..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Ýnsanlarýn bazen neye güldüklerini anlamak güçtür." -Dostoyevski
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Türkiye > Hakan Yozcu




4 Mart 2015
Gözlerim Kapalý Ýstanbul'u Dinliyorum  
Hakan Yozcu
Necip Fazýl, bir þiirinde illa da Ýstanbul derken,Yahya Kemal Ýstanbul'un bir semtini bile sevmek bir ömre bedeldir diyor; ve Ýstanbul'u hep Aziz Ýstanbul olarak deðerlendiriyor. Orhan Veli Ýstanbul'da gözlerini kapatarak bir musiki dinler gibi Ýstanbul'u dinliyor. Ýþte biz de þimdi Ýstanbul'un tam göbeðinde, Orhan Veli gibi gözlerimizi kapatýp, Eminönü'nden Ýstanbul'u dinliyoruz. Yüksekçe bir tepeye çýkýp, Yahya Kemal gibi Aziz Ýstanbul'un Yeditepe'sini seyrediyoruz.


:AAIB:
GÖZLERÝMÝZ KAPALI ÝSTANBUL'U DÝNLÝYORUZ
Ýstanbul. Nice krallarýn, nice padiþahlarýn, nice prenslerin sahip olmak isteyip de olamadýklarý þehir.
Ýstanbul.Nice insanýn görmek isteyip de göremedikleri ancak rüyalarýný süsledikleri þehir.
Nice kültüre, medeniyete baþ þehirlik etmiþ koca bir metropol.
Nice þairlere, ressamlara, yazarlara, müzisyenlere ilham kaynaðý olmuþ bir büyük þehir. Kýsaca bir baþ yapýt.
Necip Fazýl, bir þiirinde illa da Ýstanbul derken,Yahya Kemal Ýstanbul'un bir semtini bile sevmek bir ömre bedeldir diyor; ve Ýstanbul'u hep Aziz Ýstanbul olarak deðerlendiriyor. Orhan Veli Ýstanbul'da gözlerini kapatarak bir musiki dinler gibi Ýstanbul'u dinliyor.
Ýþte biz de þimdi Ýstanbul'un tam göbeðinde, Orhan Veli gibi gözlerimizi kapatýp, Eminönü'nden Ýstanbul'u dinliyoruz. Yüksekçe bir tepeye çýkýp, Yahya Kemal gibi Aziz Ýstanbul'un Yeditepe'sini seyrediyoruz.
Muhteþem bir manzara, doyumsuz bir zevk. Anlatmakla bitmeyecek tatlý bir masal.
Kalabalýk.Ýnsanlar çýð gibi önümüzden geçiyor.Yere taþ atsanýz düþmeyecek.
Eminönü alt geçidinden karþýya geçiyoruz. Sultanahmet'e gideceðiz. Oranýn tarihi ve turistik yerlerini gezeceðiz. Çünkü ünlü Topkapý Sarayý, Ayasofya, Sultanahmet Camii ve Yerebatan Sarnýcý burada. Buralarý gezip inceleyeceðiz.
Alt geçit, kapalý çarþý gibi. Saðlý sollu dükkanlar. Arada seyyar satýcýlar. Saatçýlar, oyuncakçýlar, ayakkabýcýlar, giyimciler... ne ararsanýz bulursunuz burada. Su satan çocuklar, diþ fýrçasý satanlar, simit satanlar...
Karþýya geçiyoruz. Tranvaya binip Sultanahmet'e gideceðiz. Ama karþýmýza tarihi Mýsýr Çarþýsý çýkýyor. Burayý gezmeden yapamýyoruz. Burasý 1597 padiþah 3. Murat'ýn eþi Safiye Sultan'ýn emri ile yapýlmýþ. 67 yýl sonra 4. Mehmet'in annesi Hatice Turhan Sultan'ýn emri ile Mimar Mustafa Aða tarafýndan 1664 yýlýnda Yeni Camii Külliyesi olarak tamamlanmýþ.
Balýk Pazarý Kapýsýndan çarþýya giriyoruz.Uzun bir kemer biçiminde ilerliyor yol. Saðlý sollu kuyumcular, dükkanlar alýcý bekliyor. Yine çok kalabalýk. Baðýrmalar, çaðýrmalar... Baharat kokularý tüm çarþýyý sarmýþ. Mis gibi kokular burnunuza doluyor. Çýkýþa doðru yol alýyoruz. Çýkýþta yol çatallanýyor. Sol taraf daha uzun bir yol. O tarafa yöneliyoruz. Yine baharatçýlar, kuruyemiþçiler ve çeþitli hediyelik ve süs eþyalarý satan dükkanlar...
Çarþýdan çýkýyoruz. Kýsa bir tur da Eminönü çarþýsýnda atýyoruz ve geri dönüyoruz. Tranvaya binmek için duraða yöneliyoruz ama bir türlü varamýyoruz.
Burada sanata gönül vermiþ, kendini sanata adayan sanatçý dostlara rastlýyoruz. Ýstanbul Ticaret Odasý burada bir etkinlik düzenlemiþ. Açýk Havada Sanat gösterisi düzenliyor. Ýlgimizi çekiyor ve orada masabaþýnda oturan yetkili sandýðýmýz kiþilerle sohbet ediyoruz. Aslýnda bunlar sanatçý dostlar. Kendimizi tanýtýyoruz. KKTC Güneþ Gazetesini anlatýyoruz. Memnun oluyorlar ve bize bilgi veriyorlar.
Bu etkinlik Ýstanbul Ticaret Odasý tarafýndan organize ediliyormuþ ve Ýstanbul Büyükþehir belediye Baþkaný da buna destek veriyormuþ.Arada sýrada da tezgahlarý ziyaret ediyormuþ.
Sanatçý dostlar, böyle etkinliklerin Avrupa'da sýkça yapýldýðýný Ýtalya, Fransa ve Rusya'da buna benzer faaliyetlerin yapýldýðýný, bizde ise ilk defa düzenlendiðini söylüyorlar.
Böyle faaliyetlerde halk ile sanatçýlarýn içiçe olduklarýný, bunun da sanatçýya büyük bir zevk ve güç verdiðini belirtiyorlar. Ressamlar birebir resim yapýyorlar. Halk da onlarý izliyor. Ýnsanlar burada sanatçý ile birlikte oluyorlar.
Anlatýldýðýna göre en çok da çocuklar ilgi gösteriyormuþ. Ýçlerinden bir kaçýnýn dahi bu iþe gönül vermesi ve ilerde onlarýn sanatçý olarak karþýlarýna çýkmasý kendilerini çok mutlu ediyormuþ.
Bu faaliyet, her gün iki saat canlý müzik eþliðinde yapýlýyor. Sanatçýlar özenle seçiliyormuþ. Dalýnda en iyi olanlar ve temsil gücü yüksek olanlar tercih ediliyormuþ.
Sanatçý arkadaþ, böylece turizme de yardýmcý olduklarýný söylüyor. Bir çok turist, yapýlan eserlerden alýp ülkelerine götürüyormuþ. Böylece ülkenin tanýtýmý da yapýlmýþ olunuyor diyor. Sanatýmýz hakkýnda onlara da bilgi veriliyor böylece diye tamamlýyor sözlerini. Ne kadar güzel bir olay.
Sanatçý dostlara teþekkür edip ayrýlýyoruz. Çünkü zaman kýsýtlý. Topkapý Sarayýný gezmek hiç de kolay deðil. Öyle kýsa bir sürede gezemezsiniz.
Nihayet tranvaya biniyoruz. Tranvaylar, raylar üzerinde elektrik enerjisi ile çalýþan ulaþým araçlarý.
Vagonlar gayet lüks ve konforlu. Yüzünüze hemen bir serinlik vuruyor.Çünkü klimalý. Her durakta sesli cihaz sizi uyararak nereye geldiðinizi söylüyor.
Sultanahmet'teyiz. Ýner inmez sizi, altý minaresiyle, haþmetli görkemiyle Sultanahmet Camii karþýlýyor. Adeta sizi uhrevi bir hayata davet ediyor.
Burasý geniþçe bir park. Her taraf çimlendirilmiþ. Rengarenk çiçeklerle bezenmiþ. Görsel bir manzara. Etrafý seyretmekten kendinizi alamýyorsunuz.
Sol tarafta Ayasofya Camii, onun az ilerisinde Topkapý Sarayý, önümüzde Alman Çeþmesi ve onun sað ilerisinde meþhur Dikilitaþ. Uyumlu birer dostlar. Tarihin canlý þahitleri. Geleceðe mesajlar gönderiyorlar.
Sultanahmet Camii'ne giriyoruz. Büyük ve geniþ bir avlu içinde buluyorsunuz kendinizi. Etrafta güvenlik mensuplarý. Aðaçlar ve çiçekler selamlýyor sizi. Gülümsüyorlar. Camii içi ve bahçe, kapalý devre kamera sistemi ile kontrol ediliyor.
Giriþ kýsmýndan içeri giriyoruz. Baþka bir avlu ile karþýlaþýyoruz. Ortada büyük bir þadýrvan adeta dua ediyor.
Ayakkabýlarýmýzý çýkarýp içeri giriyoruz. Bayanlar yan masadan örtü alýp örtünebiliyor. Bunun tamamen isteðe baðlý olduðunu öðreniyoruz. Ýçerde muhteþem bir manzara ile karþýlaþýyoruz.
Tavandan belli bir mesafeye kadar uzanan iplerle demire baðlý ýþýklar göze çarpýyor. Ýçerisi bölmelere ayrýlmýþ. Ziyaretçi yerleri ile ibadet etmek isteyenlerin yeri ayrý ayrý.
Ýçerde çok büyük, kare biçiminde yerleþtirilmiþ, dört tane sütun bulunuyor. Ortaya kadar yivli. Ortadan yukarýsý çeþitli Arap yazýlarýyla süslenmiþ. Bütün duvarlar rengarenk þekilde çeþitli süslerle iþlenmiþ. Kendinizi bir renk deryasý içinde yüzüyormuþ gibi hissediyorsunuz.
Bu görkemli yapý yüzyýllardýr ayakta duruyor. Kim bilir kaç insanýmýza ibadet yeri olarak hizmet vermiþ?
Camiiden çýkýyoruz. Hemen karþýda Ayasofya Müzesi'ne yürüyoruz.
Burasý 532 yýlýnda Nika ayaklanmasýnda yanmýþ. Daha sonra kýsa bir sürede onarýlmýþ. 1453 yýlýnda Ýstanbul'un fethi ile camiyee çevrilmiþ. 1 þubat 1935 tarihinde de Atatürk'ün emri ve bakanlar kurulu kararý ile müzeye çevrilmiþ.
Ýlk giriþte duvarlarda bulunan mozaikler karþýlýyor sizi. Sol taraftan üst galeriye çýkýyorsunuz. Burasý taþlarla yapýlmýþ bir yol.Çok dönemeçli. Baþýnýz dönüyor. Ama gizemli bir yol.Ürperiyorsunuz. Çýkýþta aþaðýsýný localardan izliyorsunuz.
Asýl salona girdiðinizde yukarýda büyük bir kubbe ile tanýþýyorsunuz. Kubbeler mozaiklerle süslü. Eskimeye yüz tutmuþ. Ýlk görüntü, bir kiliseyi andýrýyor. Fakat duvarlarda asýlý olan arapça yazýlar buranýn bir camii olduðunu söylüyor.
Þöyle bir bakýnca hristiyanlýk ile islamiyetin içiçe olduðunu görüyorsunuz. Adeta Allah, insanlarý yaratýrken hepsini de bir yaratmýþ, dil, din, ýrk ayrýmýnýn o kadar önemli olmadýðý mesajýný algýlýyorsunuz.
Ayasofya gezimizi de noktalýyoruz. Çýkýþta soldan yukarýya, Topkapý Sarayý'na doðru yürüyoruz.
Ýlk giriþ kapýsýndan girince sizi, dev, asýrlýk çýnar aðaçlarý karþýlýyor. Avlu aðaç gölgelerinden oldukça serin duruyor. Yorulanlar için kanepeler de konulmuþ. Önümüzden bir fayton geçiyor. Burada en çok dikkatinizi çeken þey de faytoncularýn, þerbet satan adamlarýn hep eski dönemleri anýmsatacak kýyafetler içinde olmasý.
Babüs selam yani Orta Kapý'dan içeri giriyorsunuz. burasý saðlý sollu iki kule ile bir kapýdan oluþuyor. Kapýnýn üzerinde arapça harflerle "la ilahe illallah" yazýyor. Altýnda padiþahýn tuðrasý bulunuyor. Kapýdan girince giþeden bilet alýyorsunuz. Ve artýk Topkapý Sarayýný gezmeye baþlýyorsunuz. Þunu söylemekte de fayda var. Eðer öðrenci veya öðretmen iseniz, kimlik kartýnýzý göstermek þartý ile müzelere girmek ücretsiz.
Sergilenen tüm eþyalar yan yana çeþitli odalarda bulunuyor. Bir odadan çýkýp, bir sonrakine gidiyorsunuz. biz þu anda kaftanlarýn sergilendiði odadayýz. Burada çeþitli kaftanlar sergileniyor.Rengarenk kaftanlar. Osmanlý Türklerinin zevkini ortaya koyuyor. Tahtlar bölümünde çeþitli tahtlar, tören mataralarý, zümrüt askýlar sergileniyor. Hepsi de çeþitli deðerli taþlarla iþlenmiþ. Her biri eþsiz güzellikte ve paha biçilemez deðerde. Buralarda film ve fotoðraf çekmek yasaklanmýþ. Bu nedenle bunlarý belgeleyemiyoruz.
Benim ilgimi asýl Kaþýkçý elmasý çekiyor. Çünkü daha önce, basýnda gerçek mi, sahte mi olduðu tartýþýlmýþtý. Þimdi, tam o elmasýn önündeyim. Bembeyaz. Pýrýl pýrýl. Hayranlýkla seyrediyorum. Hemen yandaki bilgileri okuyorum. 86 karat, 49 iri pýrlanta ile çevriliymiþ. Sultan 4. Mehmet döneminde Eðrilkapý'da bir mezbelelikte bulunmuþ. Bir yapmacý tarafýndan üç kaþýk karþýlýðýnda satýn alýnmýþ. Daha sonra taþýn elmas olduðu anlaþýlýnca bir anlaþmazlýk çýkmýþ. Olayý duyan sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paþa elmasý satýn almak istemiþ. Konu padiþaha kadar ulaþmýþ. Elmas saraya getirilmiþ. Ýþlendikten sonra 86 karatlýk bir elmas ortaya çýkmýþ. Baþlangýçta yüzük olarak kullanýlmýþ. 18. yüzyýlda elmasýn çevresine pýrlantalar konularak sorguç yuvasý olarak iþleme kazandýrýlmýþ.
Geçenlerde basýnda sahte olduðu dedikodusu ortaya atýlmýþtý. Uzmanlar tarafýndan yapýlan inceleme ile gerçek olduðu ortaya kondu. Þimdi ise çok büyük bir ilgi görüyor.
O kadar çok bakmýþ olacaðýz ki, bir görevli, bizi uyararak ilerlememizi istiyor. Dünyanýn bu en þahane elmasýný geride býrakarak yürüyoruz. Diðer güzellikleri seyretmeye devam ediyoruz.
Osmanlý padiþahlarýnýn, þehzadelerinin ve cariyelerinin yaþam biçimlerini öðreniyoruz. Kullandýklarý eþyalarý, süsleri, silahlarý görüyoruz. Kýsaca yakýn geçmiþimizle ilgili müthiþ bilgiler elde ediyoruz.
Dikkatimizi çeken bir bölüm de Kutsal Emanetler bölümü oluyor. Burasý da en çok ziyaretçi alan bölüm. Burada Hz Muhammed'in kýlýçlarý, yayý, Kýpt Kavmi hükümdarýna yazdýðý mektup, Ayak izi, sakal-ý þerifi, Uhud Savaþýnda kýrýlan diþinin korunduðu mahfaza, kadir topraðý sergileniyor. Köþede bir imam sürekli Kur'an okuyor.
Sarayda gezmedik oda býrakmýyoruz. Hepsini de bu köþede anlatamayacaðýmýz için, Ýstanbul'a ayaðý düþenlerin mutlaka buralarý gezmesini salýk veriyoruz.
Saraydan çýkýnca Yerebatan Sarnýcýný gezmek istiyoruz. Ama o kadar çok yorulduk ki artýk ayaklarýmýz bizi bir yere götürmüyor. Bu nedenle burayý bir baþka sefere býrakýyoruz.
Asya yakasýnda kaldýðýmýz için son vapuru ve son treni kaçýrmak istemiyoruz. Bu nedenle biraz dinlenip yola koyuluyoruz.
Ýstanbul rüyalarýmýzý süslüyor. Ýstanbul akýllarýmýzdan bir türlü gitmiyor. Ah Ýstanbul, Ah Aziz Ýstanbul! Ne büyüksün sen.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn türkiye kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
6. Türkoloji Buluþmasý
bir Güneþin Yeniden Doðduðu Yer: Samsun
Ara Çayhaneler
Ýki VIzdan, Bir Bizden
Bir Uzungöl Hatýrasý
Çay ve Þenlikler Diyarý Rize
dýþarýda Deli Dalgalar: Sinop
Maçka Yollarý Artýk Taþlý Deðil
Trabzon’da Bir Gün
Cennet ve Cehennem

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
"Gün Olur Asra Bedel" Üzerine Bir Ýnceleme
Yozcularýn Kökeni ve Çangaza Köyü
Bir Þiir Emekçisi: Ýhsan Tevfik Kýrca
yaþar Kemal’in Ölüm Yýldönümü Münasebetiyle
Çeþitli Yönleriyle Prof. Dr. Erhan Arýklý
Öykü Tiyatro ve Sanat Üzerine
"48 Saat" Üzerine
Çakýrcalý Efe Üzerine
Benim Gözümden "Tutunamayanlar"
Âþýk Osman Akçay Ýle Tanýþtýk

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yüreðimde Ýhtilal Var [Þiir]
Hayat Seni Çözemedim [Þiir]
Helallik Ýstiyorum [Þiir]
Yörük Kýzý [Þiir]
Nasihat 2 [Þiir]
Seninle Olayým [Þiir]
Geliyoruz [Þiir]
Nasihat [Þiir]
Aþk Var mý? [Þiir]
Minik Bir Þaire Rastladým [Þiir]


Hakan Yozcu kimdir?

1964 doðumluyum. Kuzey Kýbrýs'ta yaþýyorum. 1988 Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatý Bölümünden mezun oldum. 20 yýl çeþitli okullarda edebiyat öðretmenliði yaptým. Uzun yýllar Yenivolkan ve Güneþ Gazetelerinde köþe yazarlýðý yaptým. Þu an Habearkýbrýslý ve Güncelmersin Gazetelerinde yazýyorum. Birçok internet gazete ve sitelerinde yazýlarým yayýnlanýyor. Þiir, öykü ve tiyatro oyunlarý yazýyorum. Bu alanlarda çeþitli ödüllerim var. Kendime ait basýlmýþ "Güzel Bir Dünya" ve "Mesela Baþka" isimli iki adet öykü kitabým var. 7 tane tiyatro oyunum var. 6 yýl Kýbrýs Türk Devlet Tiyatrolarý Genel Müdürlüðü görevinde bulundum. Halen Baþbakan Yardýmcýlýðý Ekonomi, Turizm, Kültür Ve Spor Bakanlýðý'na baðlý Müþavirim.

Etkilendiði Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.