Ölümden sonra yeni birşeylerin olduğu konusunda umutluyum. -Platon |
|
||||||||||
|
İçim içime sığmaz oldu; bir kere kaçırdığınızı yakaladığınız oldu mu hayatta?Benim olmadı ama ümit ediyorum tekrar avuçlarıma konmasını, avuçlarıma olmasa da yakınlarıma bir yerlere. Uzun zamandır hissedilmeyen duyguların bir süre sonra artık istenilmediğini düşünüyorum, istenmeyip canını verebilecek kadar arzu edilebileceğine de tabii… Umuttur ademoğlunu besleyen bence.Sürekli umut edebilme umudu belki de!Mutlu olabilmenin şartı koşulmuş sanki duygular hükümdarlığında umut etmek.Umut etmeden ulaştığı bir hedef var mıdır Leyla’ların ve Mecnun’ların.Mecnun ömrünce Leyla’yı bulabilme umuduyla yaşamış, Ferhat ise dağları delip Şirin’ine kavuşacağı günün umuduyla… Sadece sevda mıdır insanı umut etmeye sevk eden, Sadece son bakışlar, solan güller belki de ; belki de güdülen kinler unutturdu insanoğluna umut etmeyi, unutulan birçok şey var hayatta: sizin ve benim; en son ne zaman söylediniz sevdiğinizi, ama laf olsun diye değil gerçekten isteyerek, hissederek ve düşleyerek, en son ne zaman bir hediye aldınız doğum günü haricinde sadece siz mutlu olduğunuz için değil onu mutlu etmek için ya da en son ne zaman yaşadınız bir tek ikiniz bir sahilden gün batışını?.. Bir kuş uçtu dün elimden ve ben sadece seyretmekle yetindim havalanışını. Belki de görmek istedim uçuşundaki endamı, heybeti, güzelliği… Gördüğüm rüyalar var o günün geleceği günle ilgili, kavgalarım var, sevdalarım, ucundan değdiğim küçük hayatlarım var ve hayallerim, esiri olduğum tek mal varlığım…Hayallerimde gördüklerimi yaşayabilme umuduyla var olduğumu hissediyorum çoğu zaman, hayal edip bir gün gerçekleşebilme ihtimali olduğunu düşünmek yetiyor bana. Çoğumuzun hayalleri var, ama kaçımız ulaşabiliyor onlara, kaçımız gerçekleştiğini görebiliyor şu ahretlik ömründe.Bir amca vardı, biz çocukken hikayeler anlatırdı, derdi ki: “Hayaller insanın aynasıdır, ne düşlersen onu yansıtırsın; bir gangster, dünyanın en büyüğü olmayı ister ve herkesi öldürür, bir bekçi, polis olmayı ister gece gündüz aman vermeden suçluları kovalar.Aslında ikisi de umut etmektedir; birisi suç işler, birisi onu yakalar; birisi haram yer, diğeri helal… Baktığınızda ikisi de aynıdır aslında ve yüreklerindeki ışık, ister siyah ister beyaz, insan olmanın gereğini yerine getirirler…” Çoğu zaman unuturuz yaşamayı, ıslak bir kaldırımda yürümenin verdiği haz-ı ya da ay ışığının altında aşık olduğun kişinin dudaklarına ilk buseni kondurmanın verdiği heyecanını unuturuz, unuttukça özleriz, özledikçe ise daha da erteleriz.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Erkan Kelleci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |