Hüzün Garında
Issız bırakılmış yurtlarda kadim zaman insanlarıyla buluşmak ister misiniz!? Bir yolculuğa çıkalım o halde bugün; yıllarca önce terk edilmiş bir diyara doğru?!..
"Yazmak, Tanrı'ya 'Bir daha denemeye cesaretin var mı?' demektir." - Franz Kafka"
"Yazmak, Tanrı'ya 'Bir daha denemeye cesaretin var mı?' demektir." - Franz Kafka"
Issız bırakılmış yurtlarda kadim zaman insanlarıyla buluşmak ister misiniz!? Bir yolculuğa çıkalım o halde bugün; yıllarca önce terk edilmiş bir diyara doğru?!..
Bir gün sormuşlar alp erenlerden birine: -Sevginin sadece sözünü edenlerle onu yaşayanlar arasında ne fark vardır? -Bakın göstereyim, demiş o yiğit adam.
Aşağıdaki hadis-i şerifi (1) Taberanî (2) ve ondan naklen de Aclunî (3) zikrediyorlar. Baştan sona ibret ve hikmetle dolu bu hadisi şerifi birlikte okuyalım:
Avf b. Malikten:
Hz. Peygamber -salat ve selam üzerine olsun-, şöyle buyurdular:
Sizin için altı şeyden korkarım,
Bazı insanlar kolayca affediyor, bazı insanlar ise zor affediyor. Ama hemen herkesin kabul ettiği bir gerçek var: Aftan her iki taraf da bir fayda sağlıyor
Yürek üstüne göm ve git. / En başından anlatacağım kalanı. /
Şehirler ve insanlar, ancak keder ve acı ile inşa olurlar; ama, fakat ve lakin önce tahrip olması gerekir tıpkı Anka kuşunun küllerinden doğabilmesi için önce yanması gerektiği gibi Keskin duruşların iyi kalite politik bir bakış açısının, insanlık hallerinin yuvarlak ve yumuşak hatlarıyla iç içe geçebildiği, başarılı bir film
Boş lafları satın alan ve ne konuştuğu hakkında en küçük bir fikri olmayan geveze insanları oldu bitti sevmem. Yani bana yapılacak en büyük işkence, herhalde çenesinin şirazesi kaçmış birini uzun süre dinletmek olurdu. Böyle birine katlanmaya mecbur kaldığımda ruhum daralır ve üstüme garip bir fenalık çöker. Daha da
İki parmağımın arasında duran sigarayı dudaklarımın arasına götürmeye mecalim yok! Ama bir taraftan da yazma isteğim parmaklarımın ucunu karıncalandırıyor. İçimdeki bu yazma arzusunun bir lanet mi yoksa bir lütuf mu olduğunu hala anlamış değilim
Behçet Necatigil (Mehmet Behçet Gönül)den ilhamla söyleyeyim bazı aşklar nasıl bazı yaşları beklerse kimi dizeler de anlaşılmak için bazı zamanları bekler imiş
Geçen gün Cluphouseda benden üç yaş büyük Özgür kardeşimle biraz gevezelik ettik. Kendisi öyle yazıp çizemez ama iyi bir okurdur. Özellikle edebiyat alanında yeni çıkan eserleri, eserlerin sahiplerini hem tanır hem de takip eder. Hatta yeni kalemşörlerden birkaç isim söyleyip sonra güzel bir dille de savundu. -ben kimseyi
Bir varmış bir yokmuş diye başlardı masallar İlk önce var olması gerekenler anlatılır, arkasından olmaması gerekenler sıralanır, sonra büyük sevinçle dolan minik yürekler anlatılan masalın huzur verici içtenliği ile gözlerini kapatır tatlı hayallerle uyurlardı
Hitler Almanyasının yaptığı canavarca katliamların bir diğeri de Yahudilerin Holokost dediği: Engellilerin Öldürülmesi hadisesiydi Üstün Alman ırkı için; fiziksel, zihinsel açıdan bir takım özelliklerini yitirmiş insanlar ve özellikle de yaşlılar, yararsız oldukları düşünülerek Nazilerce yaşama hakkı tanınmamıştı. Bu yüzden üstün Alman ırkı için tüm kurbanların cesetlerini krematoryum denilen
Bu ülkede canım medyanın 14 Şubat Sevgililer Günü hassasiyetini ve konunun ne kadar popüler oluşunu artık hepimiz biliyoruz 2021 yılı Sevgililer Gününün pazar gününe denk gelişi, pandemi münasebetiyle sokağa çıkma yasağı hem yurdum medyasında malzeme eksikliğine hem de tüm sevgililerin canını sıkmış olabilir. Aslında 14 Şubat değil de
Sanıyorum şubat ayının 1. gününde İman, Şüphe Götürür Mü Dr. Fırata Yanıt? başlığı altında hafta sonu büyüklerimizle sosyalleşme işini Zoomdan gerçekleştirdiğimizi, burada Dr. Fırat hocamızın, Erol Güngöre atfederek öne sürdüğü bilim şüphedir ilkesi üzerinden Hayatın içinde yaşadıklarımızdan, alışkanlıklarımızdan, inançlarımızdan, hatta iman ettiklerimizden şüphe duyarak bakmak etrafa, sorgulamak, sorgulamak
Efendim bendeniz hala bir felsefe öğrencisiyim. Bu alanda okumalarımı da kendimi geliştirmek ve doğru olanı tercih etmemde bana ışık tutması için yapıyorum. Bu nedenle Felsefe bölümünü bitirmeyi hiç düşünmedim. Zira kendimi öğrenci görmek ve hissetmek daha özgür düşünmemi ve daha özgür ifade etmemi sağlıyor.
Boğaziçi üniversitesi ile başlayan ve İzmire kadar uzanan protestolar bir zamanlar yine aynı illerimizde yapılan Cumhuriyet mitinglerini hatırlattı hepimize. O dönem bu eylemlere Cumhuriyet mitingleri denilmesini beni oldukça rahatsız etmişti.
Bu hayatta iki şeyi çok severim, birincisi; ruhum, özüm, kelamım, hitabım, canım, cananım, nigar yüzlü, Bestemin dudaklarından dökülen herhangi bir şiiri dinlemek, ikincisi kitaplığımdan elime aldığım o kitabı okumak
İlkokul çağlarımızda sevdirilmişti bu yurt bize Hem de siyah önlüklü, beyaz yakalı, kafalarımız üç numara asker traşlı, tüm okul öğrencilerinin ip gibi dizilip hep bir ağızdan gür bir sesle: Yurdumu özümden çok sevmektir diye
Öğretmenimiz sesi gür bir öğrenciyi yüksek bir yere çıkartır, ona başla diye
Pandemi münasebetiyle her hafta sonu sosyalleşme işini biz de birçok insan gibi Zoomdan gerçekleştiriyoruz. Bu görüşmeler kısa da olsa hem hal hatır soruyor, hem de arkadaşlarla fikir teatisinde bulunuyoruz.
Bu görüşmelerin bize kattığı çok şey olduğunu düşünüyorum. Hem bağlarımız kopmuyor, hem de cidden yeni ve güzel
2020 yılında yaşanılan birçok olumsuzluk ve ilahi ikaz milletçe hepimizi perişan etmişken, 2021 yılında güzel günler göreceğiz diye düşünenleri 2021 yılının daha ilk aylarında ters köşe yaparak en iyi savunma hücumdur taktiği gereğince toplum en hassas sinir uçlarına basmaya, ipleri germeye çabalıyorlar Ve korkarım ki bu çabalarından da
Metropol çobanı. İletişimci, felsefe ve edebiyat aşığı!
türkiye
Deneme
halen araştırıyorum