..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Dengeli bir rejimde yemeðin yeri çok önemli. -Fran Lebowitz
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Ýtiraflar > Ömer Faruk Hüsmüllü




27 Aðustos 2011
Oruç Baba Ýle Bir Damla Sohbetleri - 2  
Ömer Faruk Hüsmüllü
Oruç Baba: Hacý Bektaþ Veli ve Yunuz gibi gönlü doða ve insan sevgisiyle dolu, Mevlana gibi tüm insanlýðý kuþatan bir felsefeye sahip, Sokrates gibi idealist ve Hz. Ömer gibi adaletli hakem veya hakemler var olursa tabi ki mümkün.


:BGDF:
Ö.F. Hüsmüllü: Oruç Baba, biraz da toplumsal yaþamla ilgili güncel olaylardan bahsedelim mi?

Oruç Baba: Nasýl istersen öyle olsun.

Ö.F. Hüsmüllü: Günümüz toplumlarýnda þiddet olaylarý azalmýyor, aksine giderek artýyor. Bunu neye baðlýyorsunuz?

Oruç Baba: Þiddet olaylarýnýn artmasýnýn nedeni psikolojik, sosyal ve ekonomiktir. Psikolojik yani ruhsal yönden rahatsýzlýðý olanlar diðer insanlara karþý þiddet uygulayabilirler. Çeþitli yayýn organlarý bilerek veya bilmeyerek þiddeti körükleyebilirler; þiddet uygulayan kiþiler diðer insanlar tarafýndan örnek alýnabilirler. Ya da ekonomik yetersizlikler bazý þiddet olaylarýnýn nedenleri olarak karþýmýza çýkabilir.

Ö.F. Hüsmüllü: Þiddet olaylarýný önlemenin bir yolu mutlaka olmalý.

Oruç Baba: Tabi ki var. Eðer sebep ruhsal bir bozukluksa tedavi edilebilir. Bu tip insanlarýn toplumda elini kolunu sallayarak dolaþmasýna engel olunabilir. Suç iþlemiþ olan kiþiler, topluma kazandýrýlabilinir. Aslýnda suç iþleyen bir insanýn topluma kazandýrýlmasý ifadesini ben çok abartýlmýþ bir iddia olarak kabul ediyorum. Çünkü çoðunlukla durum tam tersi olabiliyor. Mesela adam bir cinayet iþliyor. Ýyi haldi, aftý derken birkaç senede dýþarý salýnýveriliyor. Çýkar çýkmaz tekrar bir baþka insanýn canýný yakýyor.

Ö.F. Hüsmüllü: O zaman ne yapmalýyýz? Suç iþleyen insanlarýn hepsini ölünceye kadar hapishanelerde mi tutacaðýz?

Oruç Baba: Çok radikal bir öneri olacak; ama gerekirse evet. Olaya bir de maðdur açýsýndan bakmak gerek. Suçluya özgürlük vereceðim derken, suçsuz günahsýz insanlarýn yaþama hakký elinden alýnýyor.

Ö.F. Hüsmüllü: Toplumsal nedenlere gelirsek.

Oruç Baba: Günümüzde kitle iletiþim araçlarý çok hýzlý yayýldý. Üstelik bunlarýn kontrolü de çok zorlaþtý. Diziler, sinemalar, oyunlar þiddet içeren unsurlarla dolu. Çocuk oyuncaklarý üretilirken bile þiddet açýsýndan mutlaka bir kontrol gerekirken, bazý eðitimsiz ebeveynler býrakýn oyuncaðý, silahýn hakikisini çocuklarýn eline tutuþturmayý bir marifet zannediyorlar. Bundan baþka aile içinde, çevresinde þiddet uygulayan insanlarla birlikte yaþayan çocuklar ileriki yaþamlarýnda onlarý taklit edebiliyorlar.

Ö.F. Hüsmüllü: Ekonominin rolü ne bu konuda?

Oruç Baba: Ekonomik yönden yetersiz olan insanlarýn ruh saðlýklarý da bir müddet sonra bozuluyor. Aileler ekonomik nedenlerle yýkýlýyor, suçlar iþlenebiliyor. Evine ekmek götüremeyen bir insandan dürüst olmasýný, ahlâklý bir kiþi olmasýný istemesine istersiniz de o sizi ne kadar dinler, orasý tartýþma götürür doðrusu.

Ö.F. Hüsmüllü: Eskiden de ekonomik yönden yetersiz insanlar yok muydu? Vardý. Peki o zaman neden suçlar günümüzde ekonomiye baðlý olarak artsýn?

Oruç Baba: Þöyle anýlarýmýzýn ýþýðýnda geçmiþten günümüze bir bakalým: Bundan 50 sene öncesine gidelim. 50 sene önce de zengin insanlar vardý. Bunlar konaklarýnda yaþarlardý; ama diðer insanlarýn oturduklarý semtlerde, mahallelerde otururlardý. Yani zengin-fakir biraradaydý. Sonra ne oldu? Önce, zenginler mahallelerini deðiþtirdiler. Bu yetmedi kendilerine özel malikaneler yaptýrýp etrafýný yüksek duvarlarla çevirdiler. Bu da yetmedi, duvarlarýn üzerine dikenli tel çektiler. Bu da yetmedi özel korumalar tuttular ve malikanelerini kameralarla donattýlar. Bugün birçok meþhur ya da zengin kiþi adeta bir koruma ordusuyla dýþarýya çýkýyor.

Ö.F. Hüsmüllü: Güvenlik elemanlarýyla korunan siteler ve rezidanslar da anlattýklarýnýza uyuyor sanýrým.

Oruç Baba: Evet, onlarý da dahil edebiliriz. Günümüz devletlerinin çoðu özel mülkiyeti korumak için kanunlar çýkarmýþtýr. Bu kanunlarla bile sahip olduklarýnýn korunacaðýna inanmayanlar, kendi imkanlarýyla da çare aramýþlar ve özel korumalar tutmaya baþlamýþlardýr. Türkiye gibi bir ülkede bile bu özel korumalarýn sayýsý yüzbinlerle ifade ediliyor.

Ö.F. Hüsmüllü: Fakirin zenginin malýnda gözü mü var ki, böyle bir çare arýyorlar?

Oruç Baba: Evet var. Nasýl olmasýn ki? Açlýktan ölen insanlardan belki de daha fazla, çok yemekten ölen insanlarýn bulunduðu bir dünyada yaþýyoruz. Kimi ayda bir otomobil deðiþtirirken kimi de belediye otobüsüne binmeye para bulamýyor. Kimi bir gecede yüzbinlerce lira kazanýrken, kimi ayda altýyüz lira gelir getiren iþini bile kaybetme kaygýsý yaþýyor. Ýnsanlar arasýndaki gelir uçurumu her geçen gün biraz daha artýyor.

Ö.F. Hüsmüllü: Sosyal devlet ilkesi bu eþitsizliði yok etmek için benimsenmemiþ mi?

Oruç Baba: Sosyal devlet ilkesi, göstermelik. Uygulamada az sayýda insana yardým yapýlýyor ve bu yapýlanlar siyasi reklâm aracý olarak kullanýlýyor.

Ö.F. Hüsmüllü: Peki çözüm ne? Daha doðrusu bir çözüm var mý?

Oruç Baba: Kapitalist sistem “birey”i ön plâna çýkarýyorum, her þey bireye göre olacak iddiasý ile geldi; ama en önemli unsur olan “insan”ý unuttu. “Býrakýnýz yapsýnlar, býrakýnýz geçsinler anlayýþý” Pragmatist felsefe ile birleþince adeta tanrýsý para olan yeni bir din ortaya çýktý. Bu inanç sistemi çýkarcýlýðýn dýþýnda hiçbir deðeri tanýmýyor. Ýnsanlarý sömürmek, öldürmek, ülkelere savaþ ilan etmek, baþka ülkelerin doðal zenginlik kaynaklarýný gasbetmek kýsacasý çýkarýnýn gerektirdiði ne varsa onu yapmak mübah sayýlýyor. Bunun sonucunda çok küçük bir zümre dünya kaynaklarýný ele geçirirken, büyük insan kitleleri açlýða, yokluða daha da ileri giderek söyleyeyim ölüme terkediliyor.

Ö.F. Hüsmüllü: Haksýzlýða uðrayan toplum ya da kitleler bu duruma neden sessiz kalýyorlar?

Oruç Baba: Güçleri, paralarý ve liderleri olmadýðý için. Çünkü maalesef para ideali de satýn aldý. Toplum önderi olabilecek insanlardan bazýlarý da saf deðiþtirip paranýn yanýnda yer aldýlar. Bu öylesine bir dinsel anlayýþ ki, tanrýlarý olan para için yapamayacaklarý þey yok. Dün kanka olduklarý kiþi bugün düþmanlarý olabiliyor, ya da tersi. Oysa insanlarýn açgözlülüðü olmasa dünyamýzýn nimetleri þimdilik herkese yetebilecek miktardadýr.

Ö.F. Hüsmüllü: Neden þimdilik?

Oruç Baba: Çünkü dünyadaki kaynaklar sýnýrsýz deðil. Bu hýzla tüketmeye devam edersek, nüfus da artmasýný sürdürürse, yakýn bir gelecekde kaynaklarýmýz tükenebilir. Þimdiki bilgi seviyemizle bir baþka gezegene gitme imkanýmýz da bulunmadýðýna göre, çok ciddi felaketlerle karþý karþýya kalabiliriz.

Ö.F. Hüsmüllü: Ekonomik sorunlarla ilgili çözüm arayýþýndan uzaklaþtýk gibi.

Oruç Baba: Haklýsýnýz. Çözümü söylemek aslýnda çok kolay; çünkü herkesin bildiði bir þey. Ama uygulamak çok zor. Çözüm: Adil bölüþümdür.

Ö.F. Hüsmüllü: Adil bölüþümden kastýnýz, mal ve hizmetleri herkese eþit miktarda paylaþtýrmak mý?

Oruç Baba: Hayýr. Herkesin liyakatine ve ihtiyacýna göre daðýtmak. Eðer adil bir bölüþüm gerçekleþtirirseniz toplumsal problemlerin belk hepsini deðil, ancak önemli bir kýsmýný çözmüþ olursunuz.

Ö.F. Hüsmüllü: Adil bölüþümü kim ve nasýl yapacak?

Oruç Baba: Uygulamanýn çok zor olduðunu söylememin nedeni buydu. Zengin sahip olduklarýndan hiç birini yoksullara vermek istemiyor; yoksul da zenginlerin sahip olduklarýnýn hepsini almak istiyor.

Ö.F. Hüsmüllü: O zaman, çözümü gerçekleþtirecek bir hakem gerekiyor.

Oruç Baba: Evet de, nasýl bir hakem? Taraflardan birinin çýkarýný körü körüne savunan bir hakem olmaz; katý devlet geleneklerini uygulayacak bir hakem ise hiç olmaz. Hakemlik yapan kiþi ya da kurumlar öyle adil bir bölüþüm gerçekleþtirmeli ki, bugün sadece lafta kalan “toplumsal barýþ” sürekli olsun, hiç bozulmasýn.

Ö.F. Hüsmüllü: Bu mümkün mü?

Oruç Baba: Hacý Bektaþ Veli ve Yunuz gibi gönlü doða ve insan sevgisiyle dolu, Mevlana gibi tüm insanlýðý kuþatan bir felsefeye sahip, Sokrates gibi idealist ve Hz. Ömer gibi adaletli hakem veya hakemler var olursa tabi ki mümkün.

Ö.F. Hüsmüllü: Sanýrým bu belki bir dilek ya da bir ütopya oldu.

Oruç Baba: Evet; ama insanlýðýn geleceði de, bunun gibi ütopyalarýn gerçeðe dönüþtürülmesine baðlý. Belki bir gün… Ben insanýn bunu baþaracaðý umudumu korumak istiyorum. Çünkü umutsuzluk, yenilgiyi kabul etmektir, “pes” demektir, en azýndan çare ararken fren yapmaktýr.

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: imkansýz
Gönderen: Levent Ölçer / , Türkiye
1 Eylül 2011
Ömer Bey, gerçekten imkansýz, deðil mi? Bir hayal bizim ülkümüz. Gerçekten de bir ütopya. Yine de.. Ne kadar çok insan bu ütopyaya inanýr ve onun uðrunda çaba gösterirse hayatlarýmýz bu ütopyaya dönüþmese de ona o kadar yaklaþacak. Daha iyiye, daha güzele. Hayal etmekten, umut etmekten ve mücadeleden hiç vazgeçmeyelim.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn Ýtiraflar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Daire Ýçinde Bir Nokta Mýsýnýz,yoksa Sadece Bir Nokta Mýsýnýz?
Sen Gittikten Sonra
Oruç Baba Ýle Bir Damla Sohbetleri - 1
Oruç Baba"dan Aforizmalar - 16
Düþündüren Sözler - 98
Düþündüren Sözler - 97
Düþündüren Sözler - 96
Oruç Baba’dan Aforizmalar - 43
Oruç Baba"dan Aforizmalar - 18
Oruç Baba"dan Aforizmalar - 17

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bir Meczup Yakarýþý
Bu Dünyaya Veysel Olarak Geldi Âþýk Veysel Olarak da Gitti
Sevgili Ölüm Dost Muyuz?
Nasreddin Hoca Fýkralarýna Güler Misiniz?
Gidenlerden Son Kareler
Gülerken Göbek Çatlatan Çok Komik Temel Fýkralarý
Aþk Üzerine Kýkýr Kýkýr Fýkralar
Varoluþ ve Ölüm
Yüreðin Ýlâcý: Sevgi
Düþünen Kafalardan Düþündürücü Cevaplar

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Siyasi Taþlama: Neþezâde - 2 [Þiir]
Siyasi Taþlama: Karamsarzâde [Þiir]
Kusurî"den Týrtýklama [Þiir]
Zam Zam Zam... [Þiir]
Týrtýklama (Kazak Abdal'dan) [Þiir]
Yoklar ve Varlar [Þiir]
Ýstanbul,sana Âþýk Bu Kul [Þiir]
Âþýk Dertli"den Týrtýklama [Þiir]
Namuslu Karaborsacý [Þiir]
Dostlarým [Þiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yýldýrým adýný kullanarak çeþitli forumlara yazý yazdým. Ýddiasýz iki romaným var. Çok sayýda siyasi içerikli yazýya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öðretmeniyim. Yazmaya çalýþan her kiþiye büyük bir saygým var. Çünkü yazýlan her satýr ömürden verilen bir parçadýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Az veya çok okuduðum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.