Dünya hiçbir padişaha kalmadı, sana da kalmayacaktır. -Nizamî |
|
||||||||||
|
Kur’an-ı Kerim, müminlere sürekli Allah’ı zikretmeyi, O’nun ayetlerini tefekkür etmeyi ve yalnızca Allah’a yönelmeyi emreder: > “Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki:) ‘Rabbimiz, Sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek Yücesin, bizi ateşin azabından koru.’” (Âl-i İmrân Suresi, 191) Bu ayette, müminlerin Allah’a nasıl yönelmeleri gerektiği açıkça belirtilmektedir. Ancak, tasavvuf ekollerinde ortaya çıkan bazı uygulamaların, Kur’an'da yer alan ilkelere uygun olup olmadığı tartışmalıdır. Bu uygulamalardan biri de rabıtadır. Tasavvuf ehline göre rabıta, müridin, şeyhini sürekli zihninde hayal etmesi, ona bağlanarak manevi terbiye alması anlamına gelir. Bu bağlamda, Şeyh Fethullah Verkânisî’nin şu tanımı dikkat çekicidir: > “Rabıta, üstadının sırf işareti veya onun rızasını bilmekle, cezbe ve tam bir muhabbet yoluyla, nefsinin şehevatını terk etmesi mümkün olacağı derecede, müridin kalbini üstadına bağlaması demektir.” Ancak bu uygulama, Kur’an’da ne bir ayette ne de hadislerde bir dayanak bulmaktadır. Hatta tasavvufun temelini atan tarikat kurucularının bile rabıtayı dile getirmemesi dikkat çekicidir. Peki, bu kavramın kaynağı nedir? Tarihsel verilere göre rabıta, Hindistan kökenli bir uygulamadır. Şeyh Hâlid-i Bağdâdî’nin, Hindistan’da aldığı eğitimle bu ritüeli Nakşibendi tarikatına taşıdığı anlaşılmaktadır. Hinduizm’deki meditasyon (yoga) uygulamaları, bir gurunun rehberliğinde manevi aydınlanmaya ulaşmayı hedefler. Guru, müridin hayalinde canlandırılır ve manevi ışığı ile müride yol gösterir. Bu anlayışın rabıtaya dönüşmesi, İslam’ın tevhid anlayışına açıkça aykırıdır. Mümin, kalbini yalnızca Allah’a bağlar ve her türlü aracıdan uzak durur. Çünkü Kur’an, Allah’tan başka dost ve yardımcı aramayı şirk olarak nitelendirir: > “Allah, iman edenlerin velisidir ki, onları karanlıklardan nura çıkarır. Kâfirlerin velisi ise tağuttur; onları nurdan karanlıklara çıkarır. İşte onlar cehennemliklerdir ve orada ebedî kalacaklardır.” (Bakara Suresi, 257) Allah, kullarına huzuru ve nuru doğrudan verir. Şeyh veya mürşid aracılığıyla bir feyz akışı Kur’anî bir kavram değildir. Rabıta, kalbi bir şeyhe bağlamayı içerdiği için şirktir. Kur’an’da Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamayacağını kesin bir şekilde belirtmiştir: > “Şüphesiz, Allah, kendisine şirk koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışında kalanları ise, dilediğini bağışlar. Kim Allah'a şirk koşarsa, büyük bir sapıklıkla sapmış olur.” (Nisâ Suresi, 116) Rabıtada, şeyhin manevi bir vasıta olarak görülmesi, Allah ile kul arasına aracı koymak anlamına gelir ki bu durum, İslam’ın tevhid ilkesiyle çelişir. Mümin, Allah’a yakınlaşmak için yalnızca O’nun ayetlerini tefekkür eder ve ibadet eder. Kur’an’da Allah’ın zatına yönelmek dışında bir yöntem belirtilmez: > “Gerçekten, Allah, kendisine şirk koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışında kalanları ise, dilediğini bağışlar. Kim Allah'a şirk koşarsa, doğrusu büyük bir günahla iftira etmiş olur.” (Nisâ Suresi, 48) Tasavvuf öğretisindeki rabıta uygulaması, İslam’ın tevhid ilkesine aykırı bir ritüel olarak dikkat çeker. Mümin, Allah’a ulaşmak için başka bir varlığı aracı yapmaz. Ayetlerin rehberliğinde, kalbimizi yalnızca Allah’a bağlayarak kurtuluşa ermek mümkündür. Mümin, karanlıklardan nura çıkmayı yalnızca Allah’tan diler ve bilir ki: > “Allah’ın nuru, müminlerin kalplerini aydınlatır.”
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Muhammed Rıdvan Kaya , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |