..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşamdan korkmayın çocuklar. İyi, doğru bir şey yaptınız mı yaşam öyle güzel ki. - Dostoyevski
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > İtiraflar > Ömer Faruk Hüsmüllü




26 Ağustos 2011
Oruç Baba İle Bir Damla Sohbetleri - 1  
Ömer Faruk Hüsmüllü
Oruç Baba : Benim böyle bir becerim yok. Falcı olsaydım, moral verici yalanlarla karşımdakini kandırmaya çalışırdım. Varlıklı olsaydım maddi yokluklar nedeniyle hayatından memnun olmayanlara bir şeyler bağışlardım. Ancak gene de geçici bir mutluluk olurdu bu.


:BFIA:
Ö.F. Hüsmüllü: Sohbetimizin başında “Neden Bir Damla?” diye sormak istiyorum.

Oruç Baba : Çünkü diğer üstadların yanında bizim diyeceklerimiz olsa olsa sadece bir damladır. Mesela, Mevlana gibi bir kocaman deniz varken, bizim düşünce okyanusuna katkımız bir damladan fazla olabilir mi?

Ö.F. Hüsmüllü: Öncelikle bir damla mutluluktan bahsedelim mi? Çünkü günümüzde çok sayıda insanın mutsuzluktan yakındıklarını görüyoruz.

Oruç Baba : İnsanlar mutlu olmak mı istiyor, yoksa mutluluk mu arıyor? Eğer mutluluk arıyorlarsa buna erişmeleri belki de hiç mümkün olmayacaktır. Soyut bir hedefin peşinde koşarak ömürlerini heba edeceklerdir. Mutlu olmak istiyorlarsa bu her zaman için mümkündür.

Ö.F. Hüsmüllü: Mutlu olmak isteyen bir insan ne yapmalı?

Oruç Baba : Öncelikle içinde bulunduğu ortamı çok iyi idrak etmeli. Şu anda bile mutlu olabilecekleri o kadar çok şey var ki… Bilgisayar ekranından veya kitaptan bu satırları okumaları bir mutluluktur. Gözleri görüyorsa, elleri tutuyorsa, sağlıkları yerindeyse bunlar da mutluluktur. Yediğinden içtiğinden zevk alıyorsa, yastığa başını koyduğunda uyuyorsa mutluluktur. Bir eşi, annesi babası, çocukları, kardeşleri, akrabaları, arkadaşları varsa mutluluktur. Görmesini bilene, anlayana mutluluk verecek o kadar çok şey var ki bu dünyada.

Ö.F. Hüsmüllü: Sizin söylediklerinize bakılırsa mutsuz olmak hemen hemen imkansız gibi bir şey.

Oruç Baba : Evet, mutlu olmak değil mutsuz olmak çok zor aslında. Ama biz insanlar nedense hep zoru başarmayı(!) severiz. Yanlış hedef seçme, tatminsizlik ve mutluluğun ne olduğunu bilmememiz en başta gelen mutsuzluk nedenlerimizdir. “Şöyle olursa, şunu başarırsam, bu dileğim gerçekleşirse kendimi mutlu hissedeceğim.” Deriz. Olur, başarırırız, gerçekleşir; ama biz gene mutsuzuzdur. Tatmin edilen güdüler, daha fazla tatmin ihtiyacı yaratıyorsa gene mutsuz olabiliriz.

Ö.F.Hüsmüllü: Bazı filozoflar, “ahlâkî eylemlerin amacının mutluluk olduğunu” söylemektedirler. Mesela Kant, “Mutlu olmak, bütün insanlar için geçerli ahlak yasalarına uygun eylemlerde bulunmaktır. “ diyor.

Oruç Baba: Felsefe, mutluluk konusunda filozofların söylemleriyle doludur. Sizin de işaret ettiğiniz gibi mutluluğu, ahlâkî eylemle açıklamaya çalışanlar olduğu gibi, bilgiye ulaşmak, ölçülü davranmak, haz duyarak yaşamak, Tanrı’ya yönelmek olarak kabul edenler de vardır.

Ö.F.Hüsmüllü: Bu kadar farklı görüşün ortaya atılması mutluluğun tanımını da zorlaştırmıyor mu?

Oruç Baba: İllaki tüm insanların kabulleneceği bir tanım yapmak gerekmiyor. Felsefe’de doğru-yanlış diye bir şey söz konusu değildir. Çünkü kime göre, neye göre doğru veya yanlış? Önemli olan iddiaların doğruluğu yanlışlığı değil, kendi içerisinde tutarlı olup olmadığıdır.

Ö.F. Hüsmüllü: Siz, bir insanın gerçekten mutlu olabileceğine ve hatta ömrünün sonuna kadar mutlu yaşayabileceğine inanıyor musunuz?

Oruç Baba : Belki her anı için buna evet diyemem; ancak çoğunlukla mümkün olabilir.

Ö.F. Hüsmüllü: Kendini mutsuz hisseden insanlara basit bir mutluluk formülü verebilir misiniz?

Oruç Baba : Benim böyle bir becerim yok. Falcı olsaydım, moral verici yalanlarla karşımdakini kandırmaya çalışırdım. Varlıklı olsaydım maddi yokluklar nedeniyle hayatından memnun olmayanlara bir şeyler bağışlardım. Ancak gene de geçici bir mutluluk olurdu bu.

Ö.F. Hüsmüllü: Sizce en büyük mutluluk nedir?

Oruç Baba : Var olmaktır. Var olmanın bilincine varmaktır. Bir düşünsenize: Siz, ben ve onlar varız. Şu koskocaman evrenin bir parçasıyız. Evrene katılmışız. Evren denilen bu bütünün içindeyiz. Diğer bütün var olanlarla ilişki içerisindeyiz. Var olan her şeyi kendimde, kendimi de var olan her şeyin içinde olduğunu bilmekten daha büyük bir mutluluk olabilir mi? Kısacası ben evrenim; evren de ben…

Ö.F. Hüsmüllü: Hani bir şair “Sen mutluluğun resmini yapabilir misin?” diye soruyor ya; onun gibi bir şey mi?

Oruç Baba: Evet, aynen öyle:Gözlerinizi birkaç dakikalığına kapatın ve evrenle olan bu içiçe ilişkinizi düşünün, bunu yaşayın, yaşayın ki “sen mutluluğun resmini yapabilir misin?” diye soran şaire de bir cevap vermiş olun: “Belki tual üzerine mutluluğun resmini çizemem; ama zihnime evet!” Deyin.

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Teşekkürler değerli dost Levent bey
Gönderen: Ömer Faruk Hüsmüllü / , Türkiye
26 Ağustos 2011
Açıklamalarınız ve katkınız için çok teşekkür ediyorum.Şu ifadeniz bilhassa çok hoşuma gitti:"Eğer istediklerimize sahip olduğumuzda, amaçlarımıza ulaştığımızda mut'lu oluyorsak, o zaman kısaca diyebiliriz ki kendimiz olduğumuzda, özümüzdeki kişi olduğumuzda, özgür olduğumuzda, biz biz olduğumuzda, kısacası hakkıyla varolduğumuzda mutluluk bu olmalı. " Gelecekte dünyada hiç mutsuz insan kalmaması dileğiyle selam ve saygılar...

:: Mut
Gönderen: Levent Ölçer / , Türkiye
26 Ağustos 2011
Mut: Bütün özlemlerin eksiksiz ve sürekli olarak yerine gelmesinden duyulan kıvanç, kut, saadet.. Diyor internet sözlüğü. Sevgili Oruç Baba çok güzel ifade etmiş aslında. Adamın birinin dediği güzel bir laf vardı; İsteklerimiz içimizde yatan yeteneklerimizin bize elçileridir. Eğer istediklerimize sahip olduğumuzda, amaçlarımıza ulaştığımızda mut'lu oluyorsak, o zaman kısaca diyebiliriz ki kendimiz olduğumuzda, özümüzdeki kişi olduğumuzda, özgür olduğumuzda, biz biz olduğumuzda, kısacası hakkıyla varolduğumuzda mutluluk bu olmalı. Huzur olmalı. O noktaya ulaşana kadar insanlığın daha bir fırın ekmek yemesi mi gerek? Bence evet, gerek. Maalesef evet. Mutluluk arayışına devam. Sevgi ve saygılarımla Ömer Bey. Kaleminize sağlık.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın İtiraflar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Daire İçinde Bir Nokta Mısınız,yoksa Sadece Bir Nokta Mısınız?
Oruç Baba İle Bir Damla Sohbetleri - 2
Sen Gittikten Sonra
Oruç Baba"dan Aforizmalar - 16
Düşündüren Sözler - 98
Düşündüren Sözler - 97
Düşündüren Sözler - 96
Oruç Baba’dan Aforizmalar - 43
Oruç Baba"dan Aforizmalar - 18
Oruç Baba"dan Aforizmalar - 17

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir Meczup Yakarışı
Sevgili Ölüm Dost Muyuz?
Bu Dünyaya Veysel Olarak Geldi Âşık Veysel Olarak da Gitti
Nasreddin Hoca Fıkralarına Güler Misiniz?
Gidenlerden Son Kareler
Gülerken Göbek Çatlatan Çok Komik Temel Fıkraları
Aşk Üzerine Kıkır Kıkır Fıkralar
Gülmekten Bayıltan En Komik 10 Karadeniz - Temel Fıkrası
Varoluş ve Ölüm
Yüreğin İlâcı: Sevgi

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Siyasi Taşlama: Neşezâde - 2 [Şiir]
Siyasi Taşlama: Karamsarzâde [Şiir]
Kusurî"den Tırtıklama [Şiir]
Zam Zam Zam... [Şiir]
Tırtıklama (Kazak Abdal'dan) [Şiir]
Yoklar ve Varlar [Şiir]
İstanbul,sana Âşık Bu Kul [Şiir]
Âşık Dertli"den Tırtıklama [Şiir]
Namuslu Karaborsacı [Şiir]
Dostlarım [Şiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yıldırım adını kullanarak çeşitli forumlara yazı yazdım. İddiasız iki romanım var. Çok sayıda siyasi içerikli yazıya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öğretmeniyim. Yazmaya çalışan her kişiye büyük bir saygım var. Çünkü yazılan her satır ömürden verilen bir parçadır.

Etkilendiği Yazarlar:
Az veya çok okuduğum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.