Dengeli bir rejimde yemeğin yeri çok önemli. -Fran Lebowitz |
|
||||||||||
|
Aşklarına özeniyorum aşkım demiyorum değişsin istiyorum su ve safir ne kadar kanadıysam onlardan kaldı diye! Senin olmanı istemiyorum artık... Senin olman var ediyor korktuğum ne varsa...Bilirsin… Bütün var olmalar kendi intiharını hazırlar gülücüklerde… Olmanı istemiyorum bitmeli bütün kelimeler kendi sağırlığımda. Artık nedeni niye’ si yok renkler yitiyor anlamını, Seni ben kendimde var ederken küsüyorum ellerimin nasırlı oluşuna ne vakit dokunsam Saçlarına kanıyor avuçlarım. Kıskanıyorum sonra kentleri nasılda unuttum adlarını bir bir, Seni bunca doldururken beni nasılda boş bırakıyor. Kanıyorum kendime karanlık koğuşları ne zaman hatırlasam, Üstüme soğuk su dökülüyor saçlarıma elektrik... Sende üşümedim ve sende hiç olmadan sevilebileceğini öğrendim. Sır vermiyorum sana sırlayamıyorum bakışlarını çünkü bakışların sesimi keserken adımı söylüyorum... Adımdan bulaşıyor gözlerin bütün susuşlarımı cevapladım ve gittim say... Mağlubuz artık, yeniliyor yüzler aynada ve hayat bağışlamıyor dokunuşları! Kişiliğimin dikenli tellerine takılıyor elim bir kez tutsaydı saçlarını... Kokundan arındır beni! Gittim say kelimelerle ve her ayrılık bir merhabanın hüznünde saklı kalıyor! Kendimi terk ederken sana içimde bir çığ büyüyor sesin kadar... Her defasında bir sağanağa tutulan ve kendini hep o sağanaklarda arayan, bulan, çalan, çaldıran, elinde ve avucunda hiçbir şeyi kalmayan, kendine borçlu çıkan ömrüm. Ömrüm diyorum çıkmazların sesinde yitiyor çocukluk saydığım ne varsa. Kim bulsa onun olacak yüreğimin hüzün sarısı sesi! Kelimelerimi ödünç veriyorum bir seyyaha kimsesizim demiyorum kimliksizim diyorum, dilim yoksa adımı da söyleyemem iyi çocuklara dilim yoksa seni nasıl anlatırım uykusuzluğuma... ve bir gerekçe olarak saymıyor kimse bunu oysa ben yurdumu arıyorum, sonra yüreğim geliyor aklıma üşüyorum… sen varsın diye ve gözlerimi kapatıp yüreğim var diyorum... yurtsuz olsam da ey yolcu yüreğim var! Dilimin ucunda hep sonra diye kesiliyor sana başlayan cümlelerim... Sonra diyorum.... Susuyorum. Gereksizdir bütün sözler adının başladığı yerde! beni o başlangıcın hüznüne sar, bunca keskinleşmişken bakışlarım beni bakışlarının kimsesizliğine koy. görenler beni sen sanıyor nasılsa!! Takvime ve mevsime kar yağıyorken, Dağlara susuyorum kırgın ve sabırsız birden düşüyor dalından bir yaprak. İçim acıyor bunca sarı susmalara ki duvarları sarıya boyanmış bir kızın kocaman Gözlerinde yitiriyorum benciliklerimi kendimin dışına çıkıyorum… O odaların alnın ateşinde bitsin benim dediğim ne varsa... Oyunlara ve aldanmışlıklara küsüyorum. Geç kalkılan bir sabahsın uykulu gözlerimde yüzünü yıkıyorum, Kaybolur diye korkuyorum gördüğüm rüyam...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © onur orkun kara, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |