığın bağ bozumları için. Güneşin ateşli bir kadın gibi gökyüzünde yanıp durduğu saatlerde bana pınar başındaki serin sular gibi öpüşler yaşattığın için kadehimi sana kaldırıyorum. Ellerimin hiç çiçek dermemişliğinde gül kırmızısı şarabı senin hatırana döküyorum. Herkes bana ne oluyor sana derken, karakolda sokaklardayken sağa sola çarpıp kırdığım eşrafın beş kuruşluk ticari itibarının ifadesini verirken, dudaklarımda bıraktığın şarap tadının hesabını kimseye vermiyorum sevgili. Hayatın çok pahalı olduğunu söyleyenlerin yanında, senin sevgini hesapsız yaşadım. Kadehin boş yarısını boş beyinlere kaldırıyorum. |
|
28
|
|
|
|
Tanrı seçer yalvaçları ve ozanları. Ozan veya yalvaçtırlar, çünkü, birilerinin bu işleri yapması gerekir. Ancak, çağrılan çok, seçilen azdır. Ama, görev varsa, yapan da mutlaka bulunacaktır. Çünkü, sistem böyle çalışır. |
|
29
|
|
|
|
Siyah beyaz netliğinde bir dünya kurgusuyla, modern/kapitalist dünyanın vahşi mirasıyla yüzleşiyor insanlık. |
|
30
|
|
|
|
deli bilgisayarım uğraşma benimle başedemessin |
|
31
|
|
32
|
|
|
|
Şarkı söylemek istiyorum, aykırı makamlarda ve dudaklarımı utandırmadan. |
|
33
|
|
|
|
geçmişten gelen geleceğe gidemez... |
|
34
|
|
|
|
Üstelemeyin hiçbir düşüncenizi, kimseciklere anlatmayın. Nasıl olsa anlamak bile istemiyorlar soru işaretlerini “?” |
|
35
|
|
36
|
|
|
|
GeLdiğim iLk günden beRi yüReğimde biR anLa§mam vaR bu kentLe. BiRbiRimize çok çabuk ISIndIk ve 2mizin de deRininde bağImIzI SakLadIğImIz biR minik papatyamIz vaR. |
|
37
|
|
38
|
|
|
|
Bana bir kitap verin içinde aşk olmayan..
|
|
39
|
|
|
|
Üniversitede okuduğum dönemde yerel bir dergide yayınlanması amacıyla yazdığım amatörce bir deneme yazısıdır. Dünya görüşümü yansıtan bir yazı olduğunu söyleyebilirim. |
|
40
|
|
|
|
Seninle nasıl anlaşayım, hav hav diyerek mi miyavlayarak mı? Tek derdin yemek, içmek, sevişmek. Bunca romana, şiire, daha birçok esere ve hatta insanlığa araç olmuş bir dille seninle anlaşmak istemem. |
|