İnsan gülümsemeyle gözyaşı arasında gidip gelen bir sarkaçtır. -Byron |
|
||||||||||
|
Işıl ışıl göz kamaştıran bir sahnenin dörtbir yanına yığılmış,meraklı gözlerle ve kıpır kıpır yüreklerle,sahneye çıkacak şarkıcıyı bekleyen sabırsız insanlar... Biraz kafa ütüleyen biraz da ürküten yoğun bir uğultu;Islıklar,alkışlar,galiz küfürler,itişip kakışanlar,yumruklaşan,tekmeleşenler,avaz avaz feryad eden görevliler,görevlilerin bütün yoğun çabalarına karşın ön taraflarda yer kapabilmek uğruna tartaklanmayı,hırpalanmayı,hatta ezilmeyi bile göze alan,şaşkın,çılgın,gözükara hayranlar... -Ve beklenen!... Bir anda,kaşla göz arasında,izdihamı önlemek için sahneye çaktırmadan sokulan kıpır kıpır,zıpır zıpır tuhaf giyimli,küpeli topsakal bir oğlan... Bıyıkları yeni yeni terlemeye başlamış bu zamane çocuğu şımarık tavırlarla sahnede görünür görünmez sahne önünde kopan bir çığlık kasırgası,bir karmaşa,bir ölümüne hücüm;Göğün her tarafından bir anda çakan yoğun şimşekleri andıran kamera ve fotoğraf makinalarının flaşları ve çekim için kıyasıya yarışan yüzlerce cep telefonları... Akabinde yeniyetme ve şımarık popçunun cıvık ve zortirik şarkılarını(!)okumaya başlamasıyla dörtbir taraftan çınlayan genç kız çığlıkları... Hem öyle çığlıklar ki Aman Tanrım!iğrenç mi iğrenç.İnsanın ruhunu burkan,içini acıtan,La Havle çektiren zıvanadan çıkmışlığın,yozlaşmanın tuz-buz olup tozlaşmanın bariz bir tezahürünü yansıtan günümüz gençliğinin boğulmaya ramak kalmış hazin çırpınışının çığlı8kları... Çığlıkların ardında daha da düşündürücü ve kahredici garip haller dövünmeler,yırtınmalar ve tıpış tıpış bayılmalar... Sahnedeki şarkıcı uğruna kendini yerden yere atıp bayılmak da ne demektir Allahaşkına?.Velev ki o şarkıcı dünyanın en iyi ve en kaliteli seslerinden biri olsun! Müzik dinlerken coşku olacaktır elbette ama herşeyde olduğu gibi müzik dinlemenin de bir adabı vardır...Üstelik bir de şöyle düşünmek lazım.Acaba o çocuk meşhur olmadan evvel yani sıradan bir insanken acaba etrafında kaç hayranı kaç genç kız vardı? Gençliğin son zamanlarda yozlaşması ve ve hazin bir kayboluş girdabına sürüklenişi,aradığı ve kurtuluş yolu gördüğü her çareden sonra yeniden aynı kısırdöngü noktasına dönüşü ve tatminsizliği Türkiye gençliğinin bariz ve acı bir gerçeğidir!O hilkat garibesi haller ve o trajikomik baygınlıklar,ne o sahndeki şarkıcının çekiciliğine,ne şöhretine,ne de uyduruk ve tabiri caizse samanalevi şarkılarınadır... O feryatlar,dövünmeler ve bayılmalar gençlerin ruhlarını saracak,ufuklarını aydınlatacak vekendilerini tatmin edecek güçte bir duygu,bir inanç ve ulvi değerlerle kısacası hakikatle yüzyüze gelmemelerindend Derken konserin bitimi,bütün koruma çabalarına rağmen genç popçunun üzerine abanan ve onu öpücük yağmuruna tutan onlarca yüzlerce genç kız! Bunları,o sahte şöhret yapılan ve gerçek şöhret olan şarkıcılara ne imrendiğim ne de kıskandığım için yazdım.Eğer ben hakikaten bir şairsem ki bu soylu ünvan bana şiir üstad ve otoritelerinin verdikleri ulvi bir payedir O ZAMAN ŞAİRLİĞİMİ DEĞİL ŞARKICILIĞA HÜKÜMDARLIĞA VE SULTALIĞA BİLE DEĞİŞMEM... Benim derdim,EN GERÇEK SANATÇILAR OLAN ŞAİRLERİN kimi etkinliklerde mesela imza günlerinde;İnsanların tuhaf bakışlarına,dudak büküşlerine,nadiren kitap alıp imzalatanların da aldıkları kitapları,aç bir kediye lokma uzatır gibi tuhaf hereketlerle,sanki şaire büyük bir lütufta bulunmuş edasıyla arzı endam etmelerine TEPKİMİ KOYMAK... Ve sonra şöyle seslenmek:Ey necip Türk Milleti, Beyefendiler,hanımefendiler,gençler!Çok değil yirmi otuz yıl öncesine kadar el üstünde tuttuğunuz,meclislerde baş köşelere oturttuğunuz,ve baştacı ettiğiniz şairleri,neden şimdi hiç önemsemiyor,okumuyor araştırmıyor ve kaale almıyorsunuz?Siz değilmiydiniz,geçmişte şairlerin bulunduğu meclisleri gök gürlemesini andıran alkışlarla çın çın çınlatanlar,siz değilmiydiniz en kederli en karanlık ve en acı günlerinizde şairlerin yürek serinletici mümtaz şiirleriyle acılardan kederlerden arındığını söyleyenler ve şairleri yere göğe sığdıramayanlar,ve gene sizler değilmidiniz divan şiirlerini gazelleri,Ahmet Haşim''in "Merdiven"ini,Yahya Kemal''in"Sessiz Gemi"sini,Cahit Külebi''nin"Hikaye"sini ve Necip Fazıl''ın "Merdivenler"ini bir çırpıda ezberleyen ve ezberledikleri şiirler kadar övünenler? Artık susuyor ve hiçbirşey söylemiyorum! Gerçek sanat iltifatı,alkışı ve öpmeyi gerektiriyorsa eğer ki öyle olduğu anlaşılıyor İşte size EN SOYLU SANAT OLAN ŞİİR VE İŞTE SİZE EN HAKİKİ SANATÇILAR OLAN ŞAİRLER! Meraklısı değiliz ama, SANAT ADINA BİRİLİRİNİ ÖPMENİZ GEREKİYORSA EĞER ŞAİRLERİ ÖPÜN!...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Cafer ŞAHİN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |