Hemen ayağınıza giyersiniz deyin bakalım, doğrudur ama çok başka başka işlere de yarar çoraplar. Bazen başımıza, başınıza çorap örerler, sıkıntıya düşersiniz o zaman. Gençliğinizde basket oynamaya filan heveslenip de, o hevesinizde benim gibi boy fukaralığından, kursağınızda bir yerlerde kaldıysa, o çorapları basket niyetine bir yerlere atabilirsiniz...

Yırtık çorapların içine başka yırtık çorapları doldurup ufak toplar yapıp, eğer ki modern oyuncaklara verecek fazla paranıza yoksa, küçük çocuklarınızı ya da torunlarınızı oynatabilirsiniz...

Hastanelerde parasızlıktan ya da ekonomik krizden dolayı narkoz kalmamışsa ayakları ve çorapları çok fazla kokan adamların çoraplarını alıp, ameliyata girecek hastalara koklatıp, ameliyatlarını yaparsınız... Yok canım, o kadarda değil, dediniz, deyin, ben de espri olsun diye, şakacıktan yazdım zaten bunları, yüzünüze biraz tebessüm ekmek için şu mübarek günlerde...

Bir de kadın çorapları var ki onlarda banka ya da kuyumcu gibi dükkan soymaya kalkanların çok fazla işine yarasa da başta, artık bilim onu da çözmüş durumda, bir şekilde o bayan çorabının arkasında ki yüzünde kim olduğunu kriminal inceleme ile buluyorlar...

Rahmetli babaannemi de çorap konusu açılmışken anmadan geçemem. Eskimiş kadın çoraplarından çok güzel paspas benzeri şeyler yapardı... ’’Bir kişinin kendi çoraplarını çekmesi bir yana, başkasının çoraplarını çekmesi yeterince zordur.’’ demiş ünlü Amerikalı yazar Stephen King... Ünlü Ruh Bilimci Erich Fromm’da ’’Gerçek aşk bir çift çorap gibidir: iki tane olmalı ve eşleşmeleri gerekiyor.’’ demiş...

Milletler, ayrıca insanlar birbirinin başına çorap örmeye çalışırken, o çoraplarda işte bana böyle ilham vererek yazılar yazdırır. Ne diyelim yaşasın çorap kardeşliği ya da kendi çoraplarımızı kaybedersek, sağ olsun kardeşlerin çorapları...