FİZİKSEL DÜNYA
Yaşanılan öfkeleri suya attığımızı sayalım.Berbat hissettirir.Yaşanılan eski öfkeler ve hatırlanan,istenilmeyen hatırı sayılmayan ütopyalar.
Kendini karışımın bir parçası olarak görmek istersin.Bu onların en doğal hakkı o karış ımın içinde bulunabiliyorsan.
Teğet düşün…Sınır düşün…Hudut düşün…Bunların herhangi bir yanında ya da hangi tarafın sen olduğunu düşün…Hani buna belki de yön der zırvalamak isteyenler…Onlar haklı belki de bu dediğimiz herkesin kendine misyon yüklemesidir.Aşk da yön yoktur.Ya da diğer bir tanımı aşk tek yönlü bir sokak bizler ise o sokağı çıkmaza çeviren mahluklar.Sevmek veya sevmemek,hissetmek ve hissetmemek, yaşadığını
bilmek ya da yaşıyormuş gibi yapmak.Sizler bizlerin işleme koyamadığı uzak terimlersiniz.Eski yaşanılan şeyler demişlerdi.Ne olmuş eski yaşananlara.Daha ne olsun tüketmişti ve yargılanıyordunuz .Savunmak istiyordunuz kendinizi kalan hayat için önemli diyordunuz.Kudretli olduğunuz için şanslı olmalısınız diye haykırırken hayat sizin yüzünüze bak
mak isterken.Sizse kudret dışı hareketlerle fiziksel dünyaya kafa tutuyordunuz.Karışımda her hangi bir yönde aşkı tadamamıştık.Bizler sadece duvar idik ve yıkıldık.O gün fiziksel dünya’nın tadına varıp gerçek dünyayı askıya almak istedik fakat yanlış olanın farkındaydık.Objelere ayak uyduruyormuş gibi gözüküyorduk.Gerçek dünyaya sahip çıkanlarla yaşamımızı sürdürecektik.Bugün eğer bir yerlerde bahsedilen dünya’ya sahip olmak isteyen varsa ben buradayım desin.İstenilen birkaç şey var o dünya’ya kabul olmak için Bundan sonra kaybedilecek kadar küçük şeyler yaşasak da kaybedilmeyecek kadar büyük hayaller kurmalı ve yine hayallere sarılacak derecede güçsüz kalmamalı…