..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Kurguyla gerçek arasındaki ayrım, kurgunun mantıklı olmak zorunda olması. -Tom Clancy
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Dönemler > M.NİHAT MALKOÇ




29 Ocak 2005
Karlar Altında Nev - Baharım Ben!..  
M.NİHAT MALKOÇ
Doğum,yaşam ve ölüm!...Kısa da olsa,uzun da olsa herkesin hayatının hulâsası bu değil midir?İnsan soyundan bâki kalan olmuş mudur bu fani âlemde?Hani bin yıl yaşayan ceddimiz?Bir yıl da olsa, bin yıl da olsa sayılı gün değil mi!..Gelir geçer;dünya bir h


:BHDG:
Doğum,yaşam ve ölüm!...Kısa da olsa,uzun da olsa herkesin hayatının hulâsası bu değil midir?İnsan soyundan bâki kalan olmuş mudur bu fani âlemde?Hani bin yıl yaşayan ceddimiz?Bir yıl da olsa, bin yıl da olsa sayılı gün değil mi!..Gelir geçer;dünya bir han, konan göçer.
     Halkımızın gören gözü, işiten kulağı,söyleyen dili olan Veysel, dünyayı ne veciz bir ifadeyle dile getirmiştir: “İki kapılı bir handa gidiyorum gündüz gece!...”
     Öyle değil mi? Birinci kapı doğumla beraber açılıyor.Yediden yetmişe herkesin yüzünden gülücükler dağılıyor etrafa.. Muştular saçılıyor arzdan arşa!...Sonra…Bildiğiniz gibi çilelere gebe bir ömür!...Öyleki tuzaklarla dolu…Sırr-ı imtihan!..Aklınızın alamayacağı kadar zor…Çetin olduğu kadar da üstün mükâfatlarla bezenmiş.Öyle zor bir yolculuk ki!...Bir büyük maraton…Geri dönüşü olmayan bir yol;yol değil,sanki dört bir yanı dikenli tellerle çevrilmiş bir ölüm kalım dehlizi.Tepemizden akan ter ayak uçlarımızdan toprağa süzülür.
     Susamışsınız kana kana!…Karşınızda bir çift oluk…Üstad’ın deyimiyle birinden nur akar ,ötekinden kir!..Nur suretinde kir ,kir suretinde nur…Nefsimize nur görünen hakikatte kir;kir görünense bir o kadar nur!..Basiret gerek nuru kirden,kiri nurdan ayırmak için!...İman nuruyla cilalanmış bir basiret…Perde arkasındakini gören göz!..
     Göz vardır görünmeyen âlemleri yakınlaştıran…Göz vardır bir karış önünü göremeyen…Ya hakikati gören bir göz,ya elinden tutup sahil-i selâmete götüren bir kılavuz…Üçüncüsü mü!...Ne olabilir ki!...Bu kurtlar sofrasında elbette felâket,hem de büyük harflerle yazılı,altı çizili bir FELÂKET!...Sonuç mu? Sonuç bir afet!...
     Bunca mücadele nereye kadar ve niçin?...Yoksa neticesi baştan belli bir yarışın içerisinde miyiz?Olmaz tabi,olmaz…Bu düpedüz eşyanın tabiatına aykırı mânâsız bir eylem olur.Abesle iştigal!...Dedim ya insanın aklını çeliyor onca sorular.Sağnak sağnak gelen, hakikatte cevabı içinde gizli bu suallere makûl ve mantıklı cevaplar vermek ancak nur çeşmesinden içilecek bir katre ab-ı hayatla mümkün.
     Yanılıp da nurlu oluktan değil de kirli oluktan içtiyseniz ardı arkası gelmez soruların…Yağlı bir kement olup boynunuza dolanırlar bir gün.Hükmederler benliğinize tepeden tırnağa kadar…Siz, siz olmaktan çıkarsınız farkında olmadan.Şüpheler kalın bir zincir olup boylu boyunca sarar sarmalar mukaddesatınızı;kurtulamazsınız isteseniz de.Vücudunuzun kimyası bozulur bir anda.
     Seneler geçer ardı sıra .Her geçen dakika ziyan hanesine yazılır sizin için.Akıllı insan odur ki büyük mizan terazisi kurulmadan evvel kendi terazisini kurup ölçer günahla sevabını.Neticeyi mantık süzgeçinden geçirip yeni bir yol haritası çizer ahir ömrüne dair!...
     Ölmeden evvel nefsini öldürendir yiğit!...Kapitalizmin insanoğlunun kanını bir sülük gibi emdiği, nefse hizmetin kutsandığı bu asık suratlı çağda böyle bir hedef doğrultusunda menzile varmak hiç de kolay değildir.Çünkü düşman bir değil bin!...Uzakta değil, içimizde.Kapıdan kovsanız bacadan giriyor.Hem küstah,hem pervasız!
     Sen böyle koşturup oyalanıp dururken zaman duracak değil ya!..Oda akıp gidiyor bir nehir misali!…Nereye ? Dönüşü olmayan yere!..
     Şakaklarına yağan kar bir büyük fırtınadan haber veriyor.Basiret sahibi gözler verilen mesajı alıyor tabiki.Ağır bir kışın arafesinde olduğunu tahmin etmekte zorlanmıyor.Fırtına öncesi sessizlik çaresizliğın haykırışı oluyor adeta.O esnada mazide kalan koca bir ömür, bir film şeridi, gibi geçiyor gözünün önünden…Dudaklarından gayri ihtiyari olarak Yahya Kemal’in şu dörtlüğü dökülüyor:
     “Bu defa farkına vardım ki ihtiyarlamışım,
      Hayatı bir camın ardında gösteren tılsım
      Bozulmuş anlıyorum,çıktığım seyahatte
      Cihan ve ben değiliz artık eski hâlette.”
     Hakikatler bir güneş misali karşımızda parıldayıp dile geliyor.Bahane ve mazeretler de sırtını dönüyor bize.Kalabalıklar içinde yapayalnız kalmak buna denir herhalde. Nefis yine de çıkış yolu arar kendisi için!...Abdülhak Hamid’in avunduğu gibi,başındaki akları hayra yorar ve söyle seslenir içinden: “Karlar altında nev-baharım ben!” .
     Sonunda ağır bir kışın altında yalnız ve çaresiz olduğunun farkına varır ama son pişmanlık fayda vermez.Geçen günler geri gelmez.

e-mektup: mnihatmalkoc@hotmail.com




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın dönemler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Trabzon Belediye Başkanları
Trabzon Fetih Tarihi
Geçmişte Trabzon
Kuruluşunun 40. Yılında Kubbealtı Mektebi
O Acı Günler!..

Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Arif Nihat Asya'nın Doğumunun 100. Yılı
Okul ve Hapishane
Gevheri'nin Hayatı ve Şiirleri
Vatan Sevgisi İmandandır
Yusuf Has Hacip'in Şâirlere Bakışı
Trabzonlu Edebiyat Tarihçisi Nihat Sami Banarlı
Yapraklar Dökülür Kasımlarda!..
Veremle Savaş
Bir On Kasım Sabahı
Memleket Havası ve Köprübaşı Tv Sitesi

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Senin Olan Sana Gelir (Manzum Reçeteler - 1) [Şiir]
Sen Kurtuldun, Bizler Öldük [Şiir]
Ümmetin Yetimleri [Şiir]
Kıyameti Bekle Bir Gün! [Şiir]
…... Gecenin Kanat Sesleri…... [Şiir]
Derbeder [Şiir]
Sen Hep On Beş Yaşındasın! [Şiir]
Berceste Mısralar - 310 [Şiir]
Zihnimiz İşgal Altında [Şiir]
Kıyameti Bekle Bir Gün! [Şiir]


M.NİHAT MALKOÇ kimdir?

NİHAT MALKOÇ’UN BİYOGRAFİSİ Beş çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak 1970 senesinin 1 Haziran’ında Trabzon’un Köprübaşı ilçesine bağlı Gündoğan Köyü’nde hayata “Merhaba” dedi. İlkokulu komşu köy olan Güneşli Köyü’nde okudu. Orta ve lise öğrenimini Köprübaşı Lisesi’nde tamamladı. En büyük emeli iyi bir hukukçu olmaktı. Lise son sınıfta girdiği üniversite imtihanında KTÜ/Fatih Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümü’nü kazandı. Dersaneye gitme imkânı ve zaman kaybına tahammülü olmadığı için kazandığı fakülteyle yetindi. 1992 yılında okulu bitirdi. İlk göz ağrısı olarak nitelediği Gümüşhane’de beş yıla yakın öğretmenlik yaptı. Her geçen gün öğretmenliği daha çok sevdi. Artık öğretmenliği bir tutku olarak görüyor. Vatan borcunu İstanbul’da Kara Kuvvetleri Lisan Okulu’nda Yedek Subay Öğretmen olarak onurla yerine getirdi. Bu peygamber ocağında yüzlerce yabancı subaya güzel Türkçe’mizi öğretti. Ankara’da girdiği sınavı kazanarak Akçaabat Anadolu İmam-Hatip Lisesi’ne Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak atandı. Burada iki yıl görev yaptı. Daha sonra girdiği yazılı ve sözlü imtihanı kazanarak Türkî Cumhuriyetlerden Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’a,üç yıl görev yapmak üzere, öğretmen olarak gönderildi. Burada Mahdumkulu Türkmen Devlet Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde ve İlâhiyat Lisesi’nde Türk Dili öğretmeni olarak çalıştı. Yine Aşkabat’ta Türkçe Öğretim Merkezi’nde(TÖMER) bir yıl boyunca değişik milletlerden kişilere Türkçe’yi sevdirerek öğretti. Şu anda Akçaabat’a bağlı Derecik İlköğretim Okulu’nda görev yapmaktadır. Bugüne kadar,en büyüğünden en küçüğüne kadar onlarca dergi ve gazetede fikrî,edebî,felsefî ve kültürel konularda yüzlerce yazı ve şiir yazdı. Bu yayın organlarından Türk Edebiyatı,Türk Dili,Bizim Çocuk,Çınar,Bizim Azerbaycan,Anadolunun Sesi,Üniversitelinin Sesi,Türkiye,Bizim Okul,Şenliğin Sesi,İnsanlığa Çağrı,Yeni Sesleniş,Gençliğin Sesi gibi dergilerde;Türksesi,Demokrat Gümüşhane,Kuşakkaya,Ortadoğu,Yeni Mesaj,Hergün,Candaş,Edebiyat,Bolu Üçtepe,Akçaabat Yeni Haber,Karadeniz Olay,Hizmet gibi gazetelerde yıllardan beri deneme,makale,fıkra ve şiirler yazmaktadır. “Bizim Okul” isimli kültür,sanat ve edebiyat dergisinin Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yaptı. Kültürel organizasyonların çoğunda aktif olarak görev aldı. Sevgi,Dostluk ve Kardeşlik konulu şiir yarışmasında birincilik,Trabzon Belediyesi’nin düzenlediği Çevre ile ilgili yarışmada birincilik,yine aynı belediyenin düzenlediği “İki binli Yıllara Doğru Trabzon” konulu makale yarışmasında mansiyon,Akçaabat Belediyesi’nin değişik zamanlarda organize ettiği şiir yarışmalarında birincilik,ikincilik,üçüncülük ödülleri kazandı. Karadeniz Yazarlar Birliği kurucularındandır. Halen bu birliğin üyesidir. Bunların yanında elinin altındaki öğrencilere rehberlik ederek ve bizzat örnek olarak,onların da pek çok kültürel yarışmada ödüller almasına zemin hazırlamıştır. İkisi kız,biri erkek olmak üzere üç çocuk babasıdır.

Etkilendiği Yazarlar:
Necip Fazıl Kısakürek,Mehmet Akif Ersoy,Yahya Kemal Beyatlı


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.