Eğer bir kelebeği sevebiliyorsak, tırtıllara da değer vermemiz gerekir. -Antonie de Saint-Exupery |
|
||||||||||
|
İnsanın duyuları, dış dünyayı algılayarak beynimize bilgi iletilmesini sağlar. Duyu organlarındaki alıcılar, çevremizdeki değişiklikleri, özellikle de fiziksel uyaranları algılar ve bu bilgiyi elektriksel sinyallere dönüştürerek beyine iletirler. Örneğin, gözdeki alıcılar ışığı algılar, kulaktaki alıcılar sesleri, derideki alıcılar ise dokunma, sıcaklık, ağrı gibi uyaranları algılar. Beyin, bu sinyalleri alarak çevremizdeki nesneleri ve durumları yorumlar. Kur’an-ı Kerim’de, insanın yaradılışındaki hikmetlere vurgu yapan pek çok ayet bulunmaktadır. Bunlardan birisi, insanın yaratılışıyla ilgili derin bir anlam taşır. Allah, insanı en güzel şekilde yaratmış ve ona duyularını vererek dünya ile olan bağlantısını kurmasına olanak sağlamıştır. Bu bağlamda, Allah’ın yaratma kudretini şu şekilde ifade ettiği ayeti hatırlayabiliriz: "Andolsun, biz insanı en güzel bir biçimde yarattık." (Tin Suresi, 95:4) Bu ayet, insanın yaratılışındaki mükemmelliği ve özel tasarımı yansıtır. İnsan vücudunun, duyularla dış dünyayı algılayacak şekilde donatılması, bu yaratılışın olağanüstü bir örneğidir. Beyin, kendisine ulaşan elektriksel sinyalleri yorumlayarak çevremizdeki nesnelerin özelliklerini anlamamızı sağlar. Bir arkadaşımızın yüzünü görmesek bile, arkasından tanıyabiliriz. Binlerce koku ve renk tonunu ayırt edebiliriz. Bu, beynin yüksek düzeyde işlevsel bir organ olduğunun bir kanıtıdır. Örneğin, bir duman dedektörü yükselen ısı ve dumana tepki verirken, insan beyni, dumanı algıladığında çok daha fazla işlem yapabilir; pencereyi açabilir, yangın söndürücü kullanabilir veya itfaiye çağırabilir. Kur’an’da, insanın her şeyden haberdar olmasının, Allah’ın kudretiyle mümkün olduğu vurgulanmaktadır: "Allah, sizin gizlediğinizi de açığa vurduğunuzu da bilir." (Al-Mucadele Suresi, 58:11) Bu ayet, Allah’ın her şeyi kuşatan bilgisiyle insanın algılamalarını ve verdiği tepkileri de kapsar. İnsan bedeni, Allah’ın yarattığı bu bilinçli algılama sistemleri sayesinde çevresini sürekli olarak analiz edebilir. Dokunma hissi, insanın çevresindeki nesnelerle etkileşimde bulunmasına olanak tanır. Parmak uçlarımızda bulunan yoğun sinir alıcıları, dokunma, basınç, sıcaklık gibi değişikliklere çok hızlı tepki verirler. Dokunma alıcıları, vücuda temas eden nesnelerin özelliklerini hızla algılar. Deri yüzeyindeki sinir uçları, uyarılara tepki verirken sabit uyarılara hızla adapte olur. Örneğin, giydiğimiz kıyafetlerin ağırlığını veya sertliğini ilk dokunuşta hissederiz, ancak bu hissiyat kısa süre sonra kaybolur. Beyin, sürekli olarak sabit bir uyarıya tepki vermek yerine yalnızca değişikliklere odaklanır. Bu da İslam’ın bedenin tasarımıyla ilgili bakış açısını destekler. Allah, insanın fiziksel algılarındaki bu incelikle, insanın yaşamını kolaylaştıracak bir sistem tasarlamıştır. Kur’an’da Allah’ın her şeydeki hikmetine ve kudretine işaret eden ayetler mevcuttur. Şöyle buyurulmaktadır: "O, her şeyin yaratıcısıdır. Her iş ona döndürülür." (Ali- Imran Suresi, 3:191) Ağrı ve acı hissi, vücutta bir zarar olduğunda devreye girer ve kişiyi bu zarar konusunda uyarır. Sinir hücrelerimiz, acı ve ağrıyı algılarak beyne iletir. Acı hissi, vücudun bir sorununun işareti olarak kritik bir rol oynar. Örneğin bir cam parçasına bastığımızda hissedilen ağrı, vücudun o bölgesinde bir zarar olduğunu gösterir. İslam’daki sabır ve şükür anlayışı da, acıyı ve zorluğu kabul etme noktasında insanın imanını güçlendirebilir. Kur’an’da sabırla ilgili pek çok ayet bulunmaktadır. Ağrı, acı ve zorluklar insanın sabır göstererek olgunlaşmasına vesile olabilir: "Ey inananlar! Sabır ve salatla yardım isteyin. Muhakkak ki Allah sabredenlerle beraberdir." (Al-Bakara Suresi, 2:153) Ağrı ve acının, Allah’ın takdir ettiği bir sınav olduğu düşünülerek, kişi bu durumları sabırla karşılayabilir ve imanını güçlendirebilir. Teknoloji, insan bedeninin duyusal algılarının taklit edilmeye çalışıldığı bir alandır. Özellikle yapay zeka, insan beyninin işleyişine benzer bir şekilde tasarlanmış algoritmalarla çalışır. Ancak yapay zeka, insan beyninin sahip olduğu derin yorumlama ve değerlendirme kapasitesine sahip değildir. İnsan beyni, yalnızca duyusal bilgileri almakla kalmaz, aynı zamanda bu bilgileri değerlendirerek çok yönlü tepki verir. Kur’an’da Allah’ın her şeyin en iyi şekilde yarattığına dair birçok örnek bulunmaktadır. Teknolojinin, insan beyninin yarattığı bu kompleks yapıyı taklit etme çabası, yaratılışın ne kadar mükemmel olduğunun bir göstergesidir. "Allah, her şeyi hikmetle yaratmıştır." (An-Nur Suresi, 24:45) İnsanın duyusal algılama sistemleri, son derece karmaşık ve hikmetli bir yapıya sahiptir. Beyin, duyularımızdan gelen bilgileri yorumlayarak çevremizdeki dünyayı anlamamıza olanak sağlar. İnsan vücudunun bu olağanüstü tasarımı, Allah’ın kudretiyle meydana gelmiştir ve her bir detayında büyük bir hikmet barındırmaktadır. Hem fiziksel hem de manevi anlamda insanın yaratılışı, Allah’ın sonsuz rahmetinin bir örneği olarak karşımıza çıkar.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Muhammed Rıdvan Kaya , 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |