..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir önyargıyı yok etmek, atomu parçalamaktan daha zordur. -Einstein
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Toplum ve Birey > Ahmet GÜNAY




18 Aralık 2011
Deprem Gerçeği  
Deprem Gerçeği

Ahmet GÜNAY


Deprem Gerçeği: tedbir alınması için Nasıl düşünülmeli ...


:BCEF:
DEPREM GERÇEĞİ:
Depremin Kur'an-ı Kerim de çeşitli surelerinde geçtiği gibi özel sureside olduğu malûmâlinizdir. Kur’an-ı kerimde gök ve yer olayları anlatılmakta. Dünya dediğimiz; yer ve gök yani üzerinde bulunduğumuz yer ve onu çevreleyen atmosfer,litosfer gibi çeşitli katmanlardan oluşandır. Kâinat ise bütün evrendir.Yani içinde dünyanın da bulunduğu bütün gezeğenler ve yıldızlardır. Cenab-ı Hak Kainatın yaratıcısıdır. Her türlü olay için tedbir alınması bizlere haktır. Yani tedbir bizden takdir Cenab-ı Allah’tandır.
Buna göre gök ve yer birbirini tamamlıyan kavramlardır. Peki buna göre havanın bulutlandığı bölgelerde yağmur yağmadan önce ne oluyor gök gürlemesi dediğimiz olaylar oluyor şimşekler çakıyor bazanda o şimşek çok güçlü oluyor ve yıldırım düşüyor yani bir elektrik kütlesi bir yere düşüyor. Şimdi bu bulutların ve gök gürültüsünün nerelerde olduğu veya olacağı şimşeklerin nerede husule geleceği, veya oluşacak adına yıldırım dediğimiz bu enerji kütlesinin nereye düşeceği kesin bilinebilir mi? Cevap hayır dır. Değilmi. Ancak meteoroloji teknolojimiz şimdi gök hareketleri bakımından bulutlanmanın nerede olacağını gök gürültüsünün nerede olacağını birkaç gün önceden tahmin edebiliyor . Gök gürültüsünün olduğu yerde şimşek te çakar. Buda bilinebiliyor. Ancak adına yıldırım dediğimiz enerji kütlesinin nereye düşeceğini tahmin etmek gibi bir yetenek ve bilgi yok. Dolayısıyle düşen bir yıldırım ne yapar bir eve , ağaca düşerse yakar şimdi bu gök olayı; meteoroloji de gök olayını incelemede ileri bir düzeyde olduğunu söyleyebiliriz. Bu adına yıldırım topraklaması dediğimiz enerji kütlesinin düşebilecek durumunda bazı önemli yerleri korumak için ne yapılır adına paratoner veya yıldırımsavar da dediğimiz önemli yapıların üstüne güçlü bir bakır çubukla ve bir dıştan kablo yine toprağa gömülen bir bakır levhala topraklaması yapılır. Bu gelecek herhangi bir yıldırımın yapıya zarar vermeden toprağa verlmesidir. Burada tabi dikkat edilmesi gereken husus gök gürlemesinden sonra yıldırım düşmesinde o kablonun kontrol edilmesi olacaktır. yoksa bir kere yapmakla olmaz çünki aldığı bir yıldırımın yani enerji kütlesinin kaç volt luk olduğu bilinemiyeceğinden kabloyu yakıp yakmadığı kontrol edilmelidir. Şimdi buraya kadar yazdığımız yazının çoğunluğunu gök aldı ve gök ten gelecek tehlikeye karşı önemli binalarımızı korumayı başardık. Ancak münferit diyeceğimiz arazilerde oluşacak yıldırım düşmelerinde can kaybı veya bir binanın korunması imkansız bunada münferit olay diyebiliriz.
Buraya kadar tamam gelelim esas konumuz olan deprem'e ne demiştik gök ve yer birbirini tamamlar yani gökteki olaylar yani bulutların olaylarının o zaman yerdede olacağıda aşikârdır. Nasıl gökte bulutlar bazan yer yüzüne yakın bazan uzak olursa yerde de bunun simetriğini düşünelim. Bu arada şunuda hatırlatmakta fayda var.Atılan bir bomba havada patlarsamı etkisi daha çoktur ? Yerde patlarsamı daha çoktur? Elbetteki yerde patlarsa daha çoktur. Neden çünki yerde yapacağı sarsıntı etkisi daha çoktur.
O halde burda yer altındaki enerjinin bir yerde boşalması sözkonusudur. Aynı gök gürlemesiyle şimşeklerin oluşması ve yıldırımın düşmesi gibi. Ancak ne varki aradaki fark gökteki olaylar gözlemleniyor . yerdeki olaylar görülmüyor. Ancak gerekli yani hava şartlarını öğrenmek için yapılan yatırımın yarısı yer bilimine yerin sismik hareketlerini öğrenmeye harcansa eminim yeraltındaki hareketlerinde nerede olacağı evelceden anlaşılabilir. Tabi bu meteorolojideki şimdi gelinen nokta olmıyabilir. Ancak yinede çeşitli derinliklere ve çeşitli bölgelere sık sık yerleştirilecek sismik aletlerle önceden tahmin edilebilecektir. Hatta yine havadan gelen yıldırımı nasıl üzerine çeken bir yıldırımsavar düşünüldüyse en azından onun tersi olan yer altındaki yıldırımı çeken paratonerde düşünülebilir. Tabi burda düşünülecek durum havadan gelen yıldırımı toprakladığın gibi bunuda havaya verme durumu sözkonusudur.Bunuda nasıl önemli yerlere paratoner yapılırsa buda yine önemli yerlere yapılabilir. Çünki burda yukardada misal verdiğimiz gibi bir bombanın yere düşmeden patlamasıyla verdiği etkiye az diyelim ( tabi burda bazıları radyoaktif etkisi çok olur diyenler olacaktır, haklıdırlar. Ancak biz burda bombayı bir benzetme olarak kullandık. Bunuda antiparentez anlatmış olalım) yer yüzünde patladığı anda: orta diyelim . yeraltında patlarsa yıkım bakımından şiddetinin daha fazla olacağı aşikârdır.
Yazımızda bulutların durumunun simetriğini düşünelim dedik yani gözle gördüğümüz bulutlar bazan yere yakın bazan uzak olurlar bunu gözlede görüyoruz. Ancak yer altını gözle göremediğimizden onuda çeşitli sismik aletlerle algılayabiliriz. bu arada yıkım nerede daha çok olur enerjinin boşaldığı yani adına fay dedikleri yer altındaki bulutların bu defa yüzeye yakın olan yerde merkezde deprem dipten uzakta yandan hissedilir o zaman yıkımın çok olacağı aşikârdır. şiddeti azda olsa yani çıkan yıldırımın voltu düşükte olsa. çok derinlerde olan ise bazan hissedilir yani ordada yıldırım yeryüzüne ulaşmadan kaybolur.
Hasılı konuyu uzatmak mümkün biz burada fazla uzatmadan keselim ancak şunu tekrar edelim gök ve yer bir bütün olarak düşünülmeli gökteki bulutların olayının yerde yeraltında aynı simetriğinin (Yükseklik , Derinlik açısından simetriğ) olduğunu unutmamak gerekir..




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın toplum ve birey kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnşaatta Kaba İnşaatın Önemi
İnsan Denen Mahluk
Kabak Aşılı Karpuza Dikkat
Gül'mü Lâle'mi ve İslâm'ın Sembolü
Para - Para - Para
Oku Bak Kendini Bulacaksın!

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kutlu Doğum Haftası Münasebetiyle Veda Hutbesi
Duyarsız Olmak Erdem Oldu...
Politika mı? Siyaset mi?
Türk Şenayığı

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Ormanda Büyüyen Adam Azgını - - Ne Utanmaz Köpekleriz. [Şiir]
Emir Sultan ve Pir Mehmet'ten [Şiir]
31 - Mart Vakasında Koca Sultan Abdülhamid Han [Şiir]
Sür Eşeği Nığde'ye [Şiir]
12/05/1959 Tarihli Hüradam Gazetesinden [Şiir]
Osmanlı'da Gül Mü? Lale mi? [Deneme]
Nefis Nedir? Nefisin Kademeleri Nedir? [Bilimsel]


Ahmet GÜNAY kimdir?

1980 yılı Adana Müh. Bil. Fak. Akş. İnş. Müh. Böl. Mezunu.

Etkilendiği Yazarlar:
Babam Burhaneddin Günay,Gazeteci Turhan Dilligil,Prof.Dr. Necmeddin Erbakan,Ahmed Hulusi ve ......


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Ahmet GÜNAY, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.