Ben bir kuşum; uçtum yuvadan... Artık ben nerede, eve dönme isteği nerede?.. -Leyla ve Mecnun, Fuzuli |
|
||||||||||
|
Üs sel devinmelerle başlayan başlangıcı hayal etmek pek olası değil. Ama başlangıca ait ipuçlarımız var. Örneğin dört kuvvetin farklı Planck zamanlarda ortaya çıkan etki ve bileşimleriyle dalga parçacık süreçler de yeni bileşim özelliği kazanıyorlardı. Mantık bileşen özellikleri kopararak yapılan bir anlama çalışması olmakla, her aşamayla kopan özellik bağlar nedenle aslında anlaşılmayı zorlaştırır. Birbirinde kopan sürecin mantıksal özellik algısı şöyleydi. Suya atılan taşın suda dalgalar oluşması gibi. Dalga her yöne genleşmeydi. Bir parçacık titreşimi, birçok bileşen parçacık titreşimleri eklenmesiyle her yöne genleşen dalga hareketiydi. Dalga hareketi iç içe geçer. Dalga hareketi birbirine eklenir. Eklenen dalga hareketi birbirini büyüten salınımlardı. İç içe geçişen dalga hareketi aynı zamanda birbiriyle çarpışmakla birbirini sönümlenir. Bir bileşim parçacıklardan ve bileşen parçacıkların kuantum boşluklarından oluşur. Bir boyut Lineer (çizgisel-doğrusal) hareketli salınımla kendi üzerinde bir yöne salınım ve titreşimlerdi. Yan yana bileşen kesikli bir tek lineer durum, parça noktalar bileşimini veren ayırt boyunca ileri geri olan bir tek türlü ayırt özelliği taşır. Bileşim; noktasal boyutlu parçacıklar titreşimli bileşimleriyle, bileşimin alanı ileri geri devinmeye izin veren çizgisel bir boyutlu, ayırt (boy) eylemine dönüşüyordu. İkinci durumda (zamanda) tekil durumla çizgi sel ayırtla bileşimler, çizgi uzamlarının yan yana olan uç bileşimler şekli ile de bileşimin ikinci bir ayırtı olan bileşimin enini ortaya koyarlar. Kenarlardaki her iki yatay ayırt açılımlı gerilimler bir yüzeyi ve bir yüzey alanı gerilimlerini ortaya koyuyordu. Tek yönlü, tek boyutlu, yan yana gelen ipliksilerin; başlangıç uçlarının başlangıç uçlarıyla yan yana gelen baş ve son uçların bir fiziği vardı. Bu fizik ikinci boyutu açan, yan yana gelişin bileşmeydi. ipliksi bir “boy” olan boyutun yanına ikinci bir ayırt olan ve adına “en” denen boyut oluşmuştu. Kesikli (Planck ölçeği ile sınırlı) ayırt olan boy, uzamıyla yan yana gelen ipliksiler tek boyutlu ipliksi var oluşu yan yana gelen ipliksilerden kaynaklı iki boyut; bileşen ortamı yüzey alan gerilimine çevirmişti. İpliksi boyutun tersi durumla yan yana gelen çizgi sel ayırt bileşim olan gerilim, zar yüzeyle titreşimdi. Bileşimin zar yüzey hareketi, yüzey üzerinde en boy yönünde her yöne yüzey atımı yapan nabız ve dalga hareketi olan girişime alan, “zar yüzeyli alan” devinmesiydi. Bir yön içinde İleriye geriye doğru yapılan ok hareketi titreşimler şimdi girişen iki boyutlu bileşimin, dairesel, sinüsoidal dalga hareketiydiler. Gerek bir merkezden çevreye açılan dairesel dalga hareketi; gerek salınım ekseninin sağına soluna salınan testere dişi, kare, dikdörtgen, üçgen türü sinüsoidal dalgalar iki boyutlu belirebilmeye de uygun olan dalga şekilleriydi. Dalga hareketi hem bir boyutlu ekseninin sağına soluna doğru testere dişi türünden dalga, salınımdı. Hem yüzey alanda dairesel olarak tüm yüzey boyunca dalgalanmayı oluşan salınımdı. Girişim; iç içe geçmeydi. Girişim hem birbirine sönümlenir. Frenler Hem birbirini büyüten bir dinamiktiler. Var oluş bu tür birçok salınım ve frekans dalgalanmanın ürünüdür. Bir Planck anı, üs sel durumlu belirsizle belirme olmakla 10 üssü 43 tane sıfır değerli zıddıyla eylemdi. Kuantum eylem; 10 üssü 43 değerli süredurumla sınırlı iken anı aşarak makro dünya koşullarına uygun yeni tür üs sel durumlarla kendisini, zamana açıyordu. Açılan bu zaman içinde makro dünyadaki kimi çoğu kuantum üs sel durumlar sınırlanırken; kuantum salınım içinde hiç olmayan yeni tür atom boyutlu, moleküler boyutlu, toplum boyutlu örneğin üreten bileşik süreçler oluşuyordu. Kuantum bir noktanın her yöne ortam salınması veren bileşimi zar yüzeyle, zar yüzeyi oluşan bileşik bir boyutlu ipliksi kuantlarla olasıydı. Bileşim; ileri geri olan çizgi boyutlu titreşimle, bir boyutun sağına soluna açılım veren iki boyutlu dalga hareketiydi. Bileşim özellikli yeni salınım bir boyuta zar tipi yüzey alanı ekler. Zar yüzeyli alan, içten dışa, dıştan içe doğru dairesel açılımlar veren dalga hareketlerine olanaklı olur. Eksenin bir tarafı ne kadar salınımsa eksenin diğer tarafı da o kadar salınımla bakışımdı. Eksenin bir tarafında ne kadar sayıda yüzey salınımı varsa eksenin diğer tarafında da o kadar yüzey salınımı vardı. Eksenin bir tarafındaki salınım tepesi diğer taraftaki çukura denk geliyordu. İki boyutlu gerilimlerin yüzeyi olan alan bileşen salınım ekseni çevresinde birbirine bakışımdı (simetriydi). İleri geri ya da git gel olan salınım ekseni bileşim özelliği yansımayla sağa sola olan titreşim yapması alanı geriyordu. Ya da sağa sola olan titreşimler, bir boyutlu ekseni ve zar yüzeyi geriyordu. Bu nedenle düzlem alan veya zar alan, iki boyutla gerilimleydi. Titreşim tekrarları kendisini kopyalayıp kendisini tekrar etmekle; iki boyut içinde ileri geri, sağa sola açılmalarla kendisini çoğaltıyordu. Kendisini açıyordu. Bir boyutun ileri geri hareketine eklenen, ikinci boyutun sağa-sola genleşen salınım ve dairesel dalda hareketiydi. Yatay düzlem hareketi bir genleşme hareketiydi. Bir düzlem; bir zar hareketiydi. Alan bir boyuta eklenen ileri geri titreşmesi ile sağa sola kaçan salınma hareketi genleşmesinden doğuyordu.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |