Yaşamdan korkmayın çocuklar. İyi, doğru bir şey yaptınız mı yaşam öyle güzel ki. - Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Herkes mecnun'un Leyla için çöllere düştüğünü sanıyordu ne aptalca bir düşünceydi! Mecnun kendini arıyordu ve tek kaygısı kendini bulamama kaygısıydı. Nitekim mecnun Leyla'nın gözlerindeydi. Çölde kum vardı, kum fırtınası vardı, sıcak vardı; Leyla'nın gözleri yoktu. Tüm sıkıntısı boşunaydı, arayışları adım atışları boşunaydı. Mecnun Leyla'nın gözlerindeydi. Leyla'nın gözleri yağmurdu, buluttu, esenlikti. Mecnun ruhu Leyla'nın gözlerindeydi. Ruhu çıkmış vücudu çöldeydi. Mecnun olması gereken yerde değildi. Mecnun'u deli eden buydu. Leyla'nın bakışlarından çok uzaktaydı. Kendine de çok ıraktı.. Mecnun'un şavkı Leyla'nın gözlerine vurunca durgun bir göle dönüşüyordu. Duruluyordu mecnun. Leyla'nın bakışı olmayınca hayatı susuz, kupkuru oluyordu. Mecnun aslında çölde değildi. Mecnun aslında Leyla'nın bakışlarındaki sevdadan uzaktı. Ey Allah'ım bir umutsun, yoksa kül olurum Harran büyüklüğünde. Ey Allah'ım bir Mecnun'um eğer görmesen beni. Senden ıraksam her şey uzak bana. Keşke sana aşığım seni seviyorum diyebilseydim, bu kadar basit olabilseydi. Söyle dalga rüzgara, çimen fırtınaya, toprak sele bir şey diyebiliyor mu? Beni savuransın, boynumu bükensin, içimden bir şeyler koparansın. Tek sözcüğe ' aşka' sığar mı bunca yaşananlar? Allah'ım gücümün yetmediği yerdesin. Sen bul beni. İnsanlara diyeceğim şudur: " Saz olsam hiç kimse çalamaz beni. ayarsızım. Hiçbir havaya uymam. Ne uzun hava ne Aydın ne İzmir havasına uyarım. İşte o yüzden hiçbir yerli değilim. Bırakıldığım yerde garibanım; ama yine de garipsemiyorum bulunduğum yeri. Tek garibime giden şey; neden bu kadar bencilsiniz, körsünüz, anlayışsızsınız? Neden sevmiyorsunuz kendinizi? Neden bu kadar uçuksunuz? Neden inmeyi denemiyorsunuz? Ben ayarsız bir sazım. Hiçbir türkü tınısı uymaz bana; ama sizin gibi de uçuk kaçık değilim. Seviyorum kendimi; bencil, kör, yalancı, kurnaz değilim. Kendi türkümü söylerim. Gözümle, duruşumla... Siz sözsünüz; kırılan camın sesinde, yağsız bir kapı gıcır tısında, bir motor gürültüsünde. Ruhunuzun sükuneti bulmaması o yüzden. Kulaklarımın sizi terk edişi ondan. Sizin söz oluşunuz benim suskun oluşum ondan ve benden hesap soruşunuz çok garip. Öyleyse ben sizinle ilgili bir hesap yapayım: Ondan sonra on bir gelir. Gelmiyor on bir. Siz gelseniz ne çıkar. Matematiksel hata, mantıksal hatadan çıkar. Sizler çıkın hayatımdan. Bakın en güzel çıkarma işlemi bu. Zekice işlem bu. Aptallık bende kalsın. Çıkın hayatımdan; dahi olun. Ama Allah'ım sen çıkma hayatımdan. Aptal balıklar gibi kalırım sonra dünya deryasında. Hiçbir damla da söndüremez yangınlarımı o zaman.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © osman demircan, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |