..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Çok söz hamal yüküdür." -Yunus Emre
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Ýronik > Cengiz Erdem




20 Eylül 2007
Manolya ve Katatonya  
Cengiz Erdem
Kendi içimde bir öteki yarattým. Kendi içimde yarattýðým öteki benden daha güçlü çýktý ve zamanla benliðimi ele geçirerek kendisini ötekilikten kurtardý. Þimdi ben kendi içimde yarattýðým ötekinin içinde bir ötekiyim. Kendi benliðimde azýnlýk konumuna düþtüm, kendi evimde yabancýlýk çekiyorum þimdi ben.


:BFEG:


Tahta bir sandalyede don atlet otururum. Hava çok sýcak. Nefes almakta zorlanýrým. Su da yok. Bir esinti gelmesini temenni ederim. Bir esinti gelsin, öyle bir esinti ki evrenin derinliklerinden, dünyanýn hala daha dönmekte olduðuna kani olayým. O da var odada. Oda kafamýn içinde, biz odanýn. Belli ki en az iki kiþiyiz. Terliyoruz. Bir artý bir en az üç eder diye düþünürüz. Çok üzgünüz. Bunalýyoruz. Durumumuz gün geçtikçe kötüleþiyor. Her aþk kendi sonuna doðru ilerler. Her bilinç kendi ölümünü ister. Bu düþünceleri deðiþtirmek gerek. Herkes deðiþmek için önce yok olmasý gerektiðini beller. Bir durumdan bir baþka duruma geçiþin bir þeyin yok olup bir baþka formda yeniden doðmasý olduðunu dillendirmeyi marifet beller kimi diller. Dönüþüyoruz evet, ama hangi yönde gerçekleþiyor dönüþümümüz. Gidiþ iyiye doðru mu, yoksa kötüye? Korkunun ecele faydasý kýttýr elbet ve/fakat delirmekten korkmazsam nasýl muhafaza ederim akýl saðlýðýmý bu sýcakta. Bilincim donsa keþke de son bulsa bu delirme süreci. Panik yok ama. Acele etmemeli, geleceðin neler getireceðini merak etmekten vazgeçmemeliyim. Umut dölleme denir buna. Umutsuzluðun beni ne kendime direnmekten alýkoymasýna izin vermemeliyim. Kýsa bir süre sonra üzüntümün yerini deliliðe býrakacaðý düþüncesi beni kendi anlam dünyama hapsetmekte kanaatimce. Delirmektense acý, keder, elem ve ýzdýraplarýmýn rahimlik ettiði bir anlam dünyasý içerisinde tek kiþilik saklambaçlar oynuyorum. Kendi içimde yarattýðým ötekine Manolya adýný verdim. Manolya beni terk etmeyi marifet belleyen ve her terk ediliþte çektiðim acýlarla yaþamýna anlam katan bir sevgili. Benden kaçýyor hep, saklanýyor ve sonra da onu arayýp bulmamý bulunca da peþinden koþmamý arzuluyor. Sadist bir kiþi, benim acý çekmemden zevk alýyor. Bense bunu bildiðim için hiçbir þey yapmýyorum, sadece öyle, bu odanýn içinde, bu tahta sandalyede, bu sýcakta, bu kafayla bekliyorum. Gelmiyor kimse, sevmiyor beni kimse. Ah Manolya, ne zaman çalacaksýn kapýmý, ne olur sanki gelsen gelmeden katatonya?
O ve ben. Hangimiz gerçek hangimiz sanal bilemiyorum. Kim kimi yarattý? Belki de birbirimizi doðurduk ve doðumdan hemen sonra ayrý yönlere doðru son sürat ilerlemeye baþladýk. Belki de ben diyorum bazen, ne biriyim ne de öteki. Ben belki de bu ikisinin arasýnda sýkýþýp kalmýþ bir üçüncü kiþiyim. Titreye titreye aynaya bakarým henüz delirip delirmediðimi anlamak için. Melûn melûn gözlerimin içine bakarým. Bakýþýma “ben deliyi gözünden tanýrým” düþüncesi hâkimdir. Yüz ifademde en ufak bir deðiþiklik olmaz. Çok bönleþtim son dönemde. Tepki vermekten acizim. Çevremde etki yaratamamaktan muzdaripim. Günlerdir kendimden baþkasýný görmedim. Kendimden baþkasýnýn sesini duymadým günlerdir. Kendimden baþkasýna dokunmadým, kendimden baþkasýna zarar vermedim.
Ya Manolya gelecek ya katatonya. Ah katatonya, neden sanki Manolya’nýn yokluðu senin varlýðýný kaçýnýlmaz kýlmak zorunda? Aslýnda bir yarým severken seni, öteki yarým nefret ediyor senden. Ben seni seven yarýmdan nefret ederken, senden nefret eden yanýmý seviyorum. Bu durumu tersine çevirmeliyim. Ben seni seven yarýmý severek senden nefret eden yarýmý yok etmeliyim. Ben havada öyle baþ aþaðý asýlý boþlukta salýnýyorum gece gündüz demeden kendimi seni bir hapishaneye dönen kafamýn içindeki mahkûmiyetinden kurtarmaya çalýþýyorum. Ne kadar iðrenç bir aþk biçimi bu böyle. Ben sana deðil, senin kafamdaki imgene aþýðým Manolya ve iþte senin bedensel yokluðun içimde deðil, tam aksine dýþýmda bir boþluk yaratýyor. Boþluk benim içimde deðil, ben boþluðun içindeyim; boþlukta bir o yana bir bu yana salýnýyorum sevgili Manolya. Katatonya gelecek bir gün ve ben o gün geldiðinde senin kafamdaki imgeni katledeceðim kendimi hayatýn dýþýna atmak suretiyle. Seni þeytanlara satacak, kutsal kitaplarýn satýr aralarýna hapsedilmeni saðlayacaðým. Vücudunla olsaydýn hayatýmda, zamanýmda, odamda, sonsuz bir aþkla sevecektim seni, ama yoksun ya, nefret ediyorum senden, iðreniyorum hatta.
Artýk gelmesen de olur sevgili Manolya. Gelmiþ gibi yap yeter. Gelme ama. Daha da uzaða git hatta. Siktir git kafamdan. Kafamýn içindesin, bulamýyorum seni. O kadar yakýnýmdasýn ki göremiyorum seni. Beklemek istemiyorum artýk seni; sevmek de istemiyorum, nefret etmek de istemiyorum, kendimi seninle özdeþleþtirmek de istemiyorum. Seni istemiyorum ama seni beklemekten baþka bir þey yok beni hayatta tutan. Manyaklýk bu. Bir manyak kýlýðýna girip anlam dünyamýn hâkimiyetini ele geçirdin, yetinmedin, anlam dünyamýn kodlarýyla oynadýn. Göstergeler birbirine girdi. Göstergeler, gösterenler, gösterilenler birbirlerini dölledi ve bir elin parmaklarýný geçerek akýl ve ruh saðlýmýn muhafýzlýðýný yapagelen duvarlarý aþarak içinde yüzegeldiðim denizleri taþýrdý. Þuurum demir atacak yer, benliðim sýðýnacak delik bulamýyor gayrý. Taþkýnlýk beni toplum dýþýna attý. Sayende dýþlandým Manolya. Kendimi karaya vurmuþ, þehvetin uçsuz bucaksýz sahillerinde amfibi yaratýklara yuvalýk eden bir gemi kalýntýsý þeklinde görüyorum her gece rüyamda. Ýyiyle kötü arasýnda ayrým yapmaktan aciz kýldýn beni. Benim için iyi olduðunu düþündüðüm þeylerin uzun vadede hayatýmý bir felaketler zincirine dönüþmesine yataklýk ettin. Kendi düþlerini benim düþlerimmiþ gibi gösterdin herkese. Neredeyse beni bile inandýrdýn o düþlerin benim olduðuna. Ama biliyorum, ben hiç görmedim öyle düþü. Öyle bir düþ ki ah düþüþüme hapsoluþumun resmi... Yanýyorum Manolya, katatonyadan betersin, çek canýmý çýksýn da er muradýna. Bir dalga gibi gel, ýslat beni, yerle bir et sonra, içinde boð, oradan oraya savur. Ama dur, yapma, bekle biraz daha belki bir esinti gelir evrenin derinliklerinden, beni bana, onu bana, seni sana getirir. Dün iki kiþiydim, bugün üç kiþiyim, kim bilir yarýn kaç kiþi olacaðýz bu odada. Kim bilir daha ne kadar ýsýnacak hava. Deliriyorum yokluðunda, veya öyle hissediyorum, veya öyle olmasýndan korkuyorum. Katatonyaya yem etme beni caným Manolya, mideye otururum ben, karaya oturan bir gemiyi anýmsatýrým sonra sana, kendimi üstüne kusar, seni sindirilmemiþ benliðimde boðarým. Kapým çalýnýyor Manolya. Geldiler. Ýçeriye girecekler. Beni götürecekler. Beni dýþladýlar, ben kendimi kendi içime hapsettim. Ben kendimi kendi inþa ettiðim hapishanede kaybettim. Beni toplum dýþýna attýlar, þimdi içerden birileri benimle muhatap olmak arzusuyla yanýp tutuþuyor. Bu mümkün olabilir mi ki? Manolya, yoksa sen misin bu kapýyý çalan? Sen olabilir misin? Yoksa ben rahmin kapýlarýný mý çalýyorum? Yoksa kafamýn içinde mi bu sesler? Bu odanýn dýþýnda sudan çýkmýþ balýktan farkým kalmayacak, çýkarsam eðer dýþarýya, çýktýðýmda ben ben olmayacaðým. Sinir sistemim iflas edecek, yerlerde tepinecek, kendimi oradan oraya savuracaðým. Açsam mý kapýlarýmý? Kendimi özgür kýlsam mý? Açýlýrsa, açarsam kapýyý, ya geri döneceðim rahme, ya da belki ilk ve son kez gireceðim tabutuma. Ya da belki bir sürpriz olacak ve hiç beklenmedik bir anda ve þekilde beni kendime döndürecek bir melek gelmiþ olacak Ama ya sonra her melek gibi o da kaybolursa? Ya her zaman olduðu gibi ben kendimi bulur bulmaz onu kaybedersem? Bilemiyorum. Sen en iyisi hiç çalma kapýmý. Ýtme beni. Çekme de. Ben kendim düþerim düþeceðim yere. Görmüyor musun boþluk bile yok içimde. Her yerimi kendinle doldurdun, kendini içime hapsettin, ben dýþýnda kaldým. Hasta bir aþký kattým önüme sanki kýrbaçlýyorum acýyý ölümüne ve her kýrbaçla biraz daha güç kaybediyorum çünkü “beni öldürmeyen þey beni güçlü kýlar” düþüncesine katýlmakta güçlük çekiyorum artýk. Ben eþiktelik tutsaðýyým, hep aradayým, hep dönüþüyorum, bir geçiþe hapsoldum, nereden gelip nereye gittiðimi sorma bana, anla, meçhuldür varacaðým yer de en az kaçtýðým yer kadar. Belli ki ne ev var bana bu dünyada, ne de el. Ben þimdi buradayým, sen nerdesin Manolya? Hangi zamanda kaybettim hatýrlamýyorum seni, kim bilir hangi mekânda bulacaðým yarýn sabah uyanýnca kendimi.
***
Ertesi sabah uyandýðýmda kendimi geçmiþe hapsolmuþ bulurum. Hatýralar ölümcül olabilir. Olup bitmiþ olaylarýn bugünde yarattýðý etkilerden minimal hasarla sýyrýlmak pek kolay olmayabilir. Dün olanlarý bugünün gözleriyle görmeliyim belli ki. Öyle bir görmeliyim ki dünümü bugünüm ve yarýným dünümden daha yaþanabilir, daha mutlu olsun iþte. Manolya’dan nefret etmekten vazgeçmeliyim. Manolya’yý sevmekten de vazgeçmeliyim. Manolya’ya karþý ve Manolya için en ufak bir his barýndýrmamalýyým bünyemde. Ona karþý duyarsýzlaþmalýyým. Manolya’nýn bana yaptýklarýný unutmasam da onu affedebilmeli ve defterden silmeliyim, tereddütsüz. Manolya’yý ne kara defterime, ne de kýrmýzý defterime yazacaðým. Manolya’yý beyaz üstüne beyaz çizecek, onu kendim için görünmez kýlacaðým. Onu tarihime hapsetmeyecek, böylelikle kendime karþý durmaktan ve geçmiþimi bugünüme ve yarýnýma zarar verecek þekilde okumaktan vazgeçeceðim. Kararlýyým. Manolya’nýn kendi zayýflýklarýný ve kendi hastalýklarýný dillendirerek bana karþý birer silah haline dönüþtürmüþ olmasý gerçeðini deðiþtiremeyeceðim belki, ama en azýndan onun tuzaklarýna düþmediðimi kendime kanýtlayacak, hasta ve zayýf bir kiþi olmadýðýmý göstereceðim herkese.
Manolya bana sýk sýk sorardý: “Paranoya var mý sende?” Paranoyak olan kendisiydi aslýnda. Söylerdi bana:“Senin için endiþe ediyorum. Seni terk edersem canýna kýyacaðýndan korkuyorum.” Ýntihara meyilli olan da kendisiydi. Manolya, karþýsýnda zayýf karakterler görmek ister, hep zayýf ve hasta kiþilerle iliþki kurardý. Böylelikle kendisini güçlü ve saðlýklý hisseder, iliþkide hükmeden taraf rolünü oynadýðýna inanarak aþký hasta ederdi. Ne mutlu Manolya’ya þimdi; aþkýmý öldürmeyi baþardý. Çok sevinmesin ama, zira kazanmak istediði zaferi kazanamadý; ben hayattayým hala, son derece iri ve diri, simdi ve burada.
***
Kendi içimde bir öteki yarattým. Kendi içimde yarattýðým öteki benden daha güçlü çýktý ve zamanla benliðimi ele geçirerek kendisini ötekilikten kurtardý. Þimdi ben kendi içimde yarattýðým ötekinin içinde bir ötekiyim. Kendi benliðimde azýnlýk konumuna düþtüm, kendi evimde yabancýlýk çekiyorum þimdi ben.
Bu odadayým hala. O da bu odada. Bu oda benim dýþýmda, ben bu odanýn içindeyim. Biz bu adada çok odalar yarattýk kafalarýmýzda. Sonra o odalara hapsettik kendimizi. Anahtarlarý pencerelerden dýþarýya attýk. Pencereleri kapayarak tahtalarla kapladýk. Bu sandalyede oturuyorum ben hala. Terliyorum. Manolya bir hayalet gibi geziniyor ortalýkta. Arada sýrada yanýma yaklaþýp suratýma melun melun bakýyor. Delireceðim günü iple çekiyor. Ýnadýna delirmiyorum, o üstüme geldikçe akýllanýyorum hatta. Akýl saðlýðýmýn muhafazasýný tanrýya havale ettiðimden haberi yok Manolya’nýn. Tanrýya inancý sorgulamakla geçiriyor günlerini ve gecelerini Manolya. Tanrýya inanca þiddetle karþý Manolya. Allah seni kahretsin sevgili Manolya. Allah senin gibi sevgiliyi düþmanýmýn baþýndan bile eksik etsin. Kim bilir belki de ben tanrýya olan inancýmý Manolya tanrýya karþý durduðu için pekiþtirmeye giriþtim, ne kadar da sersemim ama, o kadar ki sersemlik doðru kelime deðil adeta. Manolya’nýn inadýna yaþýyorum belki de ben. Belki de ben aslýnda hiç istemedim ne Manolya’nýn tanrýya olan inancýmý pekiþtirmesini, ne de alkolün tanrýya olan inancýmý sarsmasýný. Ama belki de ben Manolya karþýsýnda zayýf düþtüðüm için tanrýya sýðýndým. Þimdi tek dileðim tanrýdan deliliðe naklimi mümkün mertebe ertelemesi, hatta bununla da kalmayýp Manolya’yý da yanýna alarak baþýmdan çekip gitmesi. Bir gün gelecek metafiziðin bu kara sularýndan çýkaracaðým ak baþýmý ve gökyüzüne bakarak beyaz bir gecede tek bir yýldýzý arayacaðým. Öyle bir tek yýldýz ki öyle bir beyaz gecede, insan beyaz üstüne beyaz çizilmiþ, öyle çizildiði için görünmeyen sevgilisini gördüðünü hissetsin ona bakýnca. Ýçimden içime akan ve akarken beni yaran nehirlerin gün geçtikçe beni bölerek çoðalttýðýný kavrayalý çok olmadý. Çoðalýyorum. Duygu ve düþüncelerimi yoðun bir kargaþa þeklinde hayata geçiriyorum. Ama onlarý hayata geçirirken onlara belirli bir düzen empoze ediyorum. Kendi anlam dünyamda boðulmamak için yapýyorum bunu. Anlam dünyamýn hâkimiyetini elimde tutmalýyým ki baþkalarý gelip kodlarýmla oynamasýn. Çünkü baþkalarý gelip kodlarýmla oynarsa neler olacaðýný biliyorum. Manolya da biliyordu baþkalarýnýn anlam dünyalarýnýn kodlarýyla oynamanýn nelere yol açabileceðini. Ama Manolya kötü bir insandý ve bu yüzden de elinden geleni yaptý anlam dünyamý allak bullak etmek için. Bilincimin yüzeyine çýkmayý baþardým ama ben. Bunu Manolya’yý ne kara ne de kýrmýzý defterime yazarak yaptým. Manolya beni kendi içine hapsetmeye çalýþmýþtý ya, ben de buna karþý kendimi Manolya’nýn dýþýna hapsedecek þekilde yeniden yaratmaya giriþtim. Kendimi yeniden yaratmaktayým þu anda. Bunu hissediyorum, hissedebiliyorum. Hissetmekten aciz deðilim henüz. Hatta her geçen gün her þeyin her bakýmdan daha iyiye gittiðini hissedebilecek kadar ileri gittim son dönemde. O kadar ki, yaydan çýkan bir okun geriye dönüþü olmayan bir yola koyulmuþ olduðunu ve/fakat iþte bu okun aslýnda asla hedefe varamayacaðýný, zira okun hedef diye varmakta olduðu þeyin aslýnda okun hedefi olmayabileceðini ve iþte hedef dediðimiz þeyin okun önüne çýkan ilk engelin okun asýl hedefi bellenmesi sonucu oluþtuðunu kavradým. Hedefim yok benim veya tek hedefim önüme çýkan engelleri aþýp hedefsiz bir uçuþa hapsolmak, böylece özgürleþmeyi, yani hem kendimden hem de Manolya’dan kurtuluþu bir dönüþümler dizisi þeklinde yaþayarak varlýðýmý bir oluþum süreci þeklinde hayata geçirmek. Manolya’dan kurtulmakta olduðumu hissediyorum. Hedefime yaklaþmakta olduðumu hissetmekten çok uzaðým ama…
***
     Sorunun ne olduðunu bulduðumu sanýyorum. Neden sanki yaptýðým her eylemin ve düþündüðüm her düþüncenin gerçeklik kazanabilmesi için Manolya’nýn tanýklýðýna gereksinim duyuyorum? Aþk aþka aþýk olmak deðil ki. Arzulanmak arzusu arzunun alabileceði en iðrenç þekil deðil mi sanki? Trajedinin sýnýrýna dayadým sýrtýmý, ya hüngür hüngür aðlayýp kendi gözyaþlarýmda boðulacaðým, ya da iþler daha kötüye gidemeyecek hale gelirse daha iyiye gider felsefesinden hareketle karnýma sýzýlar girene dek kahkahalar atacaðým. Keder yerini deliliðe býrakýr yavaþ yavaþ ve gözyaþlarý çaktýrmadan kahkahalara dönüþür, ne ilginç.
Ben þimdi bu odada hayatýn bir kumar olduðunun bilincine varan bir kiþi, kumar oynamayý sevmeyen ama kader dediðimiz þeyin rastlantý ve zorunluluðun birleþiminden baþka bir þey olmadýðýný idrak eden ve bu yüzden de kumar oynamaktan baþka seçeneði olmadýðýna kani olmuþ bir kiþi, kumar oynamayý sevmediði halde kendini hayatý kumar oynar gibi yaþamak zorunda hissettiði için aþkta kaybeden bir kiþi, her zarla, hamleyle, her elde yenilgiye yeni yelkenler açan bir kiþi, yenilgilerini zafere dönüþtürmek için didinip duran, didindikçe kendini kendi içinde kaybeden, kendi içine gömülen, kendine yabancýlaþmýþ, kendine yabancýlaþtýðý için doðru dürüst yemek yemeyen, kendine özen göstermeyen, kendini sevmeyen bir benlik, benim olmaktan çýkmýþ bir ben iþte, benden içeri bir ben, beni dýþýna hapsetmiþ bir ben, kattým içimdeki þu kendini bilmez, yersiz yurtsuz ötekinin acýsýný önüme, kýrbaçlýyorum ölümüne ve iþte her kýrbaçla bir adým daha yaklaþýyorum ölümüme çünkü “beni öldürmeyen þey beni güçlü kýlar” düþüncesine katýlmakta güçlük çekiyorum artýk. Hayata o kadar deðer veriyor, yaþamý o kadar ciddiye alýyorum ki, kahkahalarla gülüyorum kendi halime gözünüzün önünde elaleme ibret olsun diye, baþka ne yapabilirim ki?


.Eleþtiriler & Yorumlar

:: bu nasýl ironi böyle..kim bu cengiz erdem
Gönderen: manolya yýldýz / Kocaeli/Türkiye
12 Aralýk 2007
anlattýðýn manolya benim.hem de en ince detayýna kadar ama sana göre içindeki öteki..o kadar kafam karýþtý ki bir insan beni ve yaþadýðým iliþkideki karþý tarafýn durumunu bu denli özümseyip anlatabilir mi...sen içindeki ötekini anlatmýþsýn ama ben okurken kendimi sevgilimin aðzýndan dinledim.keþke emin olabilseydim içindeki manolya mý anlattýðýn senin yarattýðýn manolya mý yoksa ben miyim.birbirimize mi benziyor iç dünyamýzdaki savaþýmýz..nedir bir anlayabilsem..neden manolya ismini seçtin bu öykünün bir hikayesi var mý?keþke paylaþsan benimle.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn Ýronik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ebediyet Edebiyatý

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Fantezi Makinesi
Ölüler Listesini Açýklýyoruz!
Recep Sezgili'nin Acý Dolu Yaþamý, Ýbret Verici Ölümü ve Sonrasýnda Geliþen Doðaüstü Hadiseler
Ýþin Ýçindeki Bit Yeniklerinin Hikmeti
Ölümlü, Pek Ölümlü

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Diyaloglar [Deneme]
Tavþan Ayetleri [Deneme]
Transparan Tavþanýn Anlam Dünyasý [Ýnceleme]


Cengiz Erdem kimdir?

Avrupa-Afrika gazetesi ve Afrika Pazar'a ilaveten Türkiye ve Ýngiltere’deki çeþitli edebiyat dergilerinde de öykü ve denemeleri yayýmlanan Cengiz Erdem’in Þubat 2007`de çýkan ilk kitabý Beni Bu Dýþarýdan Çýkarýn adýný taþýyor. Söz konusu kitap Cengiz Erdem'in 1997-2007 yýllarý arasýnda ruhen tecrübe ettiði acý, keder, elem ve ýstýraplarýn beynine yansýmasýyla zuhur eden ölüm dürtüsünü yaþam dürtüsüne çevirmek maksadýyla kaleme aldýðý öykülerden oluþuyor.

Etkilendiði Yazarlar:
Nietzsche, Beckett, Saramago, Kafka, Blanchot


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Cengiz Erdem, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.