Sevgi en azgın yüreği uysallaştırır, en uysal yüreği azdırır. -Alexis Delp |
|
||||||||||
|
Ne yaparsak üstümüzden atamadığımız aşk hikayeleri vardır.Kim olduğumuzu aslında ne istediğimizi unuturuz geçen zaman içinde. Eskiden adı kara sevda olan unutulamayan aşk öykülerinin adı artık bağımlılık,hastalıkla tanımlanıyor. Eğer hayatınızdaki insan size zarar veriyorsa.İster fiziksel ister ruhsal olsun, sizi yıpratıyor ve gittikçe bu şiddet artıyorsa.Ayrılmak istediğinizi söylüyor, bunu sıklıkla düşünüyor ama harekete geçemiyorsanız.Onunla birlikte olmak kadar ayrı olmak da zor geliyorsa; bu saydıklarımız sizde bir bağımlılık olduğunu düşündürebilir. Tıpkı alkol veya madde bağımlılığındaki gibi o insan olmadığı zaman yoksunluk belirtileri göstermeye başlıyorsanız;daha gergin,huzursuz hissediyorsanız,hayatınız ve siz boşlukta sallanırcasına ortada duruyorsa… Eyvahlar olsun ki artık aşkınız bir bağımlılığa dönüşmüştür. Geçmiş olsun... Hastalıklı aşk diye ara ara tanımladığım, hatta kendi çevremdeki düzensiz,yaralayıcı ilişkilere koyduğum hastalık tabiri artık resmi olarak literatürde.Yepyeni bir hastalığımız daha oldu. Kontrolsüz ve beklentisiz sevgiye kara sevda gibi trajik bir isim koyunca daha katlanılır ve daha saygı gören bir hale geliyor insanlar arasında. Ama modern bir şehirde, kendi ayakları üstünde durabilen,başarılı, bağımsız bireylerin, yaşamlarını bir aşk hikayesinin etrafında kurması, gittikçe de kendi çemberlerini daraltmaya başlaması artık kontrolün yitirildiğini gösteriyor. Kendi geçmişlerindeki sevme ve sevilme eksikliği,aileden gelen faktörler, zamanın daha da yalnızlığı öğrettiği insan ruhu yine bir başka insanda arıyor çareyi.O insan da tüketiyor bunu sonuna kadar.Farkına varmadan hayatta zevk aldığı her şeyin yerine o insanı koyuyor.Sanki hiç daha önce var olmamış gibi… Ne kadar ilginç geliyor böyle basit yazınca değil mi? Uzun ve zor ilişkiler bittiğinde insanlar kendini tanıyamaz bir süre.Ben nasıl dayanmışım, nasıl susmuşum, eskiden böyle biri değildim diye... Aslında bu o ilişki içerisinde yeni bir boyutta yaşamakla alakalı.Aşk öyle bir sihir hele de bağımlılığa yakınsa daha tehlikeli bir duygudur. Sizi yeniden doğurur,yönetir,biçimlendirir.Aslında hangisi gerçek sizsinizdir bilinmez. Galiba aşkın kendisi bir bağımlılık başlı başına.Ne dersiniz? Çünkü bize türlü dertler yaşatsa da,ne onunla ne de ayrı yaşayabiliyoruz.Hatta bir tanesinden yeni çıkmışken teselliyi yenisinde arıyoruz. Bağımlıyız biz bağımlı…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © jade, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |