..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Materyalist bir dünyada yaşıyoruz, ve ben de materyalist bir kızım -Madonna
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Günlük Olaylar > Mehmet Atılgan




16 Kasım 2005
Hayatın Acımasızlığı  
Mehmet Atılgan
Yaşamın analizi


:CCDH:
Hayat acımasız…

Belgeseller izliyoruz. Doğadaki canlılar, yaşamlarını sürdürebilmek için birbirlerini acımasızca yok ediyorlar. İguanalar, kaplumbağaları ve kendisinden küçük böcekleri yiyerek besleniyorlar. Kaplanlar, leoparlar, iguanalarla besleniyorlar. Aslanlar, sürü halindeki geyiklere, karacalara, bufalolara saldırıp geçimlerini sağlıyorlar; yediklerinden arta kalanlara da çakallar üşüşüyor. Bu doğanın yasası diyoruz. Çekirge sineği; küçük kuşlar çekirgeyi, atmacalar, şahinler, doğanlar da küçük kuşları yok ediyorlar. Kısacası en klasik deyimle “büyük balık, küçük balığı yutuyor”.

Ama bunlar hayvan.

Bunları örnek alarak insan da ticarette, siyasette, sosyal yaşamda aynısını uyguluyor “büyük balık, küçük balığı yutar” mantığıyla. İnsanlar, insanları; kurumlar, kurumları; devletler, devletleri yutuyor.

Oysa biz insanız. “Hayvanların yaptığını yaptığımızda onlardan ne farkımız var” diye düşünemiyoruz… Düşünemiyoruz, çünkü hayat acımasız.

Bir semtte bakkallar var. Biraz daha büyük sermayeli market o semte gidiyor, bakkalı yok ediyor. Ondan daha büyük sermayeli bir süper market açılıyor, kendisinden küçüğü yutuyor. Daha büyük hiper marketler de onları… Devasa alışveriş merkezleri kuruluyor; hepsini yutuyor.

Yutulanlar ya da yutulma tehlikesiyle karşı karşıya olanlar, can havliyle başka semtlere, kendisinden daha güçsüzlerin olduğu bölgelere kayarak, kendisinden küçükleri yutup ayakta kalmaya çalışıyor. Bir süre daha ayakta kalabiliyor ama, gün geliyor yine başka bir büyüğün oraya gelip kendisini yutmasına engel olamıyor.

Büyük bir kentte, çok uluslu alışveriş merkezleriyle rekabet edemeyen orta ölçekli bir market, bu yöntemle küçük bir kente kaydığında aynen şöyle diyor: “Biz orada yerli bir arabaydık. Oradaki Mersedeslerle baş edemedik. Şimdi küçük kente geldik; biz Mersedes olduk, buradakiler yerli araba…”

Ve hatta öyle işliyor ki çark; yerli arabaların içinde, daha kaliteli olanlar da kendilerinden daha zayıf yerli arabaları yok ederek Mersedes’in ekmeğine yağ sürüyor ve dişlilerin çalışmasını sağlıyor.

Bu, ticaretin her dalında da geçerli, yaşamın her alanında da… Hatta çoğu zaman öyle oluyor ki; kendi ayaklarınızın üzerinde duracağınız kadar bir sermayeyle ticaret yapmaya çalıştığınızda dahi, yaşamın acımasızlığı yine karşınıza çıkıyor. Büyümek ve piyasaya egemen olmaya çalışan güçler; sizin mal aldığınız yolları tıkayarak, mal temininizi engelleyerek, yeterli sermayenize karşın, gayri ahlakî taktiklerle ipinizi çekiyor.

Tıpkı doğadaki diğer canlıların, birbirlerini yok etme taktikleri gibi.

Oysa biz insanız. Nasıl olur da onlar gibi davranır, onlar gibi acımasızca diğer insanları yok edebiliriz? Ediyoruz işte. İnsanlar insanları, kurumlar kurumları, devletler devletleri aynı mantıkla yok ediyor.

Sonra çıkıp, sanki bir tiyatro oynar gibi, insanlıktan, sevgiden, barıştan, kardeşçe yaşamaktan söz ederiz.

Arkadaşlık, dostluk diyoruz: Güldürmeyin insanı.

Yurttaşlık diyoruz:Özünü hiç kavrayamadan.

Vefa diyoruz: O, sadece İstanbul’da bir semt adı.

Hatır, gönül diyoruz: Geçiniz.

Dürüstlük, dayanışma diyoruz: Gereğini yapsak bu vahşilikleri yaşar mıyız?

Yazıklar olsun… Bin kere yazıklar olsun bu acımasızlığa…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yazlık Yüreğim
Dost Değil Bu Amerika!..

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Mönüsüz Aşk [Şiir]
Beceremedim İşte [Şiir]
Ptt Ne İş Yapar? [Öykü]
Abdallar ve Kırşehir'e Üniversite [Öykü]
Kendini "Ti"ye Almak Erdemdir [Öykü]
Yaşanmış Kırşehir Esprileri [Öykü]
Bu Ne Türkü Âh!.. [Öykü]
Rakı Ucuz Olsa Da, Çoluk - Çocuğa da İçirsek!.. [Öykü]
Bu Senenin Modası Sizce Ne? [Öykü]
Zevkler ve Renkler Tartışılmaz mı? [Öykü]


Mehmet Atılgan kimdir?

20 yıldır yazıyorum. Daha çok güncel olayları, sorunları, çelişkileri makale olarak yazmaya çalışıyorum. Takıntılar, çelişkiler, aksaklıklar, aykırılıklar dikkatimi çeker. Şirin Kırşehir; Kaman ve Ceviz:; Çukurova'dan Kaman'a Dadaloğlu adlarında 3 kitabım yayınlandı.

Etkilendiği Yazarlar:
Yaşar Kemal, Gorki, Aziz Nesin, Zülfü Livaneli, Uğur Mumcu, Üstün Dökmen gibi yazarlarla; Hasan Pulur, Selahattin Duman, Deniz Som, Melih Aşık gibi gazetecileri beğeniyle okurum.


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Mehmet Atılgan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.