..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bir dost nedir? Öteki ben. -Zenon
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Baþkaldýrý > Mehmet Sinan Gür




20 Kasým 2002
Karýþýklýk  
Mehmet Sinan Gür
Bu öykü seçimlerden önce yazýldý. Bizimle ilgili.


:BHHD:
Karýþýklýk


Elektrik iþletmesi yetkilileri birkaç cip ve binek arabasý ile adý saný bilinmeyen bir gecekondu mahallesine girdi. Araçlar fren yapýp durur durmaz araçlardan ellerindeki aletlerle fýrlayan iþletme personeli mahalleye daðýldý. Araçlarda kalanlar varýþlarýný telsizle merkezlerine bildiriyordu. Diðer personel ellerindeki makaslarla elektrik direklerine atýlmýþ, kaçak elektrik çeken açýk telleri kesmeye baþladý. Mahalleli onlarýn geleceðini haber almýþ yaptýklarýný izliyordu. Her zamanki gibi birkaç teli kesip gideceklerini sanýyorlardý. Nasýl olsa onlar gidince yeniden baðlarýz diye düþünüyorlardý. Ancak görevliler bu kez kestikleri kablolarý birlikte getirdikleri kamyonete yükleyince kýzýlca kýyamet koptu. Aylardýr, yýllardýr kaçak elektrik çeken mahalleli, götürülen kablolarýna sahip çýkýyor, vermek istemiyordu. Bir çekiþme, baðrýþma baþladý.
     “Hayýr! Kesemezsiniz! Alamazsýnýz!”
Kablolar görevlilerle mahalleli arasýnda gidip geliyordu.
     “Býrak! Býrak ulan! Býrak diyorum bak fena olacak!”
Alýrsýn, alamazsýn, verirsin, veremezsin, kablolar el deðiþtirip duruyorlardý. Sonra gençlerden biri yerden bir taþ aldý; görevlilerin üzerine fýrlattý. Taþý tutturamadý ama bu iyi bir uyarýcý ve tetikleyici olmuþtu. Arabalarýn içinde oturan görevlilerden biri jandarmayý arayarak yardým istedi. Bu arada havada baþka taþlar görünmeye baþlamýþtý bile. Taþlardan biri bir aracýn ön camýna isabet etti. Çatýýýr... Cam kýrýldý, taþ içeri girdi. Durumdan haberdar olan jandarma zaten hazýr bekliyordu. Ýki dakikada gelip çevreye hakim oldular. Taþ atan gençlerden yakaladýklarý birkaçýný alýp götürdüler. Kablolarýn kesim iþlemi bitti. Araçlar, jandarmalar toparlanýp gittiler. Geride aðlayan kadýnlar, çocuklar kaldý.

Birkaç delikanlý, tek katlý bir evin düz beton damýnda çökmüþ, gözlerini kýsarak uzaklaþan konvoyun arkasýndan bakýyordu. Býyýklarý yeni terlemeye baþlayan genç elindeki sopayý birkaç kez betona vurdu. Diþlerinin arasýndan mýrýldandý.

“Alacaðýna gelince þahin, borcuna gelince tilki...”
“Bir insan böyle davranabilir. Ya bir kurum? En güvenilmesi gereken, örnek alýnmasý gereken kurum böyle yaparsa, normal insanlar ne yapsýn? Zývanalarý kim yerinde tutsun?”
“Gelip kaçak elektrikleri kesiyorsunuz. Tabi, doðrudur, hakkýnýz. Peki hani iþ? Biz ne yiyip ne içeceðiz? Karnýmýz aç, paramýz yok. Daha ne diyeyim? Ölelim mi? Onu mu istiyorsunuz?”
“Görüþeceðiz sizinle... Görüþeceðiz...”

...

     “Personel Müdürlüðüne,
Kurumumuz içinde gereðinden fazla iþçi vardýr. Bu iþçiler eski iktidar zamanýnda, oy kaygýsýyla istihdam edilmiþler, þimdi devlete yük olmaktadýrlar. Bu yüzden iþçilerimizin yüzde otuzunun tazminatlarý ödenerek iþten çýkarýlmasýna karar verilmiþtir. Bölüm müdürlerinin bu karara binaen iþten çýkarýlmasýný istedikleri personelin isimlerinin ivedilikle genel müdürlüðe bildirilmesine...”
     Genel Müd. Yrd.
     Ýmza

Müdürlükler hummalý bir faaliyet içine girdiler. “Þu çýkarýlsýn mý? Þu kalsýn mý?” türünde konuþmalar yapýldý. Durumdan haberdar olan iþçiler listelerin peþine düþtü. Arkalarý saðlam olanlar listeye girmekten kurtuldu; olmayanlarýn hiç þanslarý yoktu. ‘Schindler’in Listesi’ndeki gibi listeler hazýrlandý. Ancak bu listeler yaþam kurtarmak için deðil tam tersine bir amaç için hazýrlanmýþtý.

Ay sonu müdürlüklerin panolarýna listeler asýldý. Bütün iþçiler heyecanla gelip listede olup olmadýklarýný kontrol ediyorlardý. Adýný bulamayanlar seviniyor, bulanlar isyan ederek ve küfürler savurarak kendilerine yardým edecek birilerini bulmaya koþturuyorlardý.

...

Müdürlüðün bahçesine bir kalabalýk toplanmýþ homurdanýyordu. Bunlar iþten çýkarýlan iþçilerdi. Televizyoncular, haberciler de gelmiþti. Ýþçiler çocuklarýný, karýlarýný da getirmiþler, konuþturuyorlardý. Genelgeye imza atan müdür yardýmcýsý korkarak pencereden aþaðý baktý.

“Çocuklarýný, karýlarýný da getirmiþler...”
“Geri çekil.” Diye uyardý; masasýnda oturan müdür. “Bir þey atarlar, sýkarlar, þimdi ne yapacaklarý belli olmaz.”

Kalabalýðýn öfkesi artýyordu. Haberciler bir eski personele mikrofon uzattýlar.
“Karnýmýz doymuyor. Nasýl yaþayacaðýz?” Çocuklarýný göstererek, “Bu çocuklar okula gidiyorlar. Çocuklarý okuldan alacaðým. Karýmý da boþayacaðým. Ne yapayým bu çocuklarý? Cami avlusuna mý býrakayým? Çocuk Esirgeme Kurumuna mý vereyim? Bize bir maaþý çok gördüler.”

“Ben okumak istiyorum,” dedi adamýn kýzý aðlarken. “Öyle pencerenin arkasýndan bakmakla iþler yürümüyor.”
“Sürekli patates yiyoruz. Baþka yemeði bilmez olduk. Çocuklar okula aç gidiyorlar.”
     “Biz de insan gibi yaþamak istiyoruz.”
     “Bizim canýmýz yok mu?”
Gözleri aðlamaktan þiþmiþ baþörtülü bir kadýn uzatýlan mikrofona konuþamadý. Yalnýzca aðladý. Polis kapýda ve avluda önlem almýþtý. Bahçenin dýþýnda, yoldan geçenler ayrý bir kalabalýk oluþturmuþtu. TV kameralarýný görünce, uzaktan olacaklarý izlemek istemiþlerdi.

Müdür yardýmcýsý baþka bir pencerenin arkasýnda, çekinerek kalabalýða bakýyordu. Yanýndakine döndü. Alçak sesle,

“Bugün aðlýyorlar.” Dedi. “Zor da olsa karýnlarý doyuyor. Öyle bir an gelecek ki onu bile yapamayacaklar. O zaman ne olacak? Bu insanlar bir derece de olsa özgürlüðü, rahatý tatmýþ insanlar; köle deðiller. Karnýnýn doymayacaðýný anlayýnca canýný ortaya koyarak yemek için saldýracaklar. Nasýl olsa ölecekler çünkü. Kaybedecek bir þeyleri olmayacak. Süper marketler, yemek depolarý yaðmalanacak. Dükkanlarda da yiyecek kalmayacak. Çok ölenler olacak. Ok yaydan çýkmadan bir þeyler yapmalý. Bu gidiþin sonu çok kötü.”


.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Býrak bunlarý
Gönderen: Nida Karaçizmeli / Ýstanbul
24 Aralýk 2008
Fakirlik edebiyatýný es geç artýk. Senin gibi düþünenlerin sayesinde üç kuruþlýk elektrik parasý,bin kuruþ haberin var mý. Ben çalýþýp çýrpýnayým, bir ev sahibi olmak için. Sen gel gece kondu kur, üç seneye kalmaz tapunu yok pahasýna al, yýk sonra apartman dik. Hangi dilin edebiyatý bu. Yok Öyle.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bir Ruh Çaðýrma Operasyonu
Çoban Yýldýzý
Mahalle Baskýsý
Kýrmýzýlý Ev
01 03 Celladýn Önündeki Adam
Trafik Iþýklarýna Uyan Köpek
Üniforma
Balerinin Ölümü
Safiye'nin Püskülleri
Kabus

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Nazým Hikmet'ten Çanakkale Þiiri [Þiir]
Ateþ ve Ölüm (Bütün Þiirler 16. 07. 2009) [Þiir]
Seni Seviyorum Bunalýmý [Þiir]
Ýncir Aðacý [Þiir]
Bir Dosta E - Mektup [Þiir]
10 Aðustos 1915 Anafarta Ovasý [Þiir]
Sevgisizlik [Þiir]
Mor Çiçekler [Þiir]
Eskiden [Þiir]
01 02 Yamantau [Roman]


Mehmet Sinan Gür kimdir?

Yazmayý seviyorum. Bir tümce, bir satýr, bir sözcük yazýp altýna tarihi atýnca onu zaman içine hapsetmiþ gibi oluyorum. Ya da akýp giden zamaný durdurmuþ gibi. . . Bir fotoðraf, dondurulmuþ bir film karesi gibi. Her okuduðunuzda orada oluyorlar ve neredeyse her zaman ayný tadý veriyorlar. Siz de yazýn, zamaný durdurun, göreceksiniz, baþaracaksýnýz. . . . Savaþ cinayettir. Savaþ olursa pozitif edebiyat olmaz. Yurdumuz insanlarý ölenlerin ardýndan aðýt yakmayý edebiyat olarak kabullenmiþ. Yazgýmýz bu olmasýn. Biz demiþtik demeyelim. Yaþam, her geçen gün, bir daha elde edemeyeceðimiz, dolarla, altýnla ölçülemeyecek bir deðer. (Ancak baþkalarý için deðeri olmayabilir. ) Nazým Hikmet’in 25 Cent þiiri gerçek olmasýn. Yaþamý ýskalamayýn ve onun hakkýný verin. Baþkalarýnýn da sizin yaþamýnýzý harcamasýna izin vermeyin. Çünkü o bir tanedir. Sevgisizlik öldürür. Karþýmýza bazen bir kedi yavrusunun ölümüne aldýrmamak, bazen savaþa –yani ölüme- asker göndermek biçiminde çýkar. Nasýl oluyor da çoðunlukla siyasi yazýlar yazarken bakýyorsunuz bir kedi yavrusu için þiir yazabiliyorum. Kimileri bu davranýþýmý yadýrgýyor. Leonardo da Vinci’nin ‘Connessione’ prensibine göre her þey birbiriyle ilintilidir. Buna göre Çin’de kanatlarýný çýrpan bir kelebek Ýtalya’da bir fýrtýnaya neden olur. Ya da tam tersi. Ýtalya’daki bir fýrtýnanýn nedeni Çin’de kantlarýný çýrpan bir kelebek olabilir. Bu düþünceden hareketle biliyorum ki sevgisizlik bir gün döner, dolaþýr, kaynaðýna geri gelir. "Düþünüyorum, peki neden yazmýyorum?" dedim, iþte böyle oldu. .

Etkilendiði Yazarlar:
Herþeyden ve herkesten etkilenirim. Ama isim gerekliyse, Ömer Seyfettin, Orhan Veli Kanýk, Tolstoy ilk aklýma gelenler.


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Mehmet Sinan Gür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.