..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşamak için topu toplam altı haftam kalsaydı ne mi yapardım? Tuşlara daha hızlı basmaya bakardım. -Isaac Asimov
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Din > Fuat Türker




18 Şubat 2012
Müminin Davası Özveri İster  
Fuat Türker
Yaşadığımız ahir zamanda Müslümanlar arasında yaygın bir korku görüyoruz. Bu yüzden İslam’ı anlatmayı, İslam’a hizmeti ve dolayısıyla davayı bırakıyorlar. Kimi kaçıyor, kimi saklanıyor, kimi susuyor, kimi hakkın tam aksi yönde konuşuyor, kimi inkarın asıl kaynağı olan Darwinizm’in propagandası yapmaya başlıyor.


:AAIH:
Bugün inkara dayalı felsefe ve görüşlerin karşısında güçlü bir dava vardır. Bu, müminlerin davasıdır. Dünyadaki zulmü durduracak, insanlığa barış ve huzur getirecek olan İslam Birliği davasıdır. Allah’ın vaadi ve Peygamberimiz (sav)’in vasiyeti olan İslam ahlakının yeryüzü hakimiyeti davasıdır. Bütün Müslümanların sıkı sıkıya sarılması gereken bu dava, dev bir idealdir.

Davası olmayan, heyecanı ve ideali olmayan bir hareket mutlaka kaybeder. Küfrün, batıl da olsa bir davası vardır. Türk ve İslam aleminin birleşerek, Türkiye’nin liderliğinde dev bir topluluk oluşturması ise çok büyük bir davadır. Müslüman pasif, dini anlatmada çekimser, İslam Birliği idealine ve Allah’ın vaadine inancı zayıf bir yapıda olmamalıdır. Bu ideal, inanan her insanı motive etmeli; insana heyecan ve mücadele azmi vermelidir.

İman sahipleri, her zaman doğruyu işaret eden vicdanlarının sesini dinlerler. Ancak din, insanın sadece kendi içinde yaşaması gereken bir olgu değildir. "Dini herkes kendi vicdanında yaşamalıdır" yaygın görüşüyle dini bir yerlere hapsetme düşüncesi, Kur’an’dan habersiz olan ya da Allah’tan yüz çevirerek yaşayan kişilere ait çarpık bir iddiadır.

Allah’ın emridir; her iman sahibi insan, Rabb’inin nimetini durmaksızın anlatmakla, iyiliği emredip kötülükten sakındırmakla ve "yeryüzünde fitne kalmayıncaya kadar" fikir mücadelesi yapmakla sorumludur. Allah’ın buyruğu doğrultusunda iyi, doğru ve güzel olanı insanlara anlatmak, tavsiye etmek; işte müminin asıl görevi, asıl işi, asıl davası budur.

Ancak Allah’ın sünneti ve imtihanıdır; fikir mücadelesi içindeki samimi müminler her dönemde çeşitli baskı, engelleme ve iftiralarla karşılaşırlar. Müminlere dayanaksız iftiralar atılır, çok çirkin iddialar öne sürülür ve her devirde bunlara inanan vicdanı zayıf insanlar olur. Diğer Müslümanlar bu iftiralara inanıp inanmamakla ve korktukları için İslam’ı yaymaktan kaçınıp kaçınmadıklarıyla sınanırlar.

Samimi müminler, her dönemde Allah’a olan derin imanları, aşkları ve yalnızca O’nun rızasını kazanmayı amaç edinmeleri nedeniyle, aldıkları tepkilerden asla korkmaz, örnek bir cesaret ortaya koyarlar. Dini yayma faaliyetlerinde samimi ve cesurdurlar. Din ahlakını yaşamayanların yaptıkları baskılar, eziyetler, attıkları iftiralar müminleri korkutmaz aksine daha da şevklendirir ve motive eder.

Yaşadığımız ahir zamanda Müslümanlar arasında yaygın bir korku görüyoruz. Bu yüzden İslam’ı anlatmayı, İslam’a hizmeti ve dolayısıyla davayı bırakıyorlar. Kimi kaçıyor, kimi saklanıyor, kimi susuyor, kimi hakkın tam aksi yönde konuşuyor, kimi inkarın asıl kaynağı olan Darwinizm’in propagandası yapmaya başlıyor. Yaşadıkları korku yüzünden her biri farklı davranış sergiliyor, Müslümanlardan ayrı saflarda yer alıyor.

Müslümanlar umutsuzluğu, ürkekliği, teslimiyetçiliği ve korkaklığı bırakmalıdır; korkulacak tek güç Yüce Allah’tır. Küresel güç edebiyatı yapan ve Müslümanları pasifize etmeye çalışanlar kaale alınmamalıdır. İslam alemini dayanaksız "öcü"lerle korkutmaya çalışanlar, şeytanın görevlendirdiği kişilerdir.

Bediüzzaman bu konuda Mektubat’ta şunları söyler: "İnsanda en mühim ve esaslı bir his, hissi havf’tır (korku hissidir). Dessas(gizli hilelerle aldatan) zalimler, bu korku damarından çok istifade etmektedirler. Onunla korkakları gemlendiriyorlar. Ehl-i dünyanın hafifiyeleri ve ehl-i delaletin propagandacıları, avamın (halkın) ve bilhassa ulemanın, bu damarlarından çok istifade ediyorlar, korkutuyorlar, evhamlarını tahrik ediyorlar. Çok ehemmiyetsiz evham ile çok ehemmiyetli şeyleri feda ettiriyorlar. Hatta bir sinek beni ısırmasın diyerek, yılanın ağzına girer."

Dünya ehli insanların şüpheli bakmaları nedeniyle, bazı dostlarının kendisinden çekindiklerini hatta onlara hoş görünmek için kendisini olumsuz eleştirdiklerini ifade eder Bediüzzaman. Ve şöyle devam eder:

"Ben de derim: Ey Ahiret dostlarım! Benim Kuran’a hizmetkarlığımdan teberri edip (uzaklaşıp) kaçmayınız. Çünkü, inşaAllah benden size zarar gelmez. Eğer, faraza musibet gelse veya bana zulmedilse, siz benden teberriyle kurtulamazsınız. O hal ile müsibete ve tokada daha ziyade istihkak kesb edersiniz (hak kazanırsınız). Hem ne var ki evhama düşüyorsunuz?"

Korku damarı şu an daha da şiddetlenmiş durumdadır. Çünkü Müslümanlar, geçmişte sadece insanlar arasında, daha yakın zamanlarda ise gazetelerde haber oluyorlardı. Ancak bugün internette, radyo ve televizyonlarda daha yaygın şekilde haber olabiliyorlar. Bu nedenle korkunun şiddeti daha da fazladır. Onun içindir ki kınayıcının kınamasından korkmadan, tepki alacağından çekinmeden, samimi olarak İslam’ı savunan insanların sayısı azdır.

Devam Edecek...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın din kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnkârcılar İnananların Sapmasını İsterler
Son Perde
Dinin Çıkarlarını Gözetmek
Anne Babaya İtaat Nasıl Olmalı?
Korkma Ebedi Varsın
Allah Aşkı
Bir Başka Candır Ölüm
Kadere Dair
Kur'an'dan Sorulacaksınız
Her Sabah, Günü Allah'a Adamak

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnsan Neden Kıskanır?
Konuşma Kişiliği Yansıtır
Çocuklar Gibi...
Gerçek Sevgili
Ne Kadar Aciziz!..
Ahirete Hazırlık Kursu
Gerçek Adalet
Vakit "Öldürmek" Değil, Kazanmak İçindir
İnsanlar İçin Yaşamak Zordur
İmtihan Olmasa?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Otobüs Yolculuğu [Öykü]
Köy Anılarım (!) [Öykü]
Artık Oruç Tutuyorum (Çocuklar İçin Ama Büyükler de Okuyabilir :) [Öykü]
Daldaki Armut (Çocuklar, Gençler ve de Çocuk ve Genç Kalanlar İçin :) [Öykü]
Boyun Eğen Kutlu Kadın [Öykü]
"Kahrolsun O Zan ve Tahminle Yalan Söyleyenler" [Eleştiri]
Dünyalık Peşindeki Din Adamları [Eleştiri]
Şeytanın Çift Taraflı Kıskacı: Bir Yanda Ateizm Bir Yanda Yobazlık [Eleştiri]
Yalanın Rengi [Eleştiri]
Toplumda Yerleşik Kur"an Dışı Sözler - II [Eleştiri]


Fuat Türker kimdir?

6 yıldır insani ve imani konularda makaleler ve çocuk yazıları yazıyorum. Yaklaşık 5 yıldır Haber Vaktim, Cemaat. com, Sayha Dergi, Edebistan, Turuncu Dergi, Körpe Kalemler, Edebiyat Defteri gibi dergi, portal ve haber sitelerinde yazılarım yayınlanıyor. Yazılarımı ve inandıklarımı paylaşmak için İz Edebiyat'dayım. Ayrıca Risale Çocuk, Kalem. biz ve Beyan/İstikamet Dergisi'nde çocuk yazıları yazıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
-


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Fuat Türker, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.