..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bazen evrende yalnız olduğumuzu düşünürüm, bazen de olmadığmızı. Her iki durumda da bu düşünce beni afallatır. -Arthur C. Clarke
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Anılar > İnci Fügen Yılmaz




15 Ekim 2001
Anılara Uçmak  
İnci Fügen Yılmaz
Tesadüflere inanmadığımı söylerim hep. Tesadüfen tanıştığım her insanın, rastgele yaşadığım her olayın bana farklı ufuklar açmak için karşıma çıktığını düşünür, bir nehire benzettiğim yaşamımı, her rastlantı ayrı bir denize taşır diye inanırım.


:CHIJ:
Tesadüflere inanmadığımı söylerim hep. Tesadüfen tanıştığım her insanın, rastgele yaşadığım her olayın bana farklı ufuklar açmak için karşıma çıktığını düşünür, bir nehire benzettiğim yaşamımı, her rastlantı ayrı bir denize taşır diye inanırım.

Geçenlerde tanıştığım 80 yaşında bir delikanlı beni nostaljik bir denize götürdü. Adı Tahir Baykal. Delikanlı diyorum çünkü o da ruhuyla bedeni arasında fark olanlardan. Onu ilk gördüğümde kulağında kulaklıklar hardrock müzik yapan bir grubu dinliyor ve ayağıyla tempo tutuyordu.. Uzun uzun sohbet ettik müzik üzerine. Aslında bir jazz tutkunu. Blues, flamenco ve hard rock dinlermiş ama favorisi jazz müziği.

80 yaşındaki bu müzik tutkunu delikanlı bana bir kaset hediye etti. 40 sene once doldurmuş bu kaseti. İçinde türkçe pop parçaları var. Ama parçaları okuyanlar yabancı. Türkiyeyi ziyaret eden o zamanın ünlü şarkıcıları, günün sevilen melodilerini türkçe söylemişler. Tükçeleri son derece sevimli. Hani yabancılar Türkçeyi nasıl konuşur, kelimeleri nasıl değiştirir işte öyle söylemişler.

Şimdi kaseti koydum müzik setime bir taraftan dinleyip bir taraftan yazıyorum. Sesler ve melodiler beni uçuruyor. Yani anlayacağınız nostalji yaşıyorum. Kolumdaki saat gece 23.00 ü gösteriyor. Yani bugünü bitirip yeni bir güne, yeni umutlara ve yeni olaylara gebe bir günü sonlandırmaya az kaldı. Bir saat sonra bu zaman dilimi de anıların arasına karışıp gidecek. Zaten yaşam dediğimiz şey de anı bırakmak, sağa sola anılar saçmak değil mi.?

Peki ne oluyor bu anılar.? Fazla önemi olmayanlar unutulup gidiyor. Bazı anılar, her hatırladığımızda bizi geçmişin keyifli dakikalarına götürürken, bazıları canımızı acıtıyor.

Kaç yaşında olursanız olun, geçmişte bıraktığınız pek çok anınız var. Kiminin çok, kiminin az. Tahir Baykal’ın verdiği kaset bana nostaljinin hayatımızdaki önemini hatırlattı.

Kim olursanız olun geçmişe saçtığınız anılarınız vardır. Birgün biryerlerde aklınıza geliveren, gelip de kah gülümsemenize yol açan, kah burnunuzu sızlatan anılarınız vardır. Anneanneler, dedeler, çocukluk anıları, gençlik anıları, askerlik anıları, seyahat anıları neler neler…

Duyduğunuz bir melodi alır sizi ilk aşkınıza götürür. Bir gün biryerlerde bir koku duyarsınız; ninenizin pişirdiği börekler gelir aklınıza. Hele hele eski bir arkadaşınıza rastlayıverin, hemen geçmiş günlere döner, yaptığınız yaramazlıkları, okuldan nasıl kaçtığınızı, bahçelerden çaldığınınz meyvaları, kantin sohbetlerini hatırlar, bir anda geçmişte yaşarsınız o birkaç dakikalık sohbette.

Geçmişte yaşanmış anıları hatırlamakla, sürekli geçmişte yaşamak arasında fark vardır. Bu hoş değil. Sürekli geçmişte yaşamak… Bir yerde okumuştum buna, albümlerde yaşamak deniyormuş. Çok da doğru… Bu günden mutlu olmayanları sığındığı bir limandır bazen geçmiş anılar.

Ben geçmişin güzel anılarına gitmeyi, yüzümde gülümseme, ağzımda tat bırakan anılara gitmeyi seviyorum.

Anılar deyince, artık görmediğimiz, yollarımızın bir şekilde ayrıldığı dostlar arkadaşlar gelir aklıma. Yaşamın bir diliminde; bu, okul çağı olabilir, bir gençlik kampı,bir yaz tatili veya ailemizin görev dolayısıyla bulunduğu şehirde sımsıkı sımsıcak arkadaşlar ediniriz. Yaşamda iz bırakacak anılar yaşarız birlikte. Sonra yollar ayrılır, Okul biter, Askerlik biter veya o şehir terkedilir. İstemeye istemeye ayrılır yollar. Şansınız varsa birgün biryerde karşılaşır çok mutlu olursunuz. Ya da bir daha hiç görmediğiniz ama hep taşıdığınız bir sevgi olarak kalır yüreğinizde. Artık görüşemeseniz de değerlidir eski dostlar. Unutulmaz..

Bizi anılara taşıyan çok önemli bir şey de kokulardır. Bir çiçek kokusu alır sizi taaa çocukluğunuza, çocukken oynadığınız bahçelere, çocukluk arkadaşlarınıza, ya da artık hayatta olmayan büyüklerinizin anılarına götürür. Bir kokuyla, hayatta olmayanları da olup da göremediklerinizi de özlersiniz.

Kokular, sesler veya bir anlık bir görüntü alır beni yıllar öncesine götürür. Anneannem gelir gözümün önüne. Seccadesinde namaz kılarken sırtına atlayıp, onunla yatıp kaltığımı, bu yüzden hiç kızmadığını, şefkatini, banyodan sonra saçlarımı tarayışını anımsarım. Lavanta kokulu havluların, bembeyaz çarşafları serinliği vurur yüzüme…

Birgün yolda giderken bir parfüm kokusu duyarsınız. Bu koku hoop alır sizi bugün artık görmediğiniz eski bir aşkın kollarına atar. Gözleriniz açık rüya görür gibi, sanki bir film seyreder gibi geçer gözlerinizin önünden tüm anılar. Kaçamak buluşmalar, ilk öpücük, kahkalalarla gülüşmeler, birlikte gidilen sinemalar, pastahaneler…

Çok önemlidir kokular, renkler, sesler. Hiç beklemediğiniz bir anda alır sizi eski bayramlara, kalabalık ramazan sofralarına, çocukken yastığınızın altına koyduğunuz rugan ayakkabılarınıza götürür. . Kokular renkler ve sesler sizi artık görmediğiniz eski arkadaşlarınıza, hayatta olmayan yakınlarınıza uçuruverir. Evet. Uçarsınız, Ayaklarınız yerde, gözleriniz açık, bedeniniz burada herkesin gözü önündeyken, ruhunuz eski günlere eski anılara uçuverir. Engel olamazsınız.

Burnuma ne zaman sosis kokusu gelse, okul yıllarıma dönerim. Sosisli sandviçin tadı bile gelir ağzıma. Okul arkadaşlarımın bazılarının isimleri bile yoktur aklımda ama yüzleri hiç silinmez gözlerimden. Sınav heyecanları, spor salonundaki çekişmelerimiz, okulu kırmalar,Okul çıkışı, formanın boyunu kısaltmalar… Kantin mis gibi sosisli sandviç kokar. Kulaklarımda şen kahkahalar, Burnumda sandviç kokusu, gözlerimin önünde anılar…

Bir kaset alıp beni nerelere götürdü.

İ.Fügen Yılmaz
Mayıs 2001












Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın anılar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Mutlulukla İlintili Şeyler
Vapurlar Benim İçin Geçiyor...
Niyetin Ciddiyse Evet De...
Şiirler, Şairler, Ben...

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Hergele Meydanı
İki Sevgili
İyiliğim Kötülüğüme Denk Mi?
Kendimi Oldukça Güzel Buluyorum
Yalnızlık
Hayallerinizin Resmini Çizin...
Öğrencinin Kulağı Kapalı Olamaz
Renkler Ruhumda Böyle Yansır
Ah Başım, Vah Boğazım...
Bir Şehri Tanımak Bir İnsanı Tanımak Gibidir...

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Masal [Şiir]
Dört Erkek Bir Böcek [Öykü]
Hayalde Aşk [Öykü]
İlk Kitabım Tüm Kitapçılarda [Öykü]
Babadan Oğula Atatürk Sevdası [Öykü]


İnci Fügen Yılmaz kimdir?

Araştırarak, gözlemleyerek ve deneyimleyerek yaşadıklarımı, düşünce duygu ve anılarımı yazıp biriktirmeyi seviyorum. Birike birike bir gün taşacakları günü hayal ediyorum. Umarım olur.

Etkilendiği Yazarlar:
Türk edebiyatından etkileniyorum.


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © İnci Fügen Yılmaz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.