..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sanatçı, toplumda uzun çalışma ve çabalardan sonra alnında ışığı ilk duyan insandır. -Atatürk
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > Orhan TURAN




15 Mart 2006
Acele Giderken, Ecele Selam…  
Orhan TURAN
Siyah boyam nerdesin? Hadi gel boyayalım şu ayakkabıyı; yürünecek yola kara çarşaflar serecektik ne çabuk unuttun. Paltom, atkım, tespih ve berem valiziiiim nerdesiniz?.. Boşaltın doldurulduğunuz her şeyi… Bu seyahat sadece sizinle bizim aramızda kalsın. 3. şahıslara mektup yollarız olmaz mı? Olmaz mı haa!


:AIFA:
Sakin hava, durgun su! Suskunum ben!
Bir hareketlenmenin sonlanması sonucu buradayım. Terliyor avuç içim. Karıncalanıyor ellerim.
Yine dağınık bu oda! Her şey bir yanda, bir sehpa, üstünde bir albüm, yanında bir valiz! Az ötesinde ben! Solgun, durgun, küskün, ama ümitli… En azından çaresiz değil.. En çoğundan var bir gidecek yeri…

Siyah boyam nerdesin? Hadi gel boyayalım şu ayakkabıyı; yürünecek yola kara çarşaflar serecektik ne çabuk unuttun. Paltom, atkım, tespih ve berem valiziiiim nerdesiniz?.. Boşaltın doldurulduğunuz her şeyi… Bu seyahat sadece sizinle bizim aramızda kalsın. 3. şahıslara mektup yollarız olmaz mı? Olmaz mı haa!

Hadi söyleyin olmaz mı?
Kalmak mı istiyorsunuz?
Bir arada bir bütün halinde öyle mi?

Pencere açık, trafik hızlı akışını sürdürüyor. Bir Pazar sabahı, insanlar kalabalık… Mutlu tebessümler yükseliyor yeryüzünden….

Oooo evet çocuk, bisikletin çok güzel, ne mutlu sana demek! Sen de gidebiliyorsun?
Hava çok sıcak, şurda şurda tam karşı yolda iki sevgili… Merhaba!... Değerinizi bilin ve sevin birbirinizi…

Güneş tepemizde olduğunda hani, asfalt buğulanır gibi olur ya; “caddenin sonu sanki tutuşur” Ama nedense her adım attığımda o buğu biraz da öteleniyor gözümün önünden… Yolculuk mu, bu bir gidiş mi, sıcak mı, yoksa tükeniş mi? Gelmenin akrebi, gitmenin yelkovanı, sormanın ince ayar çizgisindeydim de, neredeydim;

Hadi lütfen, ne olur, ben kalayım sen, git! Dar geldi bu kaldırım iri sözlerime…
Bir çıkışı da olmalı mutlaka; iki arada bir derede kalmanın…
Çıkmazların…
Bu evin dünyaya bakan gözlerinde; kırık pencerelerinde, kapılarında kimin parmak izleri var. Her gün uykuya daldığım ve sımsıkı büründüğüm örtü de kimin gölgesi sinmiş olabilir.
Akşam mı oldu?
Ne çabuk!

Ben mi gitmeliyim, sen mi? Hazırlayım mı valizimi, akşam da çöküyorken üstüne, çamaşırlarda evde, valiz de… Toplanmışlardır herhalde bir araya… Soruyorlardır beni… Şimdi ince bir serpinti vardır bakışlarında…

Yün bere ağlarsa emer, eldiven de; valiz biriktirir. Ya masadaki albüm! Ya masadaki albüm ağlarsa ne olacak? Göz yaşları akmaya başlarsa ben giderken, yada yarı yolda bakarsa arkamdan ne olacak.
Haaa söylesene.. Peki ben nasıl gideceğim!

Bu bere, bu eldiven, bu çorap, bu tespih, bu notlarım, bu da son günlük, kapatıyorum valizimi üzgünüm. Salonun ışıklarını da kapatıyorum. Kapıcı görmeden çıkmam gerekiyor bu binadan ve çıkıyorum. Manava selam vermeden geçiyorum caddeye. İlk istasyon, ilk durak, ilk kondüktör sesine gidiyor iç güdülerim. Adrenalim seviyem artıyor. Köpürüyorum. Yaz günün de kışlıklarımı alıyorum yanıma, gurbetten vuslata kaymalar soğuk olur derlerdi. Yada ne demeli bilmem, vuslattan vuslata mı? Hangisi olmalı… Hay Allah çözemedim bir türlü…

Koşuyorum koşuyorum; şurası birlikte oturduğumuz yerdi hatırlarsın sen; çok gelmiştik… Merhaba şehirli… Sana da elveda… Şurası seni ilk gördüğüm yerdi burayı da unutacağını sanmıyorum. Ele ele tutuşup köşe bucak kaçtığımız askeri bölgeler… Belki biri görür, belki biri sezer… Gözlerine bakıp ta sana sevgimi haykırdığım mekan, işte tam şurası….

Giderken aklıma getirmemem gereken şeyler bunlar biliyorum. Mesela sen unutmuşundur bile çoktan…
Biraz sürse de aklımda kalacaksın hiç yoktan,
ama ne de olsa yaşanmışlar kolay gitmiyor akıldan.
Son durak değil, son otobüs seferi hiç değil,
her saat bir araba gelecek,
her gün yeni bi tren yanaşacaktır elbet bu istasyona…
Yada şöyle bakalım ki dünya da her yüzyıl da bir insanlar kendilerini yeniliyor.
Bir dolu insan yerine bir dolu başka insan kullanıyor gezegenimizi…Bizde oldu biz de öyle olduk, koştuk, seviştik, öpüştük, sevdik birbirimizi…
Mutlu olduk, okşadık, eğlendik, tadını çıkardık akıp gidecek olan süreci

Ben seni sevdim, sen beni sevdin… Zaman geçti ayrıldık. Ben üzgün düştüm, sen galip geldin, şehrin göbeğine kına yaktın, bense insanlığın bitişine.. Ne kederli bir sondu bizimkisi, ne kakaolu ay çöreği…
Bu ara şurayı da çok sevmiştim;
seni ilk öptüğüm yerde, şu yan tarafta,
her şeyden geçme, kendinden bitme, içimde cımbızla kazıdığım,
kara toprağa kazmaladığım, gömüp de hiç bakmayacağım,
gidip de dönmeyeceğim bir leş gibi,
kalbimin en karanlık yerinde bıraktığım…
Şu ışıkların geldiği,
insanların binip indiği,
son durak kaçkını semtin ilk gözdesi…
Burayı da çok sevdim beni aldattığın şu yeri…
Senin göz bebeklerinin, kandan irin kustuğu bir öğle vaktini…
Hiç unutmadığım ve hiçbir zaman unutamayacağım bir ders aldım bu karşı cinsten;
İhanet yolculuğu getirdi,
Yolculuk içinde sen olmayan acayip bir özlemi,
Özlem bir nefret doğurdu;
Ve nefret ettim her şeyden,
Senden, hem cinslerinden
Karşı cinslerinden,
Kendimden,
Valizim,
Hadi dök içindekileri; buradayız ve gerek görmüyoruz.
Kalış bu kalıştır.
Duruş bu duruştur artık…









   



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kime Aitsin?
Tel Örgüler Arasına Gideceğimi Bilseydim, Gömmez Miydim Kendimi O Toprağa...
Bir Yolu Tanımlamak
... ve O Liman Ağlayacak!
Bir Şarkılık Mola...
Umut!..
Zaman Biraz Daha Yakın Her Şeye...
Sabır

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Aşk mı Alışkanlık mı?
Kahpe Kadın Mona Lisa…
Tarla Kuşuydu... Juliet!
Lâl...
Allah"ın Arama Motoru!
Alışamadım Bu Kente
Eylüle Teslim Bir Adam; Alpay…
Sen İçimde Kal Ey Sevdiğim!
Geçmişi Yad Edip, Şimdiye Sitem Etmektense, Şimdi İman Dileyip, Geleceği Güzelleştirmek Zamanıdır
Ayıp Yalnızlıklar...

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Özledim [Şiir]
Yanacağım [Şiir]
Öncesi Yok [Şiir]
Seni Kendime Sakladım, Hepsini Bana Sapladım. [Şiir]
Bana Her Şey Seni Hatırlatıyor! [Şiir]
Benim Adım Mabure; [Şiir]
Su ve Ateş [Şiir]
Dua… [Şiir]
Tüm Ayrılıklara Dair [Şiir]
Utandım Filistin [Şiir]


Orhan TURAN kimdir?

Yazarken çarptığım kayalar, ruhumun akışını kemirince görüntü farklılaştı. Her otuzuna geldiğinde mi, muahasebe yapma gereği duyar insan. . . Cevaplanması gereken çok soru var şimdi. . . Allah'a af dileyerek, hayata ikinci defa başlamak. . . İkinci şans da bu olsa gerek!

Etkilendiği Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Orhan TURAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.