..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir dost nedir? Öteki ben. -Zenon
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Toplum > ENGİN ÖZTÜRK




30 Ocak 2007
Çitleri Kim Çekti  
Çitleri kim çekti

ENGİN ÖZTÜRK


Hayatımıza çitleri kim çekti veya bu çitleri kim kaldırabilir


:BADI:
Çit ;sınırları birbirinden ayırtmaya yarayan teller veya çalı benzeri engeller.Peki hangi çiti aşmak daha zor ,kafamızın içindeki çitler mi, yoksa binlerce kilometre uzunluğundaki sonunun nereye vardığını bilmediğimiz çitler mi?
Hangisinin tutsağı olduğumuzda kurtulmanın tek yolu ölümdür.Yada hiç düşündünüz mü neden çitler vardır,kimin malını kimden saklamak için ,neyi sınırlamak için .Birinin çiti diğerinin sınırıdır.Herkes kendi sınırında ,kendi hayatında ;aşmak yasak,aşmaya teşebbüs etmenin sonu ölüm bile olabilir. Kafamızdaki çitleri dışarı çıkardık birbirimize sınır yaptık.Binlerce yıldır insanlar birbirlerinden korunmak için,bu benim demek için dünyayı çitlerle sarmış durumda.Bu çitlerin en önemlisi hayatımızı sınırladığımız çitlerdir,bu çiti aşmanın bedelini insanlık canıyla ödedi tarih boyunca, ödemeye de devam ediyor.
Birilerinin hayatımıza çizdiği sınırları kaldırmak için bazen bir ömür uğraşsak nafile.Sen busun diyor ,yaşamın böyle ,böyle gelmiş böyle gitmeli diyor.Senin ne düşündüğün umurunda bile değil sen daha doğmadan atalarının üstünden yapmış değerlendirmesini.Bir gün gelip senin o sınırları kaldıracağını hiç düşünmüyor.Bugünden 1000 yıllık planını yapmış ,rahat ama hiç düşünmüyor dünyada 6 milyar insan varsa 6 milyar değişik düşünce var ,elbet bu düşündükleri bir gün birilerine ters gelecek ve o zaman kıyamet kopacak.
Dünya tarihi bu örneklerle dolu.Rosa Parks:1943 de ditroid de bindiği otobüste bir beyaza yer vermedi ve insanlık tarihinin ilk sivil itaatsizlik eylemini gerçekleştirmiş oldu bunu ırkının ayakta kalması için yaptı ve şoför tarafından otobüsten atıldı.Ülkedeki tüm zenciler 93 gün boyunca otobüse binmediler ve Martin Luther King in öncülünde haklarını alana kadar savaştılar.Bir başka örnek ise Moly doubles , kardeşi ve kuzeni ;götürüldükleri -melez çocukların (aborjinler) beyazlara hizmetçi olarak yetiştirilmek amacıyla açılan-kamptan kaçtı .1970 kilometre katederek evine geri döndü. Ama amerikada hala bu tür olayların yaşandığını biliyoruz.
Şimdi bu politika dünyayı sarmaya başladı tabi aynı eller tarafından.Amaç insanların gelişmesini ,düşünmesini ve onların belirlediği hayatın dışına çıkmasını engellemek .Bugün Ortadoğuda yaşananlar bundan ibaret ,gelişme,nükleer enrjiyle ilgilenme ,petrolü bırak biz zaten sana bir hayat biçmişiz daha doğmadan sen sadece bu çizgiler içinde yaşa,bir düşünmeye başlarsan ,temknolojinin tadını alırsan bir daha bize boyun eğmezsin o zaman biz seni nasıl yönetiriz,nasıl istediğimiz gibi yaşatır,istediğimiz gibi öldürürüz.Bu itaatsizlik bugün dünya teröristinin aklını kurcalamaya ve uykusunu kaçırmaya başladı çünkü ilk önce kendi elleriyle başa getirdikleri insanlar kendilerini karşı durdu şimdi ise düne kadar yaşadığını bile unuttukları bir adam hesaplarını bozmaya uğraşıyor nükleer denemeler ,tesisler yapıyor ve onlar ellerinden bir şey gelmeden bu geçmişte zavallı saydıkları insanın davranışlarına boyun eğiyorlar .
Dünyada başlayan sivil itaatsizlik eyleminden sonra yavaş yavaş halklarda yaşam haklarını geri almaya başlıyorlar.Ve bu birilerini fena halde rahatsız ediyor.Düne kadar sadece bizim verdiğimiz kadar kullanabilirsin diyen zihniyet bu yeniçağın çocuklarını engelleyemiyor beklide bu çocuklar onları kendi silahlarıyla vuruyor. Artık herkes internet kullanıyor,arıyor ,araştırıyor.Ama bu internet denileni de bunlar çıkartmadılar mı ?Eee hayat yavaş yavaş geri sarmaya başlıyor kapitalizm kendi sonunu yaratacak diyenlerin tezinin doğruluğunu zaman gösteriyor.Kapitalizm bir boyuta geldi ve artık yiyecek bir şey kalmadığı için kendini yiyor.Kendi sistemi kendini alt etti,eskiden insanlar bu kadar gelişmemişti,bu tür olayları o zamanlarda şiddetle kısa sürede hallediliyordu şimdi ise kelimenin tam anlamıyla Diclecin kenarında kaybolan kuzudan herkes haberdar.
Artık herkesin dünya hakkında bir düşüncesi var hem de eskisi gibi aklında sınırlamıyor insan pratiğini de hayatta gösteriyor.İnsanların aklındaki bilgiler ne yapılırsa yapılsın silinemiyor.Günden güne yeni şeyler ekleniyor ve bu durum insanları içlerindeki ve dışlarındaki sınırı zorlaya hatta parçalamaya başlıyor.İşte tam bu noktada insanlar sınırların ne kadar gereksiz olduğunu fark ediyor ve sınırı koyanları yargılıyor.Bugün barış toplumlarının bile sınırı var eğer o topluluğa üye değilsen dünya barışını istemiyorsun anlamı çıkıyor.Halbuki barışı ,birliği amaçlayan veya amaçlamış gibi görünen toplumlar bile ilk önce bizim sınırlarımıza uyacaksın diyor .Tam bir çelişki anlayacağınız sınırsızlıkta bile sınır var.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın toplum kümesinde bulunan diğer yazıları...
Toplumsallaşma
Bahar Yazısı
Nasıl Bir Dünya İstiyoruz
ve Karar...
Öncesi 62 Sonrası
Dil Dev (İ) Rimi
Uğurlar Olsun
Nobel E Doğru
Girdik Giriyoruz

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Tarih
Sıkışmak…
Neden Yazıyorum

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Hayatı Dilinin Ucunda Yaşayanlar [Öykü]
Pardon [Eleştiri]
Nasıl Bir Dünya İstiyoruz 2 [Eleştiri]
Sahte Mutluluk [İnceleme]


ENGİN ÖZTÜRK kimdir?

Adım bora atak 21 yaşındayım sekiz senedir medyanın içindeyim bir yıldır da kendime ait bir yerel gazetem var yazma serüvenim baya eski şu anda eskişehir anadolu üniversitesi işletme bölümünde okuyorum

Etkilendiği Yazarlar:
uğur mumcu deniz som erdal atabek aziz nesin


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © ENGİN ÖZTÜRK, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.