Dilerim, tüm yaşamınız boyunca yaşarsınız. -Swift |
|
||||||||||
|
Okuduğunuz bu satırları gözlerinizle takip etmek, ellerinizle kitabın sayfalarını çevirmek, oturduğunuz yerde ayaklarınızla yere basmak hatta yapay zekayla sohbet etmek için dahi kaslarınıza ihtiyaç duyarsınız. İnsan vücudundaki kaslar, vücut ağırlığının yaklaşık %45’ini oluşturur. Kasların en temel özelliği kasılabilme yetenekleridir ve bu özellik sayesinde vücudumuzdaki her türlü hareket gerçekleşir. Kas dokusu, boyları 0.5 ile 14 cm arasında değişen ve çapları yaklaşık 0.1 mm olan kas liflerinden oluşur. Bu lifler bir araya gelerek kasın yapısını oluşturur. Kasılma ve gevşeme mekanizmaları sayesinde su içer, araba kullanır, yürür ve konuşabiliriz. Allah’ın rahmeti sayesinde bu düzen kusursuz bir şekilde işler. Kur’an-ı Kerim’de bu muhteşem yaratılışa şöyle dikkat çekilir: "Gökleri ve yeri yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca 'OL' der, o da hemen oluverir." (Bakara Suresi, 117) Kaslar, insan vücudunda kontrol edilebilen (istemli) ve kontrol edilemeyen (istemsiz) olarak iki gruba ayrılır. Kontrol Edilebilen Kaslar (İstemli Kaslar): Bu kasların çalışması bilinçli düşünce ile gerçekleşir. Örneğin, merdiven çıkmak için beyninizin kaslara emir vermesi gerekir. İstemli kaslar genellikle iskelet sistemi ile bağlantılıdır ve hızlı bir şekilde kasılıp gevşerler. Kontrol Edilemeyen Kaslar (İstemsiz Kaslar): Bu kaslar, insanın iradesinden bağımsız olarak çalışır. Kalbinizin atması, midenizin sindirimi gerçekleştirmesi ya da bağırsaklarınızın hareketi bu kaslar sayesinde olur. Allah’ın rahmetiyle özel bir sistem (otonom sinir sistemi) bu kasları kontrol eder. Eğer bu görev insanın kendi iradesine verilmiş olsaydı, sürekli bu işle uğraşmak zorunda kalırdık ve başka hiçbir işi başaramazdık. Allah bu düzeni insana şöyle hatırlatır: "Şüphesiz, biz insanı en güzel biçimde yarattık." (Tin Suresi, 4) Kasların vücutta dağılımı da oldukça zekice düzenlenmiştir. Örneğin, parmaklarımızı hareket ettiren kaslar parmaklarımızda değil, kollarımızda bulunur. Bu sayede parmaklarımız incelik gerektiren işleri kolaylıkla yapabilir. Elimizi öne eğdiğimizde bilekteki kaslar devreye girerek dengeyi sağlar. Tüm bu işlemler neredeyse aynı anda gerçekleşir ve insanın hiçbir bilinçli çabasına ihtiyaç duymaz. Bu düzenle ilgili Allah’ın büyüklüğünü anlamak için bir başka ayet: "O'nun ilmi dışında bir yaprak dahi düşmez." (En'am Suresi, 59) Bir parmağımızı hareket ettirmek istediğimizde, beynimizden gelen minik elektrik akımları omurilik aracılığıyla kaslara iletilir. Bu akımlar, kas hücrelerinin kasılmasını sağlar ve parmağımız istediğimiz şekilde hareket eder. Aynı anda beyin, gözlerden ve parmaktan gelen sinyallerle hareketin doğru gerçekleşip gerçekleşmediğini kontrol eder. Eğer bir engel varsa, yeni komutlar göndererek durumu düzeltir. Allah’ın insan vücudundaki bu kusursuz düzeni şu ayetle açıklanabilir: "Allah her şeyi yaratandır. O, her şeye vekildir." (Zümer Suresi, 62) İstemsiz çalışan kaslar, insan yaşamının devamı için hayati bir öneme sahiptir. Kalp kası, mide ve bağırsakların duvarları gibi düz kaslar, yorulmadan ve sürekli çalışarak vücudun temel fonksiyonlarını yerine getirir. Eğer bu görevler insanın kontrolüne bırakılmış olsaydı, insan bu işlemleri gerçekleştiremediği için yaşamını sürdüremezdi. Allah’ın bu konudaki rahmeti Kur’an’da şöyle ifade edilir: "De ki: 'Sizi yaratan, size kulaklar, gözler ve kalpler veren O'dur. Ne az şükrediyorsunuz!'" (Mülk Suresi, 23) Kasların çalışmasından sinir sistemine, organların uyumundan vücudun dengesine kadar her şey Allah’ın dilemesiyle gerçekleşir. İnsan, bu düzeni idrak ederek Allah’a olan şükrünü artırmalı ve O’nun büyüklüğünü takdir etmelidir. Çünkü Allah, insanı en güzel surette yaratmış ve ona kendi varlığını anlaması için sayısız delil sunmuştur. "Biz her şeyi bir ölçüye göre yarattık." (Kamer Suresi, 49) Vücudumuzdaki bu düzen, Allah’ın rahmetinin ve ilminin büyüklüğünün sadece bir örneğidir. Rabbimiz, dileseydi bu kusursuz düzeni yaratmayabilirdi. Ancak, insanı en güzel şekilde yaratarak ona büyük bir nimet sunmuştur. Bu nimetlerin farkında olarak, Allah’a her an şükretmek, insanın en önemli vazifelerinden biridir.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Muhammed Rıdvan Kaya , 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |