..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür -Atatürk
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Toplum > Ahmet Zeytinci




23 Haziran 2019
Çırak Kalfa Usta Üçlü Sacayağı  
Ahmet Zeytinci
İş hayatının olmazsa olmazlaŕındandır, çıraklık, kalfalık ve ustalık... İllaki bir çok meslek erbabı usta olmadan önce, mutlaka çıraklık geçirmiş, sonra kalfa olmuş, daha sonrada usta olmuş ya bir dükkan açmış kendine ya da yine bir meslek erbabının yanında ustalık yaparak rızkını kazanmıştır...


:HCH:

İş hayatının olmazsa olmazlaŕındandır, çıraklık, kalfalık ve ustalık... İllaki bir çok meslek erbabı usta olmadan önce, mutlaka çıraklık geçirmiş, sonra kalfa olmuş, daha sonrada usta olmuş ya bir dükkan açmış kendine ya da yine bir meslek erbabının yanında ustalık yaparak rızkını kazanmıştır...

Zanaat dediğimiz, genellikle fazlaca el emeği gerektiren işlerde daha önce bir deneyiminiz yoksa yirmili otuzlu yaşlarda başlayıp da bir şeyler öğrenemezsiniz... Doksanlı yıllarda ülkemizde sadece ilköğretim zorunlu, orta ve lise eğitimi zorunlu değildi... Babalar annelerde çocukları ilkokulu bitirdiği zaman alır götürür, bir ustanın yanına ’’Eti senin kemiği benim.’’ diye verirlerdi, teşbihte hata olmaz. Çocukta orada kabiliyetli ise eğer kısa zamanda kalfa olur sonrada ustalaşırdı... Zorunlu eğitim sekiz yıla çıkınca, haliyle herkes çocuğunu okutma derdine düştü... Daha sonra bu zorunlu eğitim on iki yıla da çıkınca iyice çırak ve kalfa sıkıntısı baş gösterdi, küçük ve orta sınıf işletmelerde...

Çırak, kalfa ve usta adeta ticaret hayatının üçlü sacayağıdır. Bizler belli bir yaşa geldik mesleğimizde hamdolsun. Bizden sonra ne çırak yetişiyor memlekette ne de kalfa ve usta. Bu mesleklerde önlem alınmazsa yok olup gidecek ki çok vahim bir durum ülke ekonomisi için. Yapılacak en önemli ve elzem şey her mesleğin meslek lisesini yeterli sayıya ve seviyelere getirmektir. Benim mesleğim ayakkabıcılık, isterim ki ikamet ettiğim başkentte bir iki tane ayakkabıcılık ile ilgili meslek lisesi olsun. Araba tamirciliği ile ilgili meslek lisesi olsun, mobilyacılıkla ilgili meslek lisesi olsun. terzilik ile ilgili meslek liseleri olsun. Bu geleneksel meslekler de yok olmasın. İnsanlar evlerine helal lokma götürsün...

Meslek liseleri hakikaten bir büyüğümüzün dediği gibi ’’Memleket Meselesi.’’ Her çocuk düz lise de okuyacak diye bir kural yok. Bazı çocuklar okumayı sevmiyor, ama el becerisi kuvvetli... İşte Meslek Liseleri bu çocukları altın bilezik, yani meslek sahibi yapacak. İçlerinden de çok iyi ustalar çıkacaktır mutlaka inanıyorum ki...

Bu çocuklar el becerileri kuvvetli olduğu için haftanın en az üç dört günü işletmelerde çalışıp parada kazanacaklar, harçlıklarını çıkartacaklar ve işe sarılırlarsa iyi kalfa iyi ustalar olarak toplumun karşısına çıkacaklar... Ders olarak da okulda bir iki gün, teori ve genel dersleri alacaklar yine de...

Acilen bir şeyler yapmak, meslek liselerini, her branşta çoğaltma gayretine gitmek lazım, yoksa ortada küçük esnaf diye bir topluluk kalmayacak. Küçük esnaf toplumun çimentosudur. O evine ekmek götürürse toplum huzur ve refah bulur. Ben de bir küçük esnaf sayılırım. Küçük esnaf orta ölçekli firmaların, orta ölçekli firmalarda, büyük fabrikaların verimli çalışmasına olanak sağlar... Çatır çatır vergi veriyoruz, yanımızda çalışan işçilerin sigortalarını eksiksiz ödüyoruz. Kendi Bağ Kur primlerimizi ödedik, ödüyoruz. Çalıştığımız firmalara fatura kestiriyoruz, kendimiz fatura kesiyoruz velhasılı topluma bayağı faydalarımız var. Kimse bizleri gözardı etmesin. Umuyorum ki yakın zamanda çırak kalfa ve devamında usta olacak insanların yetişmesi için gerekli adımlar atılır devletimiz tarafından. Mesleklerde sürer gider, insanların helal kazançları ile birlikte...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın toplum kümesinde bulunan diğer yazıları...
Gaziler Günü Kutlu Olsun
Bir Türk Neden Emniyet Kemeri Takmaz
Keçilerimi Tutacak Birilerini Bulabilir miyim
Bıktık Artık
Sizi de Ne Doktorlar Ne Mühendisler İstedi mi
Yuvayı Dişi Kuş Yapar Hangi Kuş Yıkar
Asfalt Ağlatma Yarışması
Artvin'e Ne Büyük Gurur Siz de Görmeden Ölmeyin
Bazı Şeyleri Okuyarak Bazı Şeyleri de Yaşayarak Öğrenirsin
Kan Kan ile Yıkanmaz

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Alman Emeklileri - Türk Emeklileri
Maraş Dondurmacıları ile Baş Etmenin İncelikleri
Bir Bardak Suda Fırtına Kopartmanın İncelikleri
Dilinizi Eşek Arısı Sokabilir mi
Karıştırma Tekniklerinin İncelenmesi İrdelenmesi Parçapinçik Yapılması
Erken Boş Alma Sorunları
Vergi Yüzsüzlerini Açıklıyorum
Küresel Isırma
Nimet İle Şaka Olmaz
Ön Yargılarımızı Biraz Ortaya veya Arkaya Alabilseydik

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Papatyaya [Şiir]
Babam Eve Her Döndüğünde [Şiir]
O Zamanda Bir Leştiniz [Şiir]
Bağışlayın Bizi [Şiir]
İlahi Adalet Bu Mutlak Gerçekleşecek [Şiir]
Gökyüzü [Şiir]
Hiç Tanımadığım Çocuklar [Şiir]
Bu Kadar mı [Şiir]
Melek Halamın Evi [Şiir]
Bak Bakalım Arkadaş [Şiir]


Ahmet Zeytinci kimdir?

1961 Ankara'da başlayıp devam eden bir hayat. İlk ortaokul, lise ve iki yıllık bir üniversite deneyimi, ticaret hayatı Ankara'da iki tane aslan gibi evlat biri dişi biri erkek aslan olmak üzere hayat mutlu bir şekilde akıp gidiyor. Biraz şiir, biraz öykü ve denemelerin sıcaklığında. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Erich Fromm


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.